Pazartesi, Haziran 02, 2014

Haftasonunun Özeti

01/06/2014 Babaannesinin bahçesinde kiraz toplarken
 
-Cuma geç yattı eyvahlar olsun kalkamayacak dediğim çocuğum tam olarak 06.30 kalktı. Hem de enerji dolu. Kalkamayan kişi Erol ile bendim. Hadi kalkın güneş doğdu, sabah oldu diyerek yatakta zıp zıpladı taa ki bizi kaldırana denk. Saate baktım 06.39 olmuş. Allah'ım hafta sonu saat kurduğum vakitte ne zaman çalacak.
 
-Cumartesi sabahı çok huysuz ve terstim. Herkes nasibini aldı.
 
-Yüzme öncesi hafif birşeyler yemesi gerekiyor, zaten iştahlı da olmuyor o saatte bir bardak sütü ve bir yumurtayı mideye indirdi.
 
-Bu hafta sonunun en güzel haberi Eray yüzmede bir üst seviyeye geçti. Yani şu an kırmızı da. Tontalak bu haberi pek önemsemedi onun için aslolan yüzebilmek.
 
-Yüzme sonrası arabada bir muz yedi.Usul öyleymiş. Oğlu ve kızı takımda olan kadın öyle dedi. Bir muz veya bir bardak süt. Ben kadının yalancısıyım.
 
-Kahvaltıya Erdemlere gittik. Erdem'in annesi de yüzmeye geldiği için eve dönünce hemen bir şeyler hazırladık. Allah'a şükür o günde karnımız doydu.
 
-Eray maşallah çok güzel kahvaltı etti ( Hafta içi pek bir şey yemedi sebebi sonra anlatılacak)
 
-Erdem bir sebepten ötürü annesinden ceza aldı ve cezası biz oradayız diye akşama erteledi. Eray çok üzüldü. Hatice abla Erdem'e lütfen bir şans veremez misin dedi durdu. Kadının canını yedi. Sonradan durum anlaşıldı. Hatice abla Erdem'e sakın akşam bisiklet kullanmama cezası verme mesela televizyon izleme cezası verebilirsin dedi.Erdem'le bisiklet kullanamayacak olma düşüncesi ödünü kopardı. Neyse ki Hatice teyzesi zaten öyle bir ceza vermeyecektim diyerek Eray'ın yüreğine su serpti.Yine de Eray bir kez daha şansını denedi. Hatice abla Erdem'e bir şans daha veremez misin?
 
-Eve geçtiğimde Erol evi silip süpürmüştü. Ben de toz al, banyo temizle, geceye kadar üç makine çamaşır yıka-kurut, yemek yap. Çok yoruldum.Bir de uzmanlar yatağa yorgun girmeyin diyor ya eee bu nasıl olacak. Soruyorum.
 
-Tontalak saat 21.10 da uyudu. Normalde cumartesi akşamları 22.30 kadar oturma hakkı var ya baktım ayakta uyuyor oğlum gel yatırayım seni dedim, itiraz etmedi. Şaşırdım. Artık nasıl yorgunsa. 05.00 de kalkar vay geldi halimize dedim yalan yok.
 
-Eray uyuyunca geçtim televizyon başına. Sadece bir dizi takip ediyorum.(o da yarım yamalak çamaşır as, mutfak topla kuşa dönüyor dizi) Erol başladı yine çok saçma çok saçma bu dizi demeye. Ama bir yandan da diyor ki sesini açsana. Güldüm. Hafta içi ve pazar akşamı televizyon seyretmediğim (çizgi film hariç) için tek cumartesi akşamı kalıyor seyretmesem de olur aslında ne bilim sanki kafamı dağıtıyor. Lakin gerçekten çok saçma..
 
-Pazar sabahı bir şey duydum. Alarmın sesi. Saate bir baktım 08.00. Nasıl oldu da Eray bey uyumuş, panikledim.Gidip ateşini kontrol ettim. Maşallah sorun yok, derin uyuyor. Sadece bir gün önceki duam kabul görmüş.
 
-08.45 de yola çıktık. Bir yumurta ve sütü mideye indirdi. Çıkışta yine bir adet muz
 
-Eray'a birkaç tane kısa kollu tişört almam lazımdı. Beykoz'a kahvaltıya geçmeden yolumuz üstünde ki mağazadan alalım dedi Erol. Çok acım diye itiraz ettim lakin girdik. İki şort, iki tişört aldım. İyi ki bizim beyi dinledim.
 
-Babaannede çok yedim. Kendime kızdım.
 
-Kahvaltıdan sonra Eray hemen bahçeye daldı. Babasıyla kiraz topladı. Ağacından koparıp koparıp yedi.Yağmur yıkamıştır diye ses etmedim. Öyle mutluydu ki mutluluğunu bölmek istemedim.Sonra kirazı bir babasının ağzına bir kendi ağzına attı. Durur muyum hani bana hani bana dedim. Gerçekten kiraz da çok güzeldi.
 
-Bahçedeki salatalıklar olmaya başlamış. Eray ilk siftahı yapacak diye babaannesi koparmamış. İki salatalıktan birini kopardı.Yıkandı ve kütür kütür yedi.
 
-Yarım saat oğlum hamak keyfi yaptı. Yatarken kuş seslerini dinlemeye bayılıyorum annecim dedi. Sonra toprakla oynadı, babaannesinden tohum aldı,onları ekti.Her yeri çamur oldu. Kirlenmek güzeldir dedik.
 
-Akşam 17.00 kadar oturduk kalkma vakti gelince tontalak kalkmak istemedi. Çok ağladı.
Anneanne'ye doğum günü için sürpriz yapacağız dedik o bile ikna etmedi. Zar zor kalktık. Neyse ki çabuk unuttu.
 
-Tontalak çikolatalı pasta istediği için doğum günü için çikolatalı pasta aldık.
 
-Anneanneye sürpriz yaptık. Pastayı küçük bey üfledi. Anneannesine kaç yaşına girdin diye sordu. 56 yaşına girdim deyince ooo sen çok yaşlanmışsın anneanne dedi. 
 
-Eve girer girmez babasıyla tontalak ödevleri yaptı. Nasıl oldu bilmiyorum unutmuşuz.
 
-Tontalak abur cubur verebilir misin anne bugün hiç yemedim dedi. Çikolatalı pasta neydi peki diye sordum. Keşke pastayı hiç yemeseydim dedi. Bu arada pasta yemeyen-sevmeyen çocuğum akşam beni çok şaşırttı, yedi. Abur cubur konusunda ısrar etmedi. Bana ısrar edemeyeceğini çok iyi bilir. Anneanne ve babaanneye ise ısrar etmesi gerektiğini nasılsa amacına ulaşacağını da bilir. Bu çocuklar sınırları çok iyi biliyor. 
 
-Dünyanın ütüsünü yaptım ütüler yine de bitmedi. Aman be deyip ilk defa yarım bırakacaktım Erol devam etti.
 
-Yatmadan önce 45 dakika kitap okudum, iyi geldi. 
 
-Kısaca anlatmak istediğim aslında hafta sonunun hakkını verdik. 
 
 
Not: 31/05/2014 tarihinde yüzmede Tontalak seviye atladı. Kırmızı..
 
 
 

Hiç yorum yok: