Sahi kaç yıl oldu…Hiç hatırlamıyorum..Beden dersi varmış
geçen gün eve gelir gelmez onu anlattı.Hoş anlatmakla kalmadı okulda
yaptıklarını benim üzerimde deniyor tontalak efendi..Yerine geç,hazırlan,başla
diye bir bağırıyor bitiş çizgisine kadar koşuyorum. Yetmiyor..Yerine
geç,hazırlan,başla diyor yine koşuyorum dilim dışarıda bir müddet
koşuyorum.Sonra takla at dedi nasıl yapılacağını da gösterdi..Yapamam Eray
dedim sahi ben takla atlamayalı kaç yıl oldu..İşim varken müşteriler ile
konuşurken attığım taklaları saymaksak tabii..
Başımı koydum yere yoo yooo yapamayacağım dedim,itiraz
etti..Başarabilirsin annecim..Alt üstü bir takla kimse demesin hamlamışım
işte..Eray’ın ısrarı ile attım takla…Eray bağırdı.. Başardın annecim..Güldük
çokça,sarıldık birbirimize sıkıca
18 eylül Salı günü tontalağın annesi yıllardan sonra ilk
defa takla attı(hep erayın kronolojisi mi tutulacak)
Okuldan gelince tontalağımı dinlemeye bayılıyorum önce
şikayetler sırayı alıyor
-Ahmet ihsan dinazorlar hekaye titabını yırttı annecim
-Ciyan (cihan)büüün çok tötü şeyler yaptı..
Sonra okulda yapılanlar
-büün iki tane faaliyet yaptık
-sulu boya çalışması yaptık
Faaliyet, çalışma gibi kelimeleri duydukça kendi kendime ‘hanımiğnesi
çocuğun resmen okul çocuğu olmuş’ dedim hem de şaşkınlık
Sonra hiç sevmediği konuya geçiyoruz yemekte ne vardı, ne
yedin.Hoş aylık liste elimde sabah ilk iş ona bakıyorum zaten ne yiyip ne
yemeyeceğini gayet iyi biliyorum
-bugün yemekte ne yedin
-makarna
-sadece makarna mı yedin
-ımmm kek de yedim( ikindi kahvaltısında incirli,kayısılı
kek)
-köfte yok muydu bugün
-vardı
-peki neden yemedin
-aaa unutmuşum annecim özür dilerim yarın yerim(işin içinden
böylece sıyrılır)
Okula gitmek Eray’a kesinlikle iyi geliyor tabii okuldan
kaptığı hastalıklar dışında..Çocuk hasta olmasın diye bir fanusun içine
kapayamazsın bu arada..Yeni bilgiler öğreniyor,mutlu
oluyor,sosyalleşiyor,uykusu düzene giriyor bunun gibi bir çok şey
sıralayabilirim..
Peki içimde birkaç gündür tanımlayamadığın bu duygu ne?
Geçen birkaç kişi sordu evdesin hala Eray okula gidecek mi?
Hala….bam bam bam bu kelime kafama balyoz etkisi yapıyor..
Ha cümle yapısının dışında bir de o mimikler görülmeye
şayandı..Hani beni tanımayan biri duysa o sözleri, görse o mimikleri çocuğum
mutlu olsun diye değil de kafamdan atmak için, rahat etmek için okula
gönderdiğimi düşünür
Bu yaş çocuk için okula gitmek lüks mü? İhtiyaç mı? Biz
karı-koca çayımızı demlemişiz bu konuyu tartışmışız okulun bir ihtiyaç olduğunu
kendi çocuğumuz için karar verip kaydını yaptırmışız haa tontalağa da sormuşuz
gitmek istediğini söylemiş bu konunun benim evde olmam ya da çalışmam ile ne
alakası var anlamadım..
Alakası şu olabilir insanlar kafalarında bir senaryo
yazıyorlar ve ona inanmak istiyorlar..Tüm gün bir anne çocuğa ne verebilir ,bu
çocuğun kendi yaşıtlarıyla vakit geçirmeye ihtiyacı yok mu?bunu anlamak bu
kadar zor mu?
Böyle insanlar yüzünden her geçen gün kalabalıklar içinde yalnızlaşıyorum..Sanki
onlar başka dünyaya ait ya da ben..Anlamıyorum dillerini…Galiba bu lisanı
anlayama artık vaktim de yok gücüm de..
Not: Erol pasta almış doğum günüm
için güya saklıyor bende görmemiş gibi yaptım buzdolabına attı...Sonra Eray’ı
çağırdı odaya bir çığlık koptu banane bende pastayı göreceğim dedi:)) Koşarak
yanıma geldi pasta nerede anne dedi ben yine bilmiyormuş gibi yaptım:) Yemek
yedik sonra ben odaya geçtim ki pastayı hazırlarlarken yanlarında olmayayım,sürprizi bozmayayım..Eray'a
babası demiş ki ışığı kapa... Koşarak geldi odaya ve dedi ki annecim şimdi ışığı papatacam
pasta gelecek sana vüprizz yapacağız... tamam dedim ne diyeyim.. Pasta geldi
eray bağırdı vüpriz diye bende inanılmaz şaşırdım:)) Eyki doğdun annecim şarkısı eşliğinde çok duygulandım,iyi ki varsın aşklarım..