Bir türlü içinde bulunduğu soruna çözüm bulamayan hanımiğnesi gözünü karartarak hocayı arar.Çünkü kendisi her zaman bir sorusu olduğunda işin uzmanlarına gitmek konusunda kendisine ilke edinmiştir ve telefon çalar.
-İyi günler hocam,
-İyi günler kızım sana nasıl yardımcı olabilirim
-Hocam ben bir eşeklik ettim
-Ne ettin kızım
-hocam bende her kul gibi bir hata ettim.Bu hatanın kaynağı da açık söylemek gerekirse benim.
-Tamam kızım hatan nedir? Uzunsa eğer ezan okumam lazım,cemaate namaz kıldıracağım istersen sonra ara.
-yok hocam yok uzun değil zaten beni bilen bilir lafı uzatmayı sevmeyen biriyim,çarçabuk toparlarım
-iyi peki oldu o zaman dinliyorum
-Hocam aslında en baştan başlamak istiyorum çünkü ne kadar çaresiz kaldım da ettim o hatayı beni anlayın ve konuyu ona göre yorumlayın,yargılamayın ve soruma ona göre cevap verin
-tamam kızım anladım hadi anlat dinliyorum
-Hocam herşey soğuk bir kasım akşamında
-Kızım bu kadar ayrıntıya girmeye gerek var mı?
-ama hocam sizde hep sözümü kesiyorsunuz sonuçta bu olayın soğuk bir o kadar da kasım akşamında olduğunu bilin istedim.Siz her cümlemde böyle araya girerseniz çarçabuk toparlayamam ki
-tamam kızım seni dinliyorum,ama azcık çabuk ol namaz
-Hocam sizin yardımcınız yok mu?
-Ne yardımcısı
-Ne bilim okullarda bir asıl öğretmen birde yardımcı öğretmen oluyor ya .Hani diyorum böyle durumlarda yardımcı hoca kıldırsa namazı sizde benim ve benim gibilere yardımcı olsanız
-Kızım konuya girecek misin
-Şimdi hocam benim tosunum doğduğundan beri
-Tosunu bahçede mi besliyorsunuz
-hocam ne bahçesi çocuk hiç bahçede beslenir mi?evimizin baş köşesinde benim tosunum. Tosun derken oğlumdan bahsediyordum.Oğlum doğduğundan beri baba araba kullanır bende arkada yanında otururdum. Lakin çocuğum araba koltuğunu bebeliğinden beri sevmedi hep koltuktan çıkmak için mücadele etti
-Kızım bu konuşmayı nereye bağlayacaksın çok merak ettim
-Hocam rahat olun inanın bana ben acayip konu bağlarım.Haa ne diyordum sonra yavaş yavaş koltuğu kanıksadı,rahattık yıllardır.Ama yazdan beri tekrar arıza moduna geçti
-Kızım servisi yok mu ki gösteresiniz
-Hocam elektronik eşya mı bu ki
-Ay tamam tamam
-Sonra benim koçum
-Hee tosun senin oğlun ama koçu siz bahçede besleniyorsunuz o zaman
-Hocam yine yanlış anladınız koç dediğim benim eşim.
-kızım konuyu doğru anlatacak mısın aklımı karıştırdın
-tamam, tekrar araba koltuğunun da oturmamak için sorun çıkarmaya başlayınca eşimde artık sen yanımda otur benim ilgilenilmeyince senin yanına gelmek istemekten vazgeçer dedi. Mantıklı geldi öne geçtim sonra dediği gibi de oldu ve oğlum 1-2 ay hiç sorun çıkarmadı
-eee sorun ne o zaman
-hocam sizde hiç beklemeyi bilmiyorsunuz.Bir gün keyifler tıkır müzikler şıkır şıkır yol alırken anne men geldim dedi bir ses.
-Nereye gelmiş
-Araba koltuğunun kilidini açmış sonrada kulağımın dibinde men geldim diyip öne geçmeye çalıştı.Hemen Erol durdu ben arkaya geçtim aha o günden bu güne araba koltuğuna oturmuyor.Zaten oturtsak bir dakikasını almıyor açması.İşte o günden bu güne yollarda huzurumuz yok
-Aman sen de kucağında taşı, önceden araba koltuğu mu vardı
-Hocam güvenli değil o ayrı bir de neler yapıyor bir bilseniz.Direksiyonu ben sallayacağım diye ağlıyor öne geçmeye çalışıyor....
