Çarşamba, Şubat 29, 2012

Adını Gençlik Koydum:)


Evde nakış gibi işledim hesaplarımı ama gel gör ki bizim çarşıya uymadı.Halbuki yaptığım plan çok da mantıklıydı.Tabi bir plan yaparken diğer şahısları, onların haliyet-i ruhiyelerini gibi birçok şeyi de hesaba katmak lazımmış ben bunu bilemedim.Annem gittiğinde Eray en kötü bizim şirkete gelir o önde ben arkada koşturur dediydim.Biz bu okulu da bu sebepten yani bir aksilik olursa işyerine yakın olsun diye seçmemiş miydik?Bizim servis şoförünü aradım pazartesi sabahtan 4.Levent lafını duyar durmaz irkildi resmen(Okul 3.leventte)Aaaa benim rotamın dışında dedi halbuki o kadar kısa bir mesafe geri dönecek ki maalesef kabul etmedi.

Diğer servis şoförü bizim güzergahta ya en kötü onunla konuşur neyse ücreti öderiz dediydik.Aradım sesten belli adam baştan hayır diyecek.Neyse ayrıntılara girmek istemiyorum çok gergin bir konuşmaydı.(Trafik varmış bu tarafta o başka yoldan kaçıyormuş rotası o yol olsa da o yola girmiyormuş abuk sabuk şeyler işte) Aha da yukarıda ki fotoğraftaki gibi adamın etlerini kemiklerden sıyırmak istedim haşa demiyorum yoo yooo affedersiniz ama ben o kadar da sadist değilim-Şimdi reklamlar( yazının devamı için son 39 saniye) o adam sadist birine rastlasaydı o konuşmadan sonra bak neler geliyordu başına en büyük şansı benim gibi bir meleğe rastladı.

Hanımiğnesini tanıyan tanır işler sarpa sararsa en son kullanılmak üzere kuytu köşelerde bir Z planı vardır.Annemin gitme işini belli olunca Erol’a o tarihlerde yıllık iznimizi kullanabiliriz, bunu şimdiden bildir dediydim.Konuşmuş maalesef işler yoğun olduğu için izin alamamış lakin müdürü demiş ki izin veremem ama 15 gün boyunca okuldan almaya git..Yani son durum şu babası her gün 15,45 çıkıp Eray’ı alıyor, babaannesine bırakıyor 16,45 gibi Erol geri dönüyor.Akşam da bu zamanı telafi etmek için biraz geç çıkıyoruz şirketten.Tamam almaya git demişte şimdi de başka yol bulamaz mısınız diye yan çiziyor adam.Az kaldı nasılsa annemin gelmesine diyoruz ve sabrediyoruz:)Hımmm kaç gün daha yatcaz-kalkcaz bak hesaplayamadım şimdi.

Fotoğrafın sırrı şu geçen hafta Eray’ın çantasında bir davetiye geldi.Sınıf arkadaşının İTÜ Bilim Merkezinde cumartesi doğum günü varmış.Biz gidemeyiz diye konuşmuştuk malum ertesi gün gidecek bir yolcumuz vardı.Cuma akşamı Erol kararını değiştirdi Eray için iyi olur bence gidelim dedi.Program çok sıkışacak olsa da tamam dedim.Hediyemizi aldık gittik sınıftan gelen tek arkadaşı Eray imiş.Celine’in annesi bizi görünce çok sevindi.Biz doğum günü sahiplerini(toplantıda bir iki kere gördüm o kadar) tanımasak da öyle ortamlara girmekten çekinmeyiz.O gün orada da dedim tanımıyorsak sonuçta tanışırız yani bu kadar basit.Önceliğimiz Eray ve biliyorum ki o gün arkadaşının yanında olmaktan mutluluk duyacaktı düşündüğümüz gibi oldu mutluluktan çıldırdı.Bize çekmiş tontalak ilk girdiği ortamlarda sorun yaşamıyor hatta öyle bir girişi vardı ki sanki dün de aynı grupla oyunlar oynamış da devam ediyormuş gibi yani eeeee nerede kalmıştık canlar der gibi.

Yalan yok giderken biraz gergindim çünkü Eray da orta karar,eh işte gibi durumlar yoktur.Ya girdiğimiz ortamda bu benim çocuğum mu,bu kadar büyüdü mü yahu,aman Allahım benim çocuğum çok akıllı çokk dedirttir ya da zıvanadan çıkıp öyle şeyler yaşatır ki bize Eray’ı kaptığım gibi Koş Erol koş kelimeleri sadece ağzımdan dökülüverir.

O gün herşey yolundaydı Eray çok mutluydu ,yeni arkadaşlar tanıdı,rehber abileri onları gezdirdi.Ben bol bol sohbet ettim özellikle Kırgızistanlı piyano ve keman öğretmeni ile.Biraz şaşırdım benden daha çok konuşan biriyle sohbet ettim :)Hediyeleşme kısmı geldiğinde Eray Celine’in yanına giderek

-Selinnnn vippprüzzz(sürpriz) içinde bebek var bebek dedi.Herkesi güldürdü.O gün Eray ve bizim için  güzel bir gündü.

Pazar akşamı(çok gelen giden oldu yemek-çay,yemek-çay) artık kollarım,bacaklarım,belim dile geldi hanımmm hanımmm git uzan şu kanepeye çok yorulduk dedi.Ama bir türlü beyin kapamadı kendini.Şunlar da yapılacak bunlarda yapılacak diye komutlar verip durdu, ukala.Sonuç olarak son söz beynin olduğu için bu haftasonu var ya şaftım kaydı.Bu kadar çok yorulduğum da o yorgunlukla kalkamayacağım, işe gidemeyeceğim derim her seferinde.Lakin gece sanki sihirli bir değnek gelip dokunur bana.Sabah da zıpkın gibi fişek gibi kalkarım yataktan sonra anlarım galiba o sihirli değneğin adı GENÇLİK.

