Pazartesi, Aralık 06, 2010

Tarih gibi kadındır sürahi nine

sürahi nine
Eğer tontalak poz vermek isterse aynen yukarıdaki gibi pozlar verir,ama bir şartla kendisinin canı isteyecek:)

Önce sürahi ninemizi tanıtalım kimdir kendileri. Eşimin anneannesi, 95 yaşın üzerinde on tane çocuğu var ama ikisi vefat etmiş.Birkaç sene öncesine kadar kendi yemeğini kendi yapar Kastamonu'nun bir köyünde yaşardı. Artık tek başına idare edemeyince kızlar İstanbul'a getirdi onu.

Topraklarından koparıldı(kızlar gelip yanında yaşasın istiyor) diye herkese, herşeye çok öfkeli, biraz da huysuzdur kendileri o yüzden yıllar önce bu ismi eşim takmış ona.70 üzerinde torunu var, torunlarının torunlarını görmüş ama Erol başka der hep.Erolun kalbinde de sürahi ninesi çok başkadır. Mesleği ise ebeymiş ama düğünlerde yemek de yaparmış(köylerde düğün öncesi -sonrası yemek vermek adettenmiş)Eşi rahatsız olduğu için hem çalışıp hem de çocuklarını büyütmüş.

Modern dünyada bizde öyle değil miyiz biz de çalışıp bizde çocuklarımıza bakıyoruz diyen çıkabilir. Yok kesinlikle öyle değil.Bizlerin çocuklarına ya bakıcı, ya aile büyükleri bakıyor sonrada kreş devreye giriyor. O dönemlerde hem çalışıp hem çocuk bakmak daha bir başka hele de tek başınayken, hele de yokluk varken.

Sadece kendi köyün ebesi değil sürahi nine.Çok uzak köylerinde nerdeyse tek ebesi.Doğum yapacak kadınların sancısı tutunca sürahi nineyi alıp giderlermiş kendi köylerine.Ne kadar kalırdın anneanne diye sorduğumda 'gelin(bana hep gelin der) ya hemen ya da 2-3 güne kalmaz doğum yaparlardı o zamana kadar misafir olurdum evlerinde.Eee iyi kazanır mıydın peki sonuçta neredeyse çevrenin tek ebesiydin(arz-talep ilişki o dönemlerde işler mi bendeki soruya bak) dediğimde eskiden yokluk vardı hem herkes para vermezdi ki .Evlerinde ne varsa artık patates, pirinç, un.. Ama yalan yok en çok paraya sevinirmiş sürahi nine.

Güzel yemek yaparmış hatta ellerinde doğan çocuklar evlenecek yaşa gelip evlendiği gün yemeklerini bile yapmış.

Bir gün doğumda bir aksilik çıkmış geçmiş gün tam hatırlayamıyorum galiba bebek tersmiş, zor bela hastaneye götürmüşler doktor sen mi yaptın ilk müdaheleyi(tam kelime bu değil hatırlamıyorum) demiş.Sen bu işten anlıyorsun hastanenin bir ebeye ihtiyacı var gel hastanemizde çalış hem bak maaşında olur demiş (50-60 sene önce belkide daha fazla).Sürahi nine kabul etmemiş. Aaaa aşkolsun anneanne neden kabul etmedin hem oraya buraya gitmekten iyidir bir maaşın olacaktı , daha rahat edecektin dediğimde gelin cahillik vardı hem o zamanlar oralarda çalışmayı(hastaneden bahsediyoruz bu arada ) iyi saymazlardı. Şimdi çok pişmanım çok demişti bir keresinde.

Düşünebiliyor musunuz? Dünya savaşlarını, Atatürk dönemini,Cumhuriyetimizin kuruluşunu, bir başbakanın asıldığı yılları , darbeleri görmüş .Hem ülke hem de kendi tarihinde ne badireler atlatmış. Sözün özü tarih gibi kadındır sürahi nine

 . sürahi nine1
Tontalak sürahi ninenin yanağını sevmek için sıkarken

Cumartesi nöbetimiz varken babaanne baktı o gün.Eve girer girmez Eray sürahi nineyi görünce çıldırmış çünkü çok seviyor ninesini.Babaanne yalnız bırakamıyor ikisini çünkü Eray seveceğim diye büüüük anneanneye(kendisi öyle sesleniyor)zarar verebiliyor. Hepi topu 38 kilo zaten.

Bazen sürahi nine Eray'ı kıskanıyor o yüzden büüük annane babaannede olduğu zamanlar annem bakıyor Eray'a. Büüük annanennnn diye koşup kadının üstüne bir atlaması var ki mutlaka sırt üstü yere deviriyor, kalkamıyor kadıncağız yerden.O yüzden sürekli gözler ikisinin üzerinde.

Hiç rahat vermiyor ki kadına mesela babaanne Eray'a yemek yedireceği zaman büüük annanesini almadan gitmiyormuş mutfağa, yerden kaldırıp(koltukta hiç oturmaz yerde dizlerinin üstünde oturur hep)elinden tutup adım adım adımm gidiyorlarmış mutfağa:)Tontalağın boğazından büüüük annanensiz birşey geçmiyor anlaşılan.

  sürahi nine2
Büüüük annanen diye bir sarılması var ki içi gidiyor insanın


6 yorum:

nohut oda dedi ki...

cocuklar sevıyorlar hıssedıyorlar sankı yasları onlara yaklasmıs teyzelerı dedelerı:)

annelili dedi ki...

Ne hoş insanın büyükleri olmalı, ak pak saçları, kırışık yüzleri ile sana geçmişten, yokluktan yoksulluktan birşeyler anlatan...

Ayla dedi ki...

Nohut oda kesinlikle bende katılıyorum yorumuna,bazen evde iki çocuk var diyebiliyoruz çünkü yemek vakti kavga çıkarıyor çocuklar gibi yememek için, kıskanıyor başkasına ilgi gösterince vs.

Annelili büyüklerin hikayeleri, geçmişleri sanki çok başka oluyor, onları dinlerken vakit çok çabuk geçiyor,kendimden geçiyorum resmen

Deli Anne dedi ki...

ahah yazının sonunda görünce adımı noluyor dedim.. dert etme kardeşçeğizim, bende yanıtlanmayan 7 civarında mim var.. nerden başlayım, nasıl anlatayım bilmiyorum velhasıl... sen de yazmayıverirsin, sıkıntı yapma.. ben gidip gelip yoklayacak değilim ya, takıntı da yapmam hem, niye cevaplamadı deyi:)

Yunkabu dedi ki...

ikisi birlikte cok guzel gorunuyorlar. Allah buyuk ananenize saglik versin insallah. Bu fotograflar, buyudugunde guzel birer ani olacak Eray'a.

Ayla dedi ki...

İnşallah canım, büyük annesini çok seviyor fulya anlattığımızda hatırlamazsa bu resımler çok iyi olacak seninde dediğin gibi