Çarşamba, Temmuz 28, 2010

dilime kilit vurmayı öğrendim de ya düşüncelerim

asker2

Sene 1993-1994 ler bir semtten geçiyoruz ablamla arabayla.X burada çalışıyor diyor bana ayy insan burada akşam gelip gitmekten korkar diyorum ve ekliyorum hayatta böyle bir semtte çalışmam.

 Sene 2002 ...2000 yazında üniversiteden mezun olmuşum ama aksilik ya aslında var olan kriz biri diğerine anayasaya kitabı fırlatmasayla iyice ayyuka çıkıyor.Bırakın adam almayı bankalardan, büyük kuruluşlardan insanlar çıkarılıyor. 1,5 sene boş kaldıktan sonra bir telefon geliyor bir yerden çağrılıyorum, adresi alıyorum yüzümde kocaman bir tebessüm. Tabiki o an geliyor aklıma o semtte hayatta çalışmam dediğim yerde tam 3 yıl çalışıyorum.(hala aynı yerdeyim ama firmamız taşındı:))

Sene 1996 arkadaşıma giderken bir semtte yürüyorum.Akşama anneme diyorum ki çok çarpık , çok karmaşık, çok düzensiz, çok ruhsuz .... diye peşi peşine sıralıyorum ve ekliyorum hayatta öyle bir semtte oturmam.

Sene 2005. Aşık olduğum adamla evlendiğim yıl.Diyor ki bana Ayla güzel bir yerden para biriktirip ev alana kadar babamın evinde oturalım diyor tabiki kabul ediyorum.Hayatta oturmam dediğim semtte:) tam 4 yıl oturuyorum.

Sene 2007. Samimi olduğumuz arkadaşlarımız taşınmış, evlerine gidiyoruz.Git git yol bitmiyor, eve girer girmez yahu diyorum bu kadar uzağa niye taşındınız,başka yerde ev mi yoktu diyorum, ben bu kadar uzağa gelemem diyorum. Sene 2009. Ev ararken eşim Göktürkten ev alma konusunda ısrar ediyor hatta baskı yapıyor:) Ev alıp tası tarağı toplayıp Göktürke yerleşiyoruz. Bu kadar uzaklarda yaşamayamam dediğim yerde 1 yıldır yaşıyorum.

koltuk

Velhasıl zaman içinde büyük konuşmamayı öğrendim,çünkü büyük konuştuğum her lafın unutulmayıp dönüp dolaşıp eteğime yapıştığını gördüm. Düşüncelerimi illede fikir beyan edeceksem herhalde gitmezdim, herhalde yapmazdım ama şartların ileride nasıl olacağını kimse bilemez şeklinde daha yumuşak ifade ettim.Peki ya düşüncelerim 2 ay önce blogunu takip ettiğim bir blogdaş kızının 10 günde bir ateşlendiğini söylüyor, hatta içimden diyorum ki evet ne çok hastalanıyor Allahtan biz o konuda rahatız ,kışın nerdeyse hiç hastalanmadı diyorum(hepsini düşünüyorum kimselere söylemiyorum). Haftasına kalmadan ateşleniyor ve 1,5 aydır nerdeyse 10 günde bir başka sebeplerden ötürü( ya boğaz enfeksiyonu ya ilk defa olan kulak iltihabı) ateşten dolayı doktora getiriyoruz Erayı.

asker

04/07/2010 .Yaz gelmesi ve saçlardan çok rahatsız olması sebebiyle Erayın saçlarını kısaltalım diyoruz. Bizden sonra gelen kadın çocuğun saçını dazlak yapıyor bir an ama inanın bir an niye insanlar çocukların kafasını dazlak yapar ki kısaltsa daha iyi diye içimden geçiriyorum hatta eşime bile söylemiyorum saniyelik bile değil saliselik bir düşünce. Samsunda havanın çok sıcak olması ve aşırı nem sebebiyle Eray isilik oluyor birde buna alerjik kabartılarda ekleniyor.İstanbula döndüğümüzde çocuğum iki gece önce kaşınmaktan hiç uyumayınca doktora gidiyoruz.İlaçlarını veriyor ve ekliyor saçlarını dazlak yapın (saç dipleri bile kabarmış)Artık doktora nasıl baktıysam dazlak yapmasan bile annesi en azından üç numara yap çocuğu biraz rahatlat şimdi çok rahatsız oluyordur ve şakayla karışık ekliyor bir daha kontrole geldiğinizde kesmediyseniz makası alıp ben keseceğim:)Doktordan çıkıp doğruca babasının berberine gidiyoruz(çocuk berberine alıştığı için ortalığa ayağa kaldırdı o ayrı)ve kafasını üç numaraya vurduruyoruz. Hem erayı izliyorum hemde içimden diyorum o gün büyük konuşmadım sadece aklımdan geçti neden yaparlar ki dedim durdum. Dilime kilit vurdumda ya düşüncelerim...

Not: Birinci resim Erayın bir ay önceki sırma saçlarıyla .

İkinci resim 04/07/2010 da saçlarını kısaltığımız zaman.Bu arada yattığı koltuğunda bir hikayesi var. Eğer babaannedeysek eğer ateşlenecekse o koltuğa gider o yastığa yatar tv seyreder 15-20 dakika sonra ateşine baktığımızda çayır çayır yanıyor olur. Ateş düşürücü ile ateşi düşünce yine yaramazlık yapar bir dakika durmaz ilacın etkisi gidince yine o koltuğa gider yatar, başka yere aldığınızda başka yastık verdiğimizde kıyameti koparır. Hasta olmadığı zaman o koltuk üzerinde zıpladığında o koltuğa karşı huy kapmam sebebiyle zorla o koltuktan indiririm :) başka koltuğa geçer.