Celine'in doğum günü 25/02/2012 İTÜ Bilim Merkezi

Not:Bu hafta dilime birşeyler oldu hep anlatasım var.Daha bahsedeceğim 2-3 konu daha vardı ama yazmaya vakit yok.O zaman ne diyelim efenim devamı Çok sonra...

18 yorum:

Emine dedi ki...

ne güzel bir sürpriz yapmış öyle Eray, bayıldım :)

Ayla dedi ki...

Emine Eray kendisine süpriz yapılmasından da kendisi yapmaktan da çok hoşlanır.Gelir yanıma anne sana vippprüzzz yapcağım der.Hani şaşırmış gibi yaaprsın ya aaaa ne yapacaksın ki dersin...Hemen cevap verir

pasta alcam sana:)))

ayak izleri-sevgi dedi ki...

aferin eraya.. yalnız bu sürprizlere büyüyünce de devam tamam mı.. öyle ben büyüdüm ergen oldum, duygusallığa hayatımda yer yok falan deme sakın.. akıllı kuzum benim..

Sibelbek dedi ki...

yesinler onun sürprizini! sen yaz cicim yeter ki, biz bekleriz ;)

Ayla dedi ki...

Sevgi teyzesi babasına çekerse süprizlere devam eder.Ama şöyle de bir söz var alimden zalim,zalim de alim doğar diye:)))

İnşallah sevdiklerine değer veren,zaman ayıran,hassas bir insan olur tontalak.

Ayla dedi ki...

Sibel şimdi o moddan çıktım,sabah ahhh sayfalarca yazasım vardı benim:)Dur biraz bekleyeyim belki yine gelir...

Esra dedi ki...

Ben yaşlanmışım o zaman be Aylacım.

Eray'ın viprüzüne pek güldüm :)

annesiningülü dedi ki...

Gençlik?
bende isterim o sihirli değnekten ;)
vippprüz olsun ama :D

Nil dedi ki...

Yani görmesek inanmayacaz Ayla hanım. Genciz tabee.

bu arada gıcıklık yapayım mı "tanımıyorsak sonuçta taşınırız " yazmışsın. :D biliyorum iğrencim.

Vay be doğum günü organizasyonuna bakar mısınız? bizim İskenderun nere?
Bilim Merkezi nere?

Eray en azından hediyeyi verirken söylemiş içinde ne olduğunu. Ece partinin başında yumurtluyor viprüzü :D

Ayla dedi ki...

Esra benim toparlanma sürecim inan bana çok uzun sürdü Eray'ın uykusuzlugundan sebe lakin vücut alıştı galiba bu tempoya sesi bu aralar çıkmıyor ne ala...

Ayla dedi ki...

Bahar teyzesi yaparız bir güzellik sanada:))

Ayla dedi ki...

Nilhan eskidenmiş yolun yarısının 35 olması.Şimdi ki hayat şartları düşünülürse çıkk çıkk çıkk demek geldi içimden.

Hade hade ispat et öyle yazdığımı şaka şaka düzelttim saolasın ayrıca iğrenç değilsin,uyardığın için teşekkür ederim

Nilhan zenginlik başka birşey galiba:))Benim için oradaki ev sahibesinin tatlı yüzü yetti.Eray da yumurtladı merak etme ama Celine'in annesine,Celine duymadı o nedenle duymadığı için onu yazmadım:))Çocuğuma süprizn ne olduğunu anlatamaadım ama böyle de o kadar tatlılar kii

bahriye-krm dedi ki...

ayla'cım daha önce yazdım mı bilmiyorum ama ben sizden çok şey öğreniyorum...bu yüzden de severek takip ediyorum :))
doğum gününe iyiki gitmişsiniz...farklı bir ortam...

*mim'imi aldım söz cevaplıyacağım :))

Ayla dedi ki...

Bahriye işte blogların bu tarafını çok seviyorum bazen yeni bilgiler öğreniyorum,bakış açımı değiştiren olaylarla karşılaşıyorum,ayrıca çok teşekkür ederim bende seni inan takip etmekten mutluluk duyuyorum

Kesinlikle çocuklar için bu ortamlar çok iyi oluyor.Bir kere bile tereddüt etmedim sadece zaman konusunda bir sıkıntımız vardı bizim ama iyikide gitmişiz Eray çok mutlu oldu

Mimi merakla bekliyorum,bakalım neler yazacaksın

abide dedi ki...

Eray'ın sürprizine çok güldüm :)) Ayla'cım o değnek banada değsin,utanmasam yataktan sürünerekten kalkacağım galiba ben yaşlanmışım....Not: Allah kavuştursun canım.

nil dedi ki...

Genc arkadasım :) Eraycigim vuprizini sevsinler :) sevindim arizasiz geçtiğine gününüzün

Ayla dedi ki...

Abide teşekkür ederim,ben yataktan kalkana kadar olur halsızlık kalktıktan sonra bitmiştir gayet iyi hissederim:))

Ayla dedi ki...

Nil ;buyrun benim:)))Evet güzel bir gündü tün gece neredeyse uyumadım inşallah bugünde öyle geçer.Yok geçmezse blogdaki başlığı görür gibiyim

Adını İhtiyarlık Koydum:))