-eee benden ne istiyorsun anlamadım ki ben
-Hocam iki gün önce akşam eve giderken yine araba koltuğu açtı mecburen kucağıma oturttum.Önce araba kullanan babasına arkadan sarıldı sonra gıdıklamaya başladı,öne geçmeye çalıştı camı yaladı bak anne dondurma yiyorum ben dedi.Yok hocam çocuğu bir türlü zaptedemiyorum.Güzel oğlum, can oğlum bir tanecik oğlum yapma etme oğlum dedim dedikçe daha da yaptı.Artık gücümün kalmadığı bir noktada
LAN oğlum bir rahat dur çok bunaltın ama beni dedim
-eeee
-eee si şu onca kullandığım güzel kelimelerden sonra sen çık cızbızla LAN kelimesini çek o bugünden bu yana bana LAN Ayla, babasına da Lan baba demeye başladı.Valla hocam benim bu dünyada en nefret ettiğim kelimelerden biridir ,ağzımdan nasıl kaçtı anlamadım bile.
-Tamam kızım insanlık halidir, doğrudur da bana soracağın soruyu bir türlü anlamadım
-Şimdi hocam bir kere de ağzımdan OHA kaçmıştı yine hemen o kelimeyi öğrendi.Toplum içinde kullandığında o vakitler Tontalakça konuştuğu için
-Kızım tontalakça ne
-Hocam Zimbabwece gibi bir şey
-Kızım Zimbambok ne
-Hocam İngilizce diyin geçin.He ne diyordum tontalakça konuştuğu için kimse anlamıyordu Ogga (oha)anne dediğinde aaaa ne diyor diye sorduklarında şaşırdım gibi bir şey söyledi diyor yırtıyordum ama artık herkesin anlayacağı gibi konuşmaya başladı.
-Tamam kızım artık sorunu soracak mısın
-Hocam tamam durun bi.Hocam şimdi ben çocuğumla toplum içine girince mutlaka bana lan ayla diyecek tamam bu lafı her söylediğinde tepki vermiyoruz dikkatini dağıtıyoruz ama unutana kadar bana Lan ayla mutlaka diyecek diyorum ki ben hedef mi şaşırtsam
-Nasıl yani
-Toplum içinde lan ayla dediğinde arkadaşa’ahhh hemşire ah böyle kelimeleri okuldan öğrenip öğrenip eve geliyor yoksa sen bilmez misin ki anne tarafından saraylıyız biz desem
-yani yalan söylesen
-hocam bakış açısına bağlı bu .Siz dersiniz yalan ben derim hedef şaşırtma
-Neyse kızım soruya gel
-Hocam kısaca bu çocuk böyle konuştuğunda ben hedef şaşırtsam Allah çok mu günah yazar bana
-Kızım gerçekten sorun bu mu
-He hocam doğru söyleyin Allahım günah yazar mı bana
-Kızım
-söyleyin hocam
-Şimdi gideceğim Yaradana sana akıl fikir versin diye bolca dua edeceğim
Dıt dıttt dıttt
-Hocam hocam hocam hay aksi hat kesildi galiba
Hoca akşam namazını kaçırdığı gibi,yatsıyı da kaçırmıştır.
Annemiz ise hoca kızım sakın yapma etme Allah sana günah yazar demediği için günahı hocanın boynuna ben sordum söylemedi diyerek hedef şaşırtma kararı alır ve bunu en yakınlarından bile saklar ve bu sırrı beyninin en kuytu köşesine ölene denk yollar
Tontalak hala Lan Ayla ve Lan baba demeye devam etmektedir
Erol bey mi çocuğu her Lan baba dedikçe karısını bakışlarıyla yemektedir(minik lokmalar halinde ki çok acı ceksin)
Bu hikayedeki karakterler ve olaylar gerçek hayattan alınmıştır(sadece sabırsız hoca hayal ürünüdür)
Bu seri devam etmeli mi bunu yazan bilemedi şimdi