Çarşamba, Kasım 05, 2014

Osman gökkuşağının altında top oynuyor


Eray'ların sınıfında duvarda bir yıldız tablosu var. Öğrencilerin adı yazıyor ve karşısına da yıldız şeklinde stickerlar yapıştırılmış. Eray'a bu ne oğlum dediğinde İngilizce öğretmeni astı dedi. Sanki bilmiyormuş gibi sormuştum. Peki niye. Derse katılan, uslu duran, öğretmenini dinleyen çocuklar sticker kazanıyor dedi. Sadece hımm diyebildim. Ama içimden ne laflar ettim. Ne kadar gereksiz bir uygulama..

Aslında bu her sene yapılıyor okulda ve her sene hissiyatım aynı. Çocukları ötekileştirmekten, birbirine rakip haline getirmekten ve gereksiz hırslara sokmaktan başka hiç bir işe yaramıyor. Neyse efendim geçen hafta cuma günü İngilizce öğretmeni ayın İngilizce yıldızlarını seçecekti birinci, ikinci ve üçüncü şeklinde. Karneye yazmıştı da o nedenle biliyorduk.

Cuma günü akşam whatsapptan bir veli sınıf öğretmene bizim de görebileceğimiz şekilde mesaj atmış. Kısaca öğretmenin seçtiği ödül için serzenişte bulunuyordu, diğer çocukların canı çekmiş diye de eklemiş. Ödül çikolata imiş ve öğretmen diğer çocukların yanında vermiş.

Bu yıldız tablosu bizi ailecek çok ilgilendirmediğinden gerek olsa bu konu hakkında Eray'a bir şey sormamıştım ama ödül hakkındaki hislerini merak etmekten de geri duramadım. O nedenle yemekte sordum Eray bugün İngilizcenin yıldızları seçilecekti ne oldu seçildi mi diye. Evet seçildi annecim biliyor musun arkadaşlarım çikolatayı gözümüzün içine BAKA BAKA yedi, paylaşmadı.Ben de artık onlarla hiç bir şey paylaşmayacağım dedi. Gel buradan yak şimdi.

Cumartesi Eray'ın etüdü olduğu için okuldaydım ve ayak üstü İngilizce öğretmeni ile görüştüm. Kısaca kadın anlatılmak isteneni anlamak istemedi. Sticker işi zaten başlı başına bir tartışma konusu iken bu ödül seçimi tuzu, biberi oldu. Ve dedi ki öğrenciler de bir sorun yok bence sorun siz velilerde çok abartıyorsunuz konuyu (birkaç veli daha eleştirmiş de kendisini) pazartesi çikolata alır herkese dağıtırım dedi. Çikolata alırmış vay be. Konunun çikolata olduğunu zannediyor hala..

Konuya başka bir pencereden bakmayı reddeden bir insanın bir düşünceyi anlamasını beklememeyi çok uzun yıllar önce öğrendiğim için teşekkür ederim diyerek konuşmayı sonlandırdım. Bu teşekkür  zaman ayırdığı içindi sadece. Ya bu cümlede bir sorun yok mu? bak bu cümlede takılı kaldım..

Annecim biliyor musun arkadaşlarım çikolatayı gözümüzün içine baka baka yedi, paylaşmadı. Ben de artık onlarla hiçbir şey paylaşmayacağım.

Sonra bu olay unutulmaya yüz tutmuşken sınıf öğretmeni whatsapptan bir fotoğraf paylaşmış. 8-9 öğrenciyi tahtaya kaldırmış, defterlerini havaya kaldırtmış ve yaşasın en düzenli defterleri seçtik diye de yazmış. Yaşasın mı?  Zaten hepi topu 14 kişiler. Geriye sadece 4 çocuk kalmıştır toplasan.

O an nefessiz kaldım, gözlerim yaşlarla doldu fotoğraf karesine giremeyen çocuklar için. Acaba ne hissettiler.


(Disgrafi yaşayan bir çocuk varsa aralarında ne olacak. Olacağı şu tabi o çocuk o tahtaya kalkıp o anlamsız fotoğraf karesine hiç giremeyecek, hep ötekileştirilecek)



Not: Resminin adını Osman gökkuşağının altında top oynuyor koymuş. Yaptığı resimlere isim koyma huyu var ve bir köşeye yazdırır ismi. Dün resmin ismini yazarken altına da play yazar mısın dedi. Ooo oğlum aşmışsın sen yakında resimlere İngilizce isimler koyarsan hiç şaşırmayacağım dedim, gülüştük.

Annecim pazartesileri iple geçiyorum dedi. Neden dedim. O gün resim dersi var ve o dersi çok seviyorum dedi. Sonra ekledi okulda bir sorun oldu onu çizerek sana anlatabilir miyim, konuşmak istemiyorum annecim. Çizerek de insan kendini ifade edebilir neden olmasın dedim şevkle çizdi. Hoş çizdiği şeyleri anlamam için de kelimelere döktü. Bu arada hiç anlamıyorum resim dersi neden haftada bir saat. Resimlerle anlatılmak istenen Ela Lale el eleden daha mı önemsiz...

Not 2: Eray'ın yıldızları sınıfın ortalamasının  üstünde olduğu halde biliyor musun ben birinci olamam dedi gülerek. Üzüldüğü için söylemedi bu cümleyi, o an tespiti gelmişti. Neden dedim. Derse katılıyorsun belki olursun dedim ağzını aramak için. Annecim sadece derse katılmak yetmiyor ki dedi sırıtarak. Bu çocuk kendini iyi tanıyor :) Sonra kucağıma aldım onu, öptüm saçlarından. Biliyor musun stickerlar, birincilikler bir anne olarak hiç ama hiç umurumda değil benim.Derse katılıyorsun öğreniyorsun ya önemli olan bu. Hep derim bilgi bir insan için en iyi hazinedir. Lakin güzel oğlum birlikte yaşamamızı kolaylaştırmak adına konan kurallar da en az bilgi kadar önemli..