Üçüncü resim üç numara Eray.

Pazartesi, Temmuz 26, 2010

Sorumsuzluk

Şaka gibi Dakika 1 Gol 1 Aslında biliyordum böyle olacağını ,9 yılım bitti bu işyerinde hiçbir şeyin değişmediğini bildiğim için bu sefer telefonda susup kaldım, şu an sadece hırsımdan oturup ağlamak istiyorum. Bir hafta ben izindeydim yapılacak işlerin birkaçı paylaşıldı diğerlerini sonra geldiğimde toparlarım dedim ama 2 hafta arkadaş olacak beyfendi müsveddesi izne çıktığı için hem onun işini yaptım hem kendi işlerimi toparladım, herkes gördü nasıl çalıştığımı bir dakika sırtımı yaslamadım,akşamları geç çıktım,öğle tatili yapmadım ,sabah erken geldim eve gidince resmen bayılıp kaldım. Tekrar izne çıktım bir hafta bu sabah geldim. Bir de ne göreyim 2 hafta işlerini yaptığım herif formaliteden birkaç iş yapmış diğerleri olduğu gibi duruyor ve telefonda bana sadece o kadar yapabildim dedi. Ben bu işleri nasıl toparlarım güncelleme yapmam imkansız dediğim üstüm olacak adam da artık bir formül bulacağız dedi, aynı işi ben yapsam Ayla neden böyle oldu neden işler yapılmadı diye sorulur. Bu adam kayırmalardan artık bıktım usandım, bu işyerindeki zihniyetten öyle nefret ediyorum ki.

Çarşamba, Temmuz 14, 2010

Annennn

eray1

Eray çok geç baba dedi ama sanki acısını çıkarır gibi babasına babammm diye sesleniyor. İçi giden anneside oburikse oğlum bana da annemmm der misin diye soruyor. Oburiks den cevap gecikmiyor Annennnnn:) Her içi annesine kaynadığında sarılıp annennnn diyor, herkes bu duruma çok gülüyor.Şimdilik annem diyemiyor ,önemli olan niyet dimi ama:)

eray2

Not:Yer Hacı Veli de Hacı Veli konağı. Ben bayıldım çok sessiz ,çok güzel manzarası olan bir yer.Yemek ve çay içilen bölümler ayrı,fiyatlar ise uygun.

Salı, Temmuz 13, 2010

Sadece ayaklarını sokabildi

Tatil

Haftanın üç günü yağışlı olması, erayın hastalığı,kene ısırması nedeniyle erken dönmemizden sebep Eray denize giremedi:( Son gün en azından ayaklarını sokması için denize gittiğimizde çıldırdı, çok sevdi .Babası elini bırakmayınca daha ileri gitmesine izin vermeyince çok kızdı , babasına elini bırakması için yalvardı.

deniz3

İlk deniz 02/07/2010 Abana

. tatil3

Salı, Temmuz 06, 2010

Kuşlar

kuşlar

Pazar 04.00 de çocuğumuzun bir türlü düşmeyen ateşi ile acillik oluşumuzu, çocuğumuz hasta iken yola çıkmamızı, yolda oburiksin 7 saat ağlamasını,gittiğimiz yerde havanın 2-3 gün yağışlı olmasını, oburiksin tam iyileşti derken kene ısırmasını, testlerini ve en sonunda bu testlerin özel hastanede yapılamadığı için mecburen gittiğimiz devlet hastanesinde bu zamana kadar yaşamadığımız arbedeyi, bir hafta çıktığı zannettiğim işyerinden arkadaşın aslında iki hafta olmadığını ve tüm işlerin bana kaldığını hepsini ama hepsini anlatacağım ama vakit yok.

Bugün güzel resimler eklemek istiyorum çünkü gerçekten kendimi iyi hissetmeye ihtiyacım var.

kuşlar1

Abananın meydanında Eray'ın en çok sevdiği şeylerden biri kuşları beslemek oldu. Kah besledi kah yakalamaya çalıştı, onlarla çok ama çok mutlu vakit geçirdi

kuşlar10

Yemleri attığı zaman kuşlar kanat çırpmaya başladığında benim topuklarım totoma vuruna kadar kaçtım ama Eray onlar kanat çırptıkça kahkahalar attı, benim kaçmama bir anlam veremedi:)

kuşlar11

Meydanda kuş yemi satan yer olmadığı için dedesi marketten bulgur aldı.Kuşların bulgur yediğini görünce annesi bu duruma çok şaştı.Aaa kuşlar bulgurda mı yer gibi bir soru sorunca ailedeki herkes anneyle dalga geçti

. kuşlar4

Kuşların bulgurları silip süpürmelerini uzun süre seyretti.

kuşlar2

Sonra özgür adam kuşların karnını doyurmanın huzuru ile evinin yolunu tuttu.

kuşlar8

Döndük

deniz2 Döndük evimize, paylaşılacak o kadar çok şey var ki ama yıllık izinlerden sebep iki işi bir arada götürmeye çalıştığım için vakit hiç yok.