Perşembe, Nisan 29, 2010

İlk Resim

ilk resim

Ressam burada yarattığı düşsel gerçekçilik, betimlediği gerçekdışı düşsel mekan ve garip düşsel imgelem ile bir karşıtlık mı yakalamak istedi ya da annesi gezmeye çıkarmıyor diye sessiz çığlıklarını(!),karmaşık ruh halini mi kağıda döktü. Evet evet bildiniz kara kuzumın ilk resmi, aslında kağıt üzerinde karamaları vardı ama boya kalemleri, resim defteri ile ilk profosyenel denemesi:)

resim2

Akşam Canım Ailem dizisine takıldığı için bir türlü resim çizmeye (yada karalamaya desek daha doğru olur) konsantre olamadı.Aslında bu kadar çok televizyona takılması ise bir ilkti.Şöyle resim çizerken net bir fotoğrafını çekemedim, hepsi flu çıkmış. Artık pastel boyalarla yapacağımız denemede net bir poz yakalarım umarım

 resim1

Salı günü yıllık iznimizden bir gün alıp Erayla vakit geçirelim istedik.Hava çok rüzgarlı olduğu için dışarıya çıkamadık bizde Forum İstanbula gittik, yine koştuk, oyuncaklarla oynadık, epey eğlendik ama sonu kötü bitti.

Eraya düştü ve dudağı patladı, epey bir kanadı,üst dudak oldu balon gibi sonra zamanla şişlik indi. Üstü biraz kabuk bağladı ama önemli olan üst dudağın içindeki yara. Yemek yemek istiyor ama acıyor olmalı ki kafa sallıyor , sonra tekrar yemek istiyor ama tekrar acıyor .Şu aralar yemek saatimiz biraz sıkıntılı olacağa benziyor. Tez zamanda geçer inşallah da kara kuzum tekrar neşeli neşeli mamalarını indirir mideye.(Forum İstanbul gezmesinden bir kare)

forum ist

Çarşamba, Nisan 28, 2010

Yok Oku ma ya ca ğım

Her gün kendime söz veriyorum Gazete okuyup sinirlerimi bozmayacağım diye Her seferinde gözüm bir habere ilişiyor Kendimle savaşıyorum Herzaman ki mağlup gelip okuyorum Sonra oturup ağlamak istiyorum Bu ruh hali tüm gün devam ediyor Evet Pervari'deki haberden bahsediyorum 'Pervari Belediye Başkanı DP’li İsmail Bilen, “Pervari küçük, hepimiz akrabayız. Olayı kapattık gitti kendi aramızda. Kapattık diye kaymakamsız, savcısız ve emniyetten habersiz yapmadık. Onlarla beraber yaptık” demiş. Ne yani olay bu kadar basit mi 8 öğrencinin 2 ve 3 yaşındaki masumlara tecavüz edip birisini ise öldürmeleri biz anlaştık tamam diyerek üstü örtülecek bir konu mu. Allahım diyorum nasıl bir dünyada çocuk yetiştiriyorum -yetiştiriyoruz Ve çok kaygılanıyorum.

Çarşamba, Nisan 21, 2010

Geçmişe kısa bir yolculuk

Ahretliğim demişti halbuki ben burnumun dikine gittim dinlemedim onu. Ayla blogun var nasılsa Eray'la ilgili notları kayıt altına al, insan sonradan unutuyor demişti, çok pişmanım çok. Daha çok pişman olmamak için yazmaya, kendim için not etmeye başlayacağım.

Ama önce geçmişe kısa bir yolculuk yapalım istedim, birkaç resimcik eklemek istiyorum, ilkleri ve beğendiğim resimleri eklemekle başlayayım işe.

İlk fotoğrafın 03/05/2008.Annen normal doğum yapıp o anı yaşamak çok istedi, ama maalesef acil olarak 38 haftanın başında sezeryana alındı. Son dört gün kalana kadar çalıştı seninle daha fazla vakit geçirebilmek için. 37 hafta kontrolüne doktorumuz tatilde olduğu için birkaç gün geç gittik, o gün muayene edip doğum şekline karar verecektik.

