Sıcak pardon fokur fokur kaynayan bir Temmuz sabahında yine hep birlikteyiz efendim. Bugün ki gündemimizi fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere bir masal kitabı ile açıyoruz.Lakin bu herhangi bir masal kitabı değil gönlü büyük yüreği büyük
Nil hanım teyzemizin geleceğe ait umutlarıma göndermiş olduğu bir kitap.Adı Mutlu Su aygırı.
Akşam işten çıkışta tontalak bayılacak bu kitaba bayılacak diye eve vardım.Kapıyı açtı hojjjgeldiniz dedi herzaman ki gibi bende arkamda sakladığım kitabı göstererek sürpriz diye bağırdım.Apartman sakinlerinden bu vesile ile özür dilerim kapının önünde o biçimde cırlamak istemedim lütfen heyecanıma verin.Kaşlarını çattı
hemen onu geri getir dedi arkasını döndü ve salona girdi.Ama ama ama diye diye peşinden gittim sonra sebebini anladım onsuz kitapçıya gittiğimi zannetti.Ekmek musaf çarpsın ben kitapçıya gitmedim, hem sensiz kitapçıya gidecek kadar cesur değilim, bu bir hediye... .neler dedim neler inanmadı bir süre trip attı,kitabın yüzüne bakmadı.Böyle durumlarda uygulanacak tek bir taktik biliyorum ben onu uyguladım... Eray’a hiç laf atmayarak direk Erol’la konuştum.Erol biliyor musun küçük bir su aygırı var kitapta şarkı da söylüyor galiba su aygırı olmaktan çok mutsuz neyse güzel bir kitaba benziyor diyerek kitabı tontalak efendinin görebileceği bir yere koyarak hiç ilgilenmedim.Bu arada ben doğurduğum evladımı eh bilirim.Gözümün bir ucuyla bakıyorum bir süre sonra tontalak efendi masala doğru çekiliyor,çekiliyor,çekiliyor bingo elinde.Önce kaçak göçek resimleri inceledi sormamak için kendiyle mücadele etse de ahh şu merak yok mu? Sorular sormaya başladı gel kucağıma okuyayım dedim.Hoş biz bir masalı okumaktan çok tartışırız.Çünkü her cümlenin sonunda tontalak efendi mutlaka bir soru sorar ne okudum nerede kaldım hep kafam karışır.
-Neden annecim su aygırı yere düştü
-Çünkü Eray’cım su aygırları maymunlar gibi değil, daha şişman daha iri o yüzden ağacın dalı su aygırını taşıyamadı ve kırıldı
-Immm yemek yemesin cücülsün(küçülsün) sonra ağaca çıksın,ağaç kırılmaz o zaman
-Eray’cım o küçük bir su aygırı ve büyüyebilmek için yemek yemeli( anne kişisin görevi fırsatını bulduğu anda mesajlar da vermeli).
Bizim masal okuma işimiz dakikalarımızı alsa da tontalak Mutlu Su aygırını çok sevdi.Teşekkür ederiz Nil hanım Teyzemiz...
Efendim şimdi diğer haber başlıklarına bir göz atalım.Tontalak efendi çok huysuz, Tontalak efendi rahatına çok düşkün ,Tontalak efendi çok hazır cevap,Tontalak efendi maalesef ki üslubu çok değişti...
