Cumartesi, Şubat 16, 2008

Nefes Kesecek Anlar

Fulya'cığım beni sobelemiş sağolsun mail atıp bildirmiş. Ama maalesef bir türlü fırsat bulup kafamı toparlayıp bilgisayar karşısına oturamadım. Neyse bugüne kısmetmiş.

İşte bunlar, bakalım kaç tanesi gerçek olacak Huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirip bebeğimi kucağıma almak. Çocuğumun (belki çocuklarımın bilinmez)büyüdüğünü, okula başladığını, üniversiteden mezun olduğunu, askerlik yaptığını(ay bakalım birde oğlum olacak mı?), güzel bir işe başladığını, evlenip çoluk çocuğa karıştığını, hayatta çok başarılı ve mutlu olduğunu görmek
İstediğim bir semtte genişçe bir ev alıp, zevkime göre döşeyip ailemle huzur içinde yaşamak.
Mutlu, huzurlu ve kafamın rahat olduğu bir işte çalışmak.
Her ne kadar geç kalmış olsam da yüksek lisans yapmak.
Öncelikle Türkiye başta olmak üzere dünyayı gezmek.
Eşimin işinde daha çok başarılı olup, yükseldiğini görmek.

Hemen yapabileceğim halde neden yapmayı beklediklerim Pasta ve çikolata kursuna başlamak(Aslında kursları araştırırken hamile olduğumu öğrendim, yine erteledim)
Elbise dolabımı düzenleyip kullanmadıklarımın içindeki kullanabilecek olanları ihtiyaç sahiplerine vermek.
Kendimle daha çok ilgilenmek(Yeni kıyafetler alıp, saçımı değiştirmek vs)
Fotoğraf albümümü düzenlemek( aslında en acil madde bu, yıllardır düzenleyeceğim derim ama neden düzenlemediğimi bilmem)
Profesyonel fotoğraf makinesi almak ,e almışken birde kursuna gitmek.

Bir daha dünyaya gelsem ve seçme şansım olsa Balerin olmak(aslında küçükken çok istedim bale yapmayı ama kısmet olmadı)
Kanada'ya dil kursuna gitmek(Aslında zamanında fırsatım vardı, cesaretim yoktu,e n büyük pişmanlığımdır)
Kendini daha fazla düşünen, hayır demeyi bilen, beni üzen insanlar arasına set çekebilen, daha az ince düşünen bir insan olmak.
Bir enstürman çalabilmek.

Bende Sevgili Ebru Akını sobeliyorummmm.

Salı, Şubat 12, 2008

Ulak



En derin uykudan daha derindeydiler. En karanlık kalpten daha siyahtılar Hiç umut yoktu. Ve bir gün,heybesinde sırlarla uzak bir diyardan "O geldi" Onlara sevmeyi, inanmayı ve cesareti anlattı. ULAK Bazen tek çare bir hikayeye inanmaktır.

Tür : Dram/Fantastik
Yönetmen:Çağan Irmak
Senorya: Çağan Irmak
Müzik: Evanthia Reboutsika
Oyuncular: Çekin Tekindor, Yetkin Dikinciler ,Hümeyra ,Feride Çetin, Şerif Sezer, Zuhal Gencer, Selda Özer

Zamansız ve mekânsız bir öykü… Düzeni yekten bozulmuş bir köye, köy köy dolaşan bir seyyahın, Zekeriya’nın gelişiyle ve beraberinde getirdiği sırlarla başlar film. Zekeriya ile gelen sırlar köye, geri dönülmez bir değişim yaşatacaktır.

Gerçekten değişik bir masal,ben filmi beğendim diyebilirim. Babam ve oğlum da oynayan tüm kadro neredeyse filmde vardı.Babam ve oğlum gibi bir konu ve film bekleyenler gerçekten hayal kırıklığına uğradı, çevremden gözlemlediğim kadarıyla filmi ya çok sevdiler ya da hiç sevmediler.

İlk defa bir filmin konusunu okumadan, fragmanını izlemeden sinemaya gittim(eşim süpriz yapıp program yapmış)Önce çok şaşırdım ama keyifle izledim.Türkiyede masal üzerine kurulu bir film çekmek cesaret ister.