Öğlen saatleri idi ve doktorumuz çok rahat biçimde hadi öğleden sonra doğuruyorsun dedi ,yaşadığım şoku anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. Düşünün doktordan sonra eksikleri tamamlamak için alışveriş için program yapıyorsunuz, hiçbir rahatsızlığınız yok ve doktorunuz güler vaziyette diyor ki öğleden sonra doğruyorsun. Yüzüm bembeyaz olmuş NST ye aldılar doktorumuz şu an iyi değilsin NST sonuçları iyi bir gün daha bekleyebiliriz yarın sabah 07,30 da burada ol diye eve gönderdi. O gece sabah olmadı, çok kötü bir gece geçirdim. Hala doktoruma çok kızarım o şekilde pat diye söylediği için.

ultrasyon

Hastanede ilk günün.29/08/2008 tarihinde 09.45 de merhaba dedin hayata. 3250 gr ve 52 cm dünyaya geldin. Ayılırken ilk hatırladığım bir hemşirenin hadi uyan Ayla çocuk güzel bir oğlun oldu demesi.

Koridordan odama alırlarken sesleri duyuyorum ama görüntüler belli belirsiz gözlerimi açmakta zorlandım ve sürekli üşüyorum çok üşüyorum dediğimi hatırlıyorum. Annemin ayyy dediğini bir hemşirenin de kadın bayıldı koşun dediğini duyduktan sonra gözlerimden yaşlar akmaya başladı, dediğim gibi ara sıra gözlerimi açtığım için sesler net ama görüntü çok az. Ve annem kalp, annem kalp sürekli bu iki kelimeyi sayıkladım ve ağlamaya devam ettim. Tercümesi şuydu, annem kalp hastası anneme bakın demek istedim. Çok şükür ki annem beni öyle görünce üzülmüş ve bayılmış sadece önemli bir şeyi yoktu.

hastanede ilk gün

Hastaneden eve gelip babanla ilk yatışın. Annenin çok yorgun ve ağrıları olmasına rağmen baban dönerde sana zarar verir diye saatlerce sizi izledi. (Bu arada beyaz ve sarı battaniye annenin bebeklik battaniyeleri, anneannenen yavrusunun yavrusu için saklamış)

Doğumunun 5. gününde yenidoğan sarılığı oldun ve doktorumuz önlem olsun diye bir gece hastanede yatırdı seni. Sen gelmiştin ama 5. günde yine yoktun ne çok ağladım bir bilsen zaten sütüm yeni gelmişti makine ile hem sütü çekip hem de katıla katıla ağladım saatlerce, üç saatte bir sütü hastaneye götürdük. Sabah tekrar kan alınıp test yapıldı, sarılığı düşmüş zaten önlem olsun diye tutuyorduk eve gidebilirsiniz denilince dünyalar bizim oldu.

Hastaneden eve geliş

Bir ara makineyi 1 ay kadar kaybettik ,maalesef o dönemleri fotoğraflayamadık.

ilk kabadıyalanman

Banyoyu hep sevdin hala çok seviyorsun hatta o kadar seviyorsun ki suyu seni sudan çıkarmak için yardımcı bir kuvvet lazım.

 sacın basımda düzgün değil

Uykuyu hiç sevmedin hala da çok uyuduğun söylenemez. Sabah 07,00 de ya da 09,00 yatıyordun ilk 6 ay. 6. aydan sonra sabah 04,00 de düştü ta ki 1 yaşına kadar. Şu an ise genelde 01,00-02,00 arası uyuyorsun. Çok uykusuz geceler geçirdik ama huzursuz bir bebek değildin sadece uyumayı sevmezdin, omuzda gezdirilmek isterdin. Gece anneannenin omzunda gezerken bir kare.

1

ilk jimnastik

























Bebekliğinden beri kimseyi yabancılamayan, hareketli bir bebektin. Hala da öylesin ilk gördüğün insana kucağını açıp seni gezdirmesini istiyorsun. Bu konuda ki anneannenin yorumu yok yok bu çocuk sokakta falan tek bırakılmaz baksana herkese gidiyor kaçırırlar bu çocuğu demesi. Erayı sokakta tek başına bırakmaya niyetimiz yok tabi, zaman bizim karanlıklara kadar sokaklarda oynadığımız zaman değil, konuda çok şanssızlar.

İlk defa baba dedin bak işte hangi aydı onu hatırlamıyorum:( Uzun bir süre baba dedin ama sonra babana eyoooo( erol) annene ayyaa(ayla) demeye başladın. Sonra baba ve eyooo kelimelerini bıraktın hala da demiyorsun baban çok üzülüyor baba dememene. Şu an dede, anniii, ayya (ayla) ayyy bebek, aç aç(kapıyı, su şişesinin kapağı hiç farketmez),aygaaa ( annen bu ayganın ne olduğunu bulana kadar canı çıktı ta ki babaannede aygaz diyen bir araba çıkana kadar onunla birlikte aygaaaa diye bağırıyorsun),mama(bunu da sıkca kullanıyorsun),aba(uzun süre emziğe aba dedin şu an ise memiiii diye bağırıyorsun), çıııııı(su), çısss(çaydanlık,tencere gördüğün zamanlarda),Allah Allah,al al bunun gibi birkaç kelime daha söylüyorsun ama şimdilik bunlar geldi aklıma.

2

Ameliyata girerken çok sakindim çünkü çok kötü uykusuz bir gece geçirmiştim vücudumdan sanki tüm enerjim çekilmişti. Sadece eşime ameliyattan çıkarken her şey yolunda olup olmadığını kulağıma fısılda demiştim. Henüz yarı baygın haldeyken çıkarken eşimin sesi hala kulağımda aşkım her yerine baktım elleri, ayak parmakları tastamam:)sağlıklı bir bebeğimiz oldu. Bu fotoğrafa bakarken nedense hep o anı hatırlarım, baksanıza babam yanlış saymıştır belki diye inanmamış kendi sayıyor, Bir, iki ,üç....

3

Çok yaşaaaa. Mutlu, sağlıklı, huzurlu ,başarılı ve sevdiklerin ile birlikte koca bir ömrün olur inşallah küçük adamım.

. çok yaşa

İlk oturuş:) 01/03/2009. Anne gülecek mi?, anne beni tanıyacak mı? anne bana tepki verecek mi, anne ne zaman oturacak, ben görebilecek miyim diye diye 6 ayını ve oturduğunu da gördüm.

Hatta Eray babaannesinin kucağındayken 1.5 aylık mı 2 aylık mı onu tam hatırlamıyorum yerimden mutfağa gitmek için kalktığımda gözleri ile ilk beni takip etti. Önce tesadüf zannedip tekrar tekrar tekrar geçtim her seferinde gözleriyle takip etti. Çok heveslenen babası gaza geldi o da tekrar tekrar geçti ama onu izleyen dünyalar güzeli bir çift göz yoktu:) Kimi takip ettiğinin ne önemi vardı birilerinin farkındaydı ve onu izliyordu o akşam evde bayram havası vardı.

 ilk oturuş

Selocanları reklamlarda gördüğün zaman pür dikkat izlerdin, halanda sana selocan şapkası aldı. Artık benimde yanımdan hiç ayırmadığım bir selocanım var

. selocan

Şişştttt sessiz olun Eray reklam izliyor. En çok güldüğün reklam Mc donalds'ın reklamıydı. İki arkadaş yan yana oturur, hamburgeri yiyen kişiyi arkadaşı dürterek aaa arkanda kuş var der adam arkasına dönünce arkadaşı hamburgerden koca bir ısırık alır. Başka bir gün tekrar arkadaşı aaa arkanda kuş var der adam bu sefer bakmaz ama gerçekten kuş vardır hamburgeri adamla birlikte alır gider. İşte kuşun gelip adamı kaçırdığı bölümde uzun bir süre kahkahalarla güldün o kadar güldün ki bizi de gülme krizlerine soktun. Şu an 20 aylıksın ve favori reklamın eti cin gülsün dünya gülsün, eti cinler dans etmeye başlayınca tutamıyorsun kendini:)

eray reklam

4

Eray çirkin olllll... Dünyadaki en çirkin küçük adam bu.

 5
19/06/2009 Eray'ın salıncak keyfi

. 7

20/06/2009 Eray ilk bisikleti ile anneannesinin bahçesindeyken.

8

21/06/2009 Panorama tarih müzesi. Artık Eray kocaman adam olup gezmelere gitmeye başladı.

9

27/06/2009 Miniatürk. Eray'ın maceraları devam ediyor. Aslında Eray annesinin kuzenini gezdiriyor.

mini

Çorap giymeyi hiç sevmedin hoş hala da çok sevdiğin söylenemez, her fırsatta çıkarıp cıpıl cıpıl dolanıyorsun ortalıkta.

 10

10/07/2009 Uçağa ilk binişin. Annen Samsunlu olduğu için akrabalarını görmek için anneannen ve teyzenle birlikte Samsuna uçuyorsun. Maalesef baban iş durumunu ayarlayamadığı için bize katılamadı. Peki uçakta rahat durdun mu ,tabii ki hayır.1 saat nasıl geçti gel bana sor.

Masayı açmak istedin ama kalkış anında olduğumuz için kapamak zorunda kaldık. Açmayınca bağırdın, yetmedi koltuğa tekme atıp durdun, öndeki bayan arkasına dönüp zaten korkuyorum lütfen çocuğunuz vurmasın koltuğa dedi mi evet dedi .En azından uçak kalkarken ve inerken diye de ekledi. 1 saat geldi bana 10 saat, o gün annen otobüsle bilmem kaç saat bebeklerle yolculuk eden kadınları alkışladı:)

12

Anneannen hep Eray emeklemeden yürüyecek galiba dedi ve dediği gibi de olmadı. Geç emekledin yani 10 aylıktın. Öncesinde her yere döne döne gittin uzun bir süre sonra Samsuna gitmeden sürünme çalışmaları başlamıştı ama tam bir tarih vermek gerekirse 11/07/2010 tarihine denk düşüyor.

Samsuna iner inmez biz de şaşırdık o kadar çocuğu görünce onların arasına karışmak için pıtır pıtır bir emeklemeye başladın ki zannedersin 2 aydır bu çocuk emekliyor yani o kadar ustaydın:) (Annenin annesinin evinden bir kare)

emekleme

18/07/2009 Eve dönüş. Oyuncaklarını o kadar çok özlemişsin ki uzun süre oynadın, annen o günden sonra daha da görmedi oyuncaklarınla o kadar oynadığını.

13
İlk pastan

. ilk pasta2

16/08/2009 İlk doğum günün. Aslında 29 ağustosta doğdun ama ramazan 20 sine gelince bizde doğum gününü biraz öne çektik. Küçük bir prens olduğu için Beylerbeyinin bahçesi ancak oğluma yaraşır dedik:) Sağolsun dedenin yardımlarıyla doğum gününü Beylerbeyinin bahçesinde yaptık.

ilk doğum günü
Bir pozcuk da annenle fotoğrafını eklemek istedim.

anneyle poz

05/09/2009 İlk defa saçlarını kestirdik. Oyuncaklardan ötürü pek bir yaramazlık yapmadın, sonuna doğru biraz huysuzlaştın sadece.

. 14

Berber abin başını yana eğdirdi ki rahat kesebilsin diye ama bu harekete çok içerledin fotoğrafdaki gibi hemen dudak büzdün.Annen gibi alıngan olmak zorunda mıydın?

15

Tırnaklarını doğduğun günden beri baban keser. Annen bu konuda çok cesaretsizdi ilk tırnaklarını kesemedi, baban kesmeye başlayınca öyle devam etti.

 16

10/11/2009 da Kayseri'ye 3 günlüğüne arkadaşlarımızı ziyarete gittik. Önce annen gitmek istemedi soğuk olur üşütürsün diye ama en kötü evde otururuz dedik çıktık yola. Şansına çok güzel bir hava bizi bekliyordu  (Gülfen teyzenin evi)

17

11/11/2009 Kapadokya-Peri Bacaları

 kayseri

Bu arada 15 ekimde yeni evimize taşındık. Annenle babanın en büyük isteği kendilerine ait bir evi olmasıydı. Uzun bir süre borcu devam edecek olsa da artık yeni evimizdeyiz. Yeni evimize taşınmadan 1 hafta önce  yürümeye başladın yani 13,5 aylık iken

. 19

Doğumu yapan doktorumuz ameliyattan çıkarken çok obur bir bebeğiniz olacak demiş. Hemen parmağımı emmeye çalıştı diye eklemiş.İlk kontrolü yapan bebek doktoru ise obur bir bebeğiniz olacak demiş sanki diğer doktor ile sözleşmişcesine. Ben ayıldıktan sonra bana anlatıklarında Allah Allah demiştim sadece.