Tontalak efendi çok huysuz haber başlığının ayrıntılarına bir göz atalım.Bilindiği üzere havalar çok sıcak.. Bir hatırlatma yapmadan geçmeyelim kronik kalp hastaları(annecim sana söylüyorum),hamileler(Bahar sana söylüyorum)yaşı 33 olanlar(yaşımın 33 olması tamamiyle bir tesadüf) bütün işlerini bırakıp tüm gün yan gelip yatsın zira bu havalar pek fena...Neyse efendim ne diyorduk hava çok sıcak ve tontalak efendi bu sıcaklardan çok rahatsız. Annanemiz iki-üç saatte bir klimayı kapatıp evi havalandırıyor malum klima denilen şey pek de masum değil.Pencereyi açınca tontalak terlemiş ve anneanneye bakalım ne demiş.Söz sende Züleyha Sultan
-Anneannecim yaptığını biyendin mi?(bu arada boğazını siliyor)
-Evet beğendim
-Ben hiç biyenmedim
Zamane çocukları dedikten sonra diğer haberimize geçelim.Tüm gün anne ve babasını görmeyen tontalak efendi anne eve adımını atar atmaz oyun bombardımana tutar.İki akşam önce korsancılık oynayalım dedi.Tuvalet kağıdının boş rulosunu alıp dürbün yaptı karaya çıkıp halıya ay pardon kuma bir X işareti yapıp buyada hazine var dedi.Hazineyi bulmak için o zaman dur bir kürek getireyim de kazalım dedim.Ben kazıyorum küçük korsan beni izliyor.Bu arada hizmeti de iyi onu inkar edemem
-Korsan açıktın mı
-Evet açıktım küçük korsan
-al bu yemekleri ye ,korsan yoyuldun mu? gel biyaz uyu
-Evet dinlensem iyi olacak
-tamam kazmaya devam et
-Pardon küçük korsan buraya geldiğimizden beri ben kazıyorum neden sen kazmıyorsun
-
Çünkü bu senin fikrindi
Tontalak efendinin genetik yapısından mı(babası da çok ehl-i keyiftir) yoksa yetiştirilme tarzından mı bak bu konu tartışılır(Z takımında bu konu tartışılacak) çok rahatına düşkündür.Baba uzaklarda olup araba olmayınca otobüs ve metroya bindireyim dedim hem can sıkıntısı geçsin hem de alışsın.Giyinirken otobüse bineceğimizi söyledim ve dedi ki
-Opobüste klima var mı annecim
-Evet var
-Hee tamam o zaman...peki tooolet (tuvalet) var mı?
-Hayır Eray’cım yok
-Ama ya benim çişim gelirse
-Herzaman yaptığın şeyi yapacaksın Eray yani tutacaksın..
-annecim
-efendim
-
Opobüsü boşver daksiye (taksi) binelim
Son olarak ise tontalak efendinin değişen üslubundan kısaca bahsedip haber bültenimizi bitirelim.İstediği şeyi vermeyen bana o kadar sinirlendi ki
ofoolll buyadan dedi.Ofolun ne demek olduğunu bir an anlamadım acaba başka türlü anlat oyununu mu oynasak demeye kalmadan zaten başka türlü anlattı.İşaret parmağı ile kapıyı göstererek
ofooll hemen dedi.Defol mu dedim hemen gözlerim annemi aradı annemin ağzı bu arada bir karış açık kalmıştı. Tontalak efendinin en hassas noktası ağlayan insanlar yani ağlayan bir insan görünce dayanamaz,çok üzülür.Bunu bildiğim için gidip merdivende ağladım yani mış gibi yaptım. Banane o da bana defol demeseymiş.Şimdi hangimizin daha çocuk olduğunu tartışmanın zamanı değil.Geldi yanıma sarıldı bana
annecim ben seni gandırdım,şaka yaptım....Sonra öpüştük,koklaştık ve MUTLU SON.
Tontalak efendiden haberler kısaca böyle sayın izleyici.Şimdi spor haberleri...2012 Londra Yaz Olimpiyatları bugün start verdi ailecek çok heyecanlıyız inşallah Türk bayrağını birçok kez dalgalandırırız.Kendilerine canı gönülden başarılar diler kalbimizin onlarla orada attığını söylemek isteriz
Hava durumunu ise ünlü üstadın şu gözleriyle bitirmek istiyorum...Sıcak çok sıcak daha da sıcak olacak..
Bir daha ki bültenimizde buluşmak üzere esen kalın..