Pazartesi, Eylül 15, 2014

İcat peşinde

 
-Bugün masamda duramıyorum. Hatta oda da. Hata ve hatta işyerinin tüm köşelerinde.Evde olsaydım evde, parkta olsaydım parkta, sinemada olsaydım sinemada, kitapçı da olsaydım kitapçı da. Bugün eminim tontalağın okulu dışında her yer dar gelirdi bana.
 
-Şu bir haftayı hayırlısı ile atlatsak. Tontalak da bende bir alışsak.Yok öyle sadece çocuğun alışması. Başlangıçlar çocukları değil bence ilk önce anneleri zorlar. Aklım fikrim çocuğum da.Koridorda çok koşar, terler mi? Merdivenlerden birbirlerini iterler mi? Tuvalete giderken düğmeyi çözebilir mi?

-Servis lafını ağzımıza bile aldırmıyor. Okula gitme sorunu yok bizde. Okula servisle gitme sorunu var. Asla servisle gitmem diyor. Yol uzak.Başka çare yok. Tontalak da ise bahane çok. Servis solucan gibi gidiyormuş he bazen de kaplumbağa gibi gidiyormuş.

-Yorgun başladım bir de haftaya. Dün sabah kalktım akşama kadar iş yaptım. Eray'ın giysi dolabını düzenledim bir ara. Saklanacaklar hurçlara, verilecekler poşete, kalanlar dolaba. Bu kadar beni oyalayacağını tahmin etmezdim. Ama onca saat uğraştığıma değdi. Güzel oldu.

-Babasının az kumaş pantolonu ve gömleği vardı ya artık tontalağın pantolonları da bu yarış da ben de varım dedi. Ütü yine canımı yedi.

-Cumartesi zaten yok doktora git, oradan çık almam gereken sertifika için eğitime git, eğitimden sonra anneden tontalağı al, akşam için arkadaşlara çaya git. Dakika desen boşluk yoktu.

-Eğitime arabayla değil metrobüsle gittiğim için trafiği görünce aklımı sevdim.

-Metrobüste yol uzun yurdum teyzesi soru sordukça sordu. Evli misin? çocuk yaş kaçında? kim bakıyor? nerede oturuyorsun? ne iş yapıyorsun? Sohbetin en ama en sevdiğim kısmı yaşımı söylediğimde 'aaa hiç göstermiyor musun'  kısmı:) Tabi bende oldu hava 1500.

-Cuma akşamı Tontalağın öğretmeni aradı. Çarşamba sabahı annelerle tanışma kahvaltısı varmış, davet ediyor. Nasıl izin alacağım sezonunu açtık. Hiç çalışan annelere göre program yapmıyorlar o kısma bozuluyorum.

-Fotoğraf hafta sonundan tontalakdan ses çıkmıyorsa kesin icat peşindedir. Artık eline ne geçerse. Kutu, düğme, eski anten, küçük çivi, bant, ip.. Uzay mekiği motoru, değişik bir bilgisayar artık aklına ne gelirse yapmaya başlar.


Hiç yorum yok: