Cumartesi listemize bir çizik daha attık. Yani uzun zamandır oğlumuzla yapmak istediğimiz ama bir türlü yapamadığımız bir şeyi gerçekleştirdik. Uçurtma uçurduk.
Ve ben çok şaşırdım. Görüldüğü kadar basit değilmiş meğer. Uçurtmayı uçurduktan sonra ipi çek, salla, oldu da bitti maşallah gibi geliyordu uzaktan bana. Ya öyle mi uçurulur, şöyle yapsanıza, böyle çeksenize diye dışarıdan çok bilmiş bilmiş konuşurken Erol elime uçurtmanın ipini tutuşturduğunda kazın ayağı öyle değilmiş anladım. Kartalı iki dakika da alaşağı ettim. Beş dakika tutabilseydim bari havada.
Uçurtma uçurmadaki başarısızlığıma yansam da bizimkileri izlerken yüzüme kocaman bir gülümse yayıldı. İnsanın çocukluğuna dönmesinin bir yolu da çocuk sahibi olmakmış. Eskiden ne anlatırdım, ne özlerdim o günleri. Uçurtma havalarda süzülürken neden eskisi kadar anlatmadığımı, neden eskisi kadar özlemediğimi anladım..
7 yorum:
ayyyy ben sizin aile olarak yaptığınız her şeyi seviyom :)
Deep; ailecek o zaman teşekkür ederiz. Biraz sonra yazacağım aile etkinliğimiz sana gelsin o zaman :)) (kendimi bir an şarkıcı gibi hissettim)
tımams :)
ne güzel anlatmışsın, diline yüreğine sağlık...
çocukluğumuz çocuklarımızla hep yanıbaşımızda kalsın :)
Şebnem amin inşallah :))Teşekkür ederim ayrıca
Biz de bu hafta sonu ilk kez uçurtma uçurduk ve aynen söylediğin gibi pek de kolay değilmiş anladım. Surekli koş sürekli bir telaş bir faaliyet :)
Ülker bende ipi salacağım gerisini rüzgar halledecek zannediyordum meğersem onu havada tutmak ne büyük bir marifetmiş :)Başa gelince öğreniyorsun...
Yorum Gönder