Çarşamba, Nisan 29, 2015

Mim üzerimde kalmasın

Serpil'cim sağolsun geçen gün mimim sende demiş. Selamında, mimin de uzun süre üzerimde kalmasından hoşlanmadığım için hemen cevaplara geçiyorum efenim..

1-En son okuduğun kitap?

George R.R. Martin'in Ejderhaların Dansı kitabını okudum. Ve böylece Taht oyunlarının yazıldığı kadarıyla seriyi bitirdim. Kış Rüzgarları ve Bahar Rüyası henüz yazılmamış bakalım adamın keyfi ne zaman gelecek.

Elimde şu an (daha bir kaç sayfa okudum) Cassandra Clare'in Cennet Ateşi şehri var. Ölümcül oyuncaklar serisinin 6. ve son kitabı. Biliyorum seri ismi bilgisayar oyunu gibi geliyor kulağa. Ama ne yapayım bu tür kitaplar gerçekten başka bir dünya.

2-En son izlediğin film?

Sinemada en son oğlumla birlikte Ejderha Yuvasını seyrettim.

Evde sinema keyfinde ise mısırlarımızı ve çerezlerimizi yanımıza alarak Christian Bale versiyonlu Batman'i seyrettik. Erol katılmadı bize.O kulaklığını takarak başka bir film izledi. Allahtan oğlumla uyuşuyor zevklerimiz. Batman bittiğinde vay be ne filmdi dedi. Bende beğendim. Konu belli. Bruce Wayne küçük yaşta ailesini kaybederek koca bir servete sahip olur. İçindeki suçluluk ve öfke ile birlikte dünyayı dolaşır, suçlu psikolojisini anlamak için hapishanelere girer. Gölgeler Birliğine üye bir adamın hayatına girmesiyle rotası değişir. Gotham'a döner ve Batman doğar. Bundan sonrasını bir zahmet seyredin.

Sabahları işe erken geliyorum malum. Mesai başlayana kadar kitap okurdum.Şimdilik kitap okuma saatini kaldırarak sinema saati yaptım.Tam bir filmi bitiremiyorum maalesef. İkiye hatta üçe bölerek izliyorum. İşyerinde sinema keyfinde ise Hugh Jackman ve Christian Bale'in birlikte oynadığı Prestij filmini izledim. Filmde birlikte yola çıkan iki sihirbazın yollarını ayırmasından sonra birbirini geçme, üstün olma mücadelesini izliyoruz. Bu mücadele son zamanlarda öyle sınır tanımıyor ki izledikçe yoruluyorsunuz resmen. Film çok çok iyi olmasa da seyredilir.

Eray'ın çizdirdiklerinden

3-Siyah mı ? Beyaz mı?

Siyahı her zaman tek geçerim :)

4-Tiyatro mu? Sinema mı?

Eskiden tiyatro derdim. Sonra fikrim değişti. Karşılaştırılmasını bile doğru bulmuyorum. Bence ikisinin de yeri ayrı ,verdiği tat farklı. Ben mesela eğer kafamın meşgul olmasını istiyorsam sinemaya, ruhumun doyurulmasını istiyorsam tiyatroya giderim. Her ikisinde de oyunculuk, konu güzelse değmeyin keyfime..

5-Mesaj mı? Aramak mı?

Kişiye, konuya ve konumuma göre değişir. Aileme pek mesaj atmam, ararım. İllaki seslerini duymak isterim. Minibüs, otobüs gibi kalabalık bir ortamdaysam ailemden biri olsa bile mesaj atarım. Hoşlanmıyorum kalabalıkta konuşmaktan.

Eray'ın okul arkadaşlarının anneleriyle ise genelde mesajlaşırız. Ödev hangi sayfaydı ya, yarın etüt var mıydı gibi. Anlatabildin mi bu mesaj mı? aramak mı? konusu. Başta da yazdığım gibi bana göre kişiye, konuma ve konuya göre değişir.

6-Hep olmasını istediğin bir hayalin?