 Gelelim oyunculara; Çetin Tekindorun oyunculuğunu herzaman çok beğenmişimdir, bir masal anlatmak için ondan daha iyi bir oyuncu bulunamazdı.Ses tonu, vurgusu çok iyiydi.Yetkin Dikinciler ise kötü adam olarak karşımıza çıktı, oyunculuk perfomansı iyiydi ama çok küfür eden bir karakterdi. Ben filmdeki argo kelimelerden rahatsız oldum, çünkü o filme çocuğumla da gidebilirdim. Çok fazla çocuk oyuncu vardı bence oyunculuk perfomansları büyükleri bile geride bıraktı, çocuk karakterler başarılıydı.Filmin kurgulaması güzeldi lakin değişik bir sonla bitebilirdi,sonu birazcık beni hayal kırıklığına uğrattı.
Not: Uzun zamandır yeni tarifler deneyemiyorum,çünkü küçük bir misarifimiz geliyor:)Bu aralar mide bulantılarım ve kokulara hassasiyet had safhada olduğu için mutfakla aram pek iyi değil.O nedenle bu aralar yeni tarifler ekleyemeyebilirim.

Salı, Ocak 29, 2008

Aşure-Geleneksel Tatlılar Etkinliği



Annem her yıl aşure ayında mutlaka aşure yapıp dağıtır. Geleneksel tatlılar etkinliğini duyunca anneme aşure yapmamda yardım eder misin diye sorduğumda bu ay aşure ayı zaten yapacaktım dediğinde bir taşla iki kuş vurmak buna denir dedim:)

Herşeyi ama herşeyi ben yapacağım sen sadece yol göstereceksin dediğim halde malesef o gün biraz rahatsız olmam sebebiyle annemde yardım etti, iyiki de etmiş aşure çok güzel oldu.Evet biliyorum aşure soğuk yenir ama nedense ben ocaktan hemen inince sıcak sıcak yemeyi seviyorum.

Annemin arkadaşlarını da çağırdık, bütün kızlar toplanıp bir güzel yedik sonrada dağıttık. Ellerine sağlık annem iyi ki varsın. Geleneksel Tatlılar Etkiniliğe ev sahipliği yapan Saliha hanıma teşekkürlerimi sunuyor, kolaylıklar diliyorum.Gelelim tarifimize;
1 kilo aşurelik buğday
2 su bardağı nohut
2 su bardağı fasulye
1 çay bardağı pirinç
300 gr kuru kayısı
300 gr kuru incir
750 gr kuru üzüm
2 su abrdağı süt
2 kilo şeker
Üzerini süslemek için;
Fıstık, ceviz, fındık, badem, nar, kuş üzümü, tarçın
 
Bir geceden önceden buğday iyice yıkanarak biraz kaynatılır suyuyla bırakılır. Yine bir gece önceden nohut ve fasulye haşlanır.Kuru kayısı ve incir küçük küçük doğranarak suda bekletilir(yumuşaması için) Fındık evde olduğu için kırıp fırınladık.Buğday ıslatılmış suyuyla beraber (çok iyi yıkanması gerekiyor) ocağa koyup kaynatılır. Fasulye , nohut ve pirinci de ekleyip biraz daha kaynatılır. Kayısı, üzüm, süt eklenerek bir 15 dakika daha pişirilir. İncirler de eklendikten sonra 5-10 dakika daha kaynatılır.

En son şeker ilavesi yapılır ,şeker tadını verene kadar(5-10 dakika) kaynatılır. Eğer aşure çok sulu olduysa 3 yemek kaşığı nişasta su ile açılıp aşureye katılırsa sorun çözülür. Tabaklara servis edildikten sonra tabakların üstü hafif kaymak bağlayınca süslenir. Eğer hemen süslenirse süs malzeleri dibe çöker dedi annem:)
Afiyet olsun

Pazar, Ocak 06, 2008

Patatesli Dilim Börek

Bu böreği Şule hanımın sitesinde gördüğümde mutlaka yapmalıyım dediğim tariflerden biriydi. İlk etapta yufkanın yoğurtlu ya da sütlü bir karışımla ıslatılmaması çok mu kuru olur diye düşündürdü. Ama iyiki de tarife sadık kalmışım, yoksa ıslatsaydım rulo yaparken ıslak olması sebebiyle hamurun zedelenebileceğini gördüm.Yoğun patates tadı olan güzel bir börek. Gelelim tarifimize;

3 adet yufka
3 adet iri patates (ben biraz daha fazla kullandım)
1 su bardağı süt
1 adet yumurta
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı rendelenmiş kaşar peyniri( 1 su bardağına yakın kullandım)
kırmızı pul biber, karabiber ve tuz

Patatesi haşlayıp rendeleyin. Yağ, yumurta ve sütü patatesle iyice karıştırın.Kaşar peynirin yarısını, kırmızıbiber hariç baharatları ve tuzu patateslere katın. Yufkayı tezgaha serin. Üzerine patatesli harçtan yayıp diğer yufkayı serin. Üç kat üst üste aynı işlemi yapıp tamamlayın. Rulo şeklinde sıkıca kıvırın. Buzdolabında yarım saat bekletin.(ben geceden yapıp sabah pişirdiğim için bir gece beklettim) Dolaptan çıkardıktan sonra 2 parmak eninde dilimleyin ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Üzerlerine kaşar peyniri rendesi ve kırmızı pul biber serpin. 180 derece ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun

Perşembe, Ocak 03, 2008

Sosisli Milföy Börek

Uzun zamandır aklımda sosisli bir börek yapmak vardı. Tesadüfen blogunu gördüğüm Zerrin hanımın sitesinde sosisli milföyleri görünce bunları yapmalıyım demiştim ama bir türlü fırsat bulamamıştım. Evde sosisler bozulacak değerlendirmeliyim derken milföyler geldi aklıma ve hemencecik Zerrin hanımın sitesindeki börekleri yapıverdim. Oldukça pratik ve lezzetli bir börek. Aslında resim hiç içime sinmedi, akşam yemeği yiyeceğimiz ve bu börekçikleri de yemeğe yetiştireyim derken öylesine bir iki poz çektim. En kısa zamanda tekrar yapıp ekleyeceğim resimleri:) Bu arada milföylü sosisleri Ebru hanımın blogunda farklı bir sunumla gördüm bence sunum çok hoş olmuş. Evdeki sosisler kokteyl sosisi olduğu için artık ebru hanımın sitesindeki sosisli milföy çubukları başka zaman deneyeceğim. Gelelim tarifimize;

6 adet milföy(10 adet sosis olduğu için 5 adet milföy kullandım)
12 adet minik parmak sosis
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı su (3 yemek kaşığı su kullandım)
1 çay kaşığı sarımsak tozu(evde olmadığı için kullanmadım)
1 çay kaşığı kekik

Milföyleri buzluktan çıkarıp oda sıcaklığında şekil verecek yumuşaklığa ulaşmasını sağlayın. Diğer tarafta salça, su ve kekiği karıştırıp sos haline getirin. Milföyün içine çay kaşığıyla sos koyup yayın. İçine 2 tane sosisi yan yana koyun ve milföyleri sarın. 4 eşit parçaya kesin. Kestiğiniz parçaları milföyün açılmaması için kürdanlar yardımıyla tutturun. Yumurta sarısını fırça yardımıyla üstüne sürüp, önceden ısıtılmış fırında üstleri kızarana kadar pişirin.

Not: Milföyü merdane yardımıyla iki adet sosis yan yana gelecek şekilde birazcık açtım.
Afiyet olsun

Çarşamba, Ocak 02, 2008

Süpriz Kurabiye

Daha önceden denediğim ve tadını beğendiğim sürpriz kurabiyeyi yılbaşı ertesi tekrar yapıp ekledim. İlk yaptığımda blogum yoktu, sağolsun canım arkadaşım fulya yapılışını tek tek resimleyip mail atmıştı. Kurabiyeyi yapıp işyerine getirdiğimde herkes çok beğenmişti. Geçmişte denediğim tarifleri ise vakit buldukça tekrar yapıp ekleyeceğim ama doğrusunu söylemek gerekirse çok üşeniyorum:) çok. Gelelim tarife;

3 su bardağı un
1 su bardağı pudra şekeri
1 paket (250 gr.) oda sıcaklığında margarin
1 paket vanilya
1 yumurta
1 türk kahvesi fincanı süt
İçi için 1 su bardağı damla çikolata
Üzerine serpmek için kako+pudra karışım

3 su bardağı un, pudra şekeri ve vanilyayı hamur yoğuracağınız kapta karıştırın. Yumuşak margarini küçük parçalara ayırıp ilave edin ve pütürlü bir karışım elde edene kadar elinizle mıncıklayarak karıştırın. Süt ve yumurtayı ekleyip kolay şekillenen yumuşak bir hamur elde edin. Hamur elinize yapışıyorsa yarım su bardağı daha un ilave edebilirsiniz.Hamuru buzdolabında 10 dakika kadar dinlendirip merdane yardımıyla çok ince olmayacak şekilde açın.

Bir su bardağı yardımıyla resimdeki gibi daireler kesip içlerine birer çay kaşığı damla çikolata koyun. Hamuru kapatıp elinizde yuvarlayarak top şekli verin. Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında 20-25 dakika kadar pişirin. Kurabiyeler sıcakken üzerlerine çay süzgeci yardımıyla pudra şekeri+kakao karışımından serpin.

NOT: İsterseniz tüm hamuru merdane yardımıyla açıp bardakla kesebilirsiniz, isterseniz portakal büyüklüğünde parçalar koparıp(ben öyle yaptım) açabilirsiniz.
Afiyet olsun