9 yorum:

Yunkabu dedi ki...

Offf

Adsız dedi ki...

Merhabalar bu yöntem ve uygulamalar annelerin hoşuna gitmesede egitimin olduğu ortamlarda (okul, ev, iş yeri...vs. gibi) büyük bir motivasyon aracidir. Sizin çocuğunuz olumlu etkilenmese bile bundan olumlu etkilenen bu pekiştireçlerle motive olan cocuklari da düşünmek lazim. Egitimcinin işi girdilerin tamamında öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Bunun için bu gibi araçları kullanabilirler. Geriye kalan çocukların psikolojisini düşünmediklerini zannetmiyorum. Çünkü o cocuklarda o öğretmenin ogrencisi ve gerçekleşmesi hedefledikleri birer emanettir.

Ayla dedi ki...

Sevgili adsız;

Zaten sorun şu; o çocuklarda öğretmenin emaneti demişsiniz ya acaba o emanete gerçekte ne kadar sahip çıkıyorlar. Benim lafım işini hakkıyla yapan eğitimcilere değil, asla değil. Mesela ben ilkokul öğretmenimi sonsuz sevgi ve saygıyla anarım, benim eğitim ve öğretim hayatımınım şekillenmesinde inanılmaz bir katkısı vardır. Ve bizi derse katmak için temiz deftermiş, stickermiş gibi motivasyon araçlarına hiç gerek duymadan layığıyla yaptı görevini. Allah bin kere razı olsun ondan.

Kendi oğlum için bu yazıyı yazmadım bu arada. Benim oğlum bu tip uygulamalardan olumsuz etkilenmez çünkü ödüllerde, cezalarda onun pek umurunda olmaz. Bu tip uygulamalar benim mantığıma, duygularıma, hislerime ters. Bu tür uygulamaların kısa vadede bir getirisi olabilir Önemli olan uzun vadede ne getirdiğidir. Uzun vadede getireceği ise olumsuzluktan başka bir şey değil.

Ve ben biliyorum ve gördüm ki ötekileştirilen çocukların psikolojisini düşünmeyen bir çok eğitimci var ortada(Yine söylüyorum işini hakkıyla yapan eğitimcilere değil lafım)

Ayla dedi ki...

Ahretliğim of ki offf :(

Nil dedi ki...

Bizim resim dersimiz de haftada bir saat ve ben dün unutmuşum resim defterini çantaya koymaya- ki kızımın en sevdiği ders :( kızdım kendime. Bir ara evde serbest yaptığı resimleri okula götürdü öğretmenine göstermek için, ve öğretmeni geçenlerde ödev kağıdına el yazısıyla öğretmenler günü konulu resim çizmesini yazmış. yarışmaya yollayacakmış. Öğrendim ki sadece Ece ye yazmış bunu. Ve diğer öğrencilere belli etmemiş bile.
Sticker olayı bizde de var. Kazandığı zaman takdir ediyoruz ama ceza aldığında da gülüyoruz. Ece gülerek anlatıyor tahtada tek ayak üstünde durduğunu. Hoşumuza gidiyor muzur olması. Çok da robot olmasını istemiyoruz.
Alerjisi vardı okul başladığında , çocuklar kazandıkları ödülü yerken benim kızım yiyemiyordu ve eve gelip anne arkadaşlarım gözümün içine baka baka yediler. çok canım çekti dedi. üzücü ama üzerinde çok da fazla durmadı.
Ama bu durum hayatlarında hep karşılarına çıkacak. Şimdi çikolata, ilerde sınav sonra iş rekabeti derken, hayat bunları sürekli çıkaracak karşılarına maalesef.

Ayla dedi ki...

Ben kazanıp kazanmadığını bile bilmiyorum çünkü Eray bahsetmez ha es kaza söylediyse bende onun adına sevindiğimi söylüyorum o kadar. Genelde sınıfına girdiğimde görüyorum. Dediğim gibi bizim için çok gerekli değil bu uygulama. Bu bizim ailecek şahsi görüşümüz.

Ceza konusu ise öğretmeni ile Eray'ın arasında bir konu. Karışmak doğru değil( tabii çocuğu karanlık bir odaya kapatma, vurma gibi cezalar verilmediği müddetçe)

Konu Nilhan canının çekmesi değil ki, o davranıştan yola çıkarak paylaşımcı çocuğun artık paylaşmak istememesi. Canı çektiyse başka zaman yer telafi edilebilir...

Haklısın bu rekabet, ayın elemanı ayın bilmem neyi durumları hep çıkacak ama bu yaşta çıkması sence çok erken değil mi?

Ayla dedi ki...

Aaa Eceme de başarılar dilerim bu arada.. Resmi mutlaka paylaş olur mu merak ederim ben..Çöp adam çizemeyen ben bu çocuklara hayranlık duyuyorum...Bakalım Ece konuyu nasıl ele alacak...

Nil dedi ki...

Aaa bloga fotoğraf ekleyemiyorum diye salak ben, resmin fotosunu çekmeyi unuttum iyi mi?

Ayla dedi ki...

Öğretmenden ricacı olsan fotoğraf göndermez mi acaba..

NOT:Bu arada bende bir ara fotoğraf ekleyemiyordum sorunu nasıl çözdüm hiç hatırlamıyorum, kendi kendine de düzelmiş olabilir.