Hayalci bir insanımdır ama böyle sorulunca da gelmedi bak aklıma. Dünya'yı gezmek diyebilirim. Alayım şipşak makinemi boynuma farklı yemekler tadayım, yeni kültürler tanıyayım, yeni hikayeler- efsaneler dinleyeyim yeni ırklara nice to meet you hemşerim diyeyim. Ben çok şey mi istiyorum yaa.

7-Gelecekte kendin için ne düşlersin?

Sağlıkla- huzurla yaş almak. Oğlumun sağlıkla büyüdüğüne şahit olmak.

8-Burası olmasa hangi ülkede yaşamayı isterdin?

Tamam kızdığım, öfkelendiğim zaman tası tarağı toplayıp dilini bilmediğim insanların ülkesine gitmek çok istemişimdir. Ama koca bir ama. Ama ben köksüz kendimi yarım hissedecek tiplerdenim. Köklerim olmadan asla ,asla demiyorum. Hayatın insana ne getireceği bilinmez.  İlle de bir şey diyeceksem İskoçya..

9- Bloguma kaç puan verirsin? Devamlılığı için tavsiyen ne olurdu?

Serpil'cim hayatının bir kesitini anlattığın, duygularını, korkularını, kızgınlıklarını ve en önemlisi aileni paylaştığın günlüğüne puan vermek benim ne haddime. Blogunu seviyorum, devamlılığı için daha sık yazmanı tavsiye edebilirim sadece.


Bu mimde benimde bu konularda bir çift sözüm var diyen arkadaşlara gitsin :)

Son olarak ne diyoruz efenim; sürç-i lisan etmişsem affola..

6 yorum:

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Aylacim az evvel kisada olsa!bir post yazmisim,kapatmadan bir bakayim dedim,seni gördüm! Cok sevindirdin beni biliyormusun? Insan hem mim alinca hemde mimi yapilinca sevinirmi yahu:))

Ama hayalin olmayacak bir sey degil,bizler baskayiz,öyle herseyi birakip paramiz yetsede gitmeyiz! Yabancilar da bu durum daha kolay oldugundan tasi taragi toplayip colugu cocugu birakip gidebiliyorlar!Cocuklarlada cikilabilir ama nerdeee,olmuyor dimi?

Görüsmek üzere insallah...

Ayla dedi ki...

Serpil'cim mimi cevaplandırmak benim için zevkti sevindiğin için çok mutlu oldum ayrıca..

Yabancılar çocuktan ayrı ben olmayı biliyorlar o nedenledir ki çocuk olmadan tatil programları, aktiviteler yapıyorlar. Galiba biz bazı Türkler bu konuda sınıfta kalıyoruz. Yerinde ve zamanında ister yetiştiriliş tarzı de ister suçluluk psikolojisi de ister genler de bizden bene geçiş yapamıyoruz. Aslında bu konuda doğru ya da yanlış yok. Seçimlerimden ötürü mutlu muyum yoksa mutsuz muyum var bana göre :)

Kısa (!)postunu da gördüm ayrıca :)

deeptone dedi ki...

ay baksanaaa herşeyi çok güzel yazmışsın daaa ama bak erayın çizdikleri daha güzel nabıyo resimde eray yaaaa batman mi yoksa o resim yaa :)

Ayla dedi ki...

Deep teşekkür ederim hem kendim hem oğlum adına.. Bu resmi Batman'i izlemeden önce çizmişti. Sordum kim resimdeki diye.. Tabiki kendiymiş. Motorsikletin üzerindeymiş. Arabanın olduğu gözlü ışıklı yer tünelmiş.. Siyah çizgiler yol, sayfanın yukarısındaki kömür vagonlarıymış. Ortadaki evlerin bulunduğu kısım şehirmiş.. İşte böyle 😃

deeptone dedi ki...

vaaaay hayal gücü de iyi napsın allah onu öyle yaratmış işteeee :)

Ayla dedi ki...

😃 Allah iyi ki de onu öyle yaratmış😉