Eve geldik sadece uyuyor, emmek istemiyor , bu doktorlarda çok bilmiş baksana ne oburu dedik halbuki bir bilsek uykuya meyilli olmanın sebebinin sarılıktan olabileceğini.Sarılığın geçince emmeğe başladın ama maalesef büyüdükçe sütüm yetmedi sana doktorların dediği gibi birazcık oburdun:)daha sonra mamaya başladık.

Mümkün olduğu sürece mama vermek istemedik ama doğmayınca maalesef verdik.5.ayda havuç, patates ve kabaktan oluşan sebze çorbası verdik, aslında çorbadan ziyade püre gibiydi. İlk yediğinde nefret ettin. İkinci gün tekrar denedim ama yine hüsranla sonuçlanan bir deneme. Bir tatlı kaşığı elma suyu denedim ondanda nefret ettin. Biraz ara verip tekrar deniyordum makalelerde öle yazıyordu pes etmeyin ama yok yemek istemedin. Kesinlikle peşini bırakmadım.

6 ayında Milupanın sebze çorbası vardı onu denedim ilk yediğinde bayıldın bayıldın ne kadar verirsem vereyim yemek istedin bir süre sonra onu kestim tekrar evde hazırladığım sebze çorbasına geçtim hiç itiraz etmeden yedin.Ayına göre başladığım tüm çorbaları Allah şükür yedin,kahvaltılarını da ,meyve sularını da hiç itiraz etmedin tek sorunumuz YOĞURT. Yoğurdu hiç sevmedin, şu an ona peynirde katıldı, bunun dışında şu an için herşey yolunda.

Sadece eğer makarna görürse başka birşey yemek istemiyor onun için makarna çok nadir yapıyoruz eğer yaparsak da en son sofraya çıkartıyoruz. Keyifli keyifli makarna yerken:) O kadar keyif alıyor ki yerken haaaammmmm diyor.

 yemek

Artık son resim. Bundan sonrası zaten var, artık Eray'ın maceralarına sıcak sıcak bu blogdan devam edilecek .Hoşcakalın

 18

Perşembe, Nisan 15, 2010

Türk kadını tanımadığı hiçbir erkeğe selam vermez

Sabah internette bu başlığı okuyunca dikkatimi çekti haberin içeriğini okuyunca bana yok artık dedirtti. Geçmişte TRT'nin denetimine takılan parçalar TRT müzikte yayınlanan Yasaklı Şarkılar programında yayınlanarak kendi geçmişiyle yüzleşiyor diyor.

Bu şarkılardan biride benimde çok sevdiğim Leman Sam'ın 'Anladım' şarkısı .Bakın bu ve diğer şarkıların yasaklanma nedeni neymiş haberi aynen yazıyorum. Leman Sam’ın “Anladım” şarkısı, içinde geçen “Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe/ sırf sana benziyor diye/ usulca sokulup/ ‘Merhaba’ dedim” sözleri nedeniyle TRT denetimi tarafından onay görmedi. Gerekçesi olarak ise “Türk kadının tanımadığı hiçbir erkeğe selam vermeyeceği, şarkının Türk kadının ahlakını bozduğu" gösterildi.
Ada sahillerinde bekliyorum” şarkısı, “Menderes ve DP’lilerin yargılandığı Yassıada’yı akla getiriyor” gerekçesi ile yasaklanmış.
Musa Eroğlu’nun “Yolun Sonu Görünüyor” türküsü “intiharı özendirdiği” gerekçesiyle yasaklanmış.
Adnan Şenses’in ‘’Doldur Meyhaneci” şarkısı “Halkı içmeye teşvik ediyor” diye denetime takılmış.
Sözleri “Ormancı da gelir gelmez yıkar masayı/ söz dinlemez ormancı, çekmiş kafayı/ aman ormancı, canım ormancı/ Köyümüze bıraktın yoktan bir acı...” şeklinde olan 'Ormancı' türküsü “Ormancıların devletin memuru oldukları ve türküde ormancılara, dolayısıyla da devlete yergi ve sitem yapıldığı gerekçesiyle... TRT denetimine takılmış.
TRT Denetimi, Barış Manço'nun “Arkadaşım Eşşek” şarkısının, kuzuların daha sevimli olduğu gerekçesi ilen “Arkadaşım Kuzu” olarak değiştirilmesini önermiş.
Lambaya Püf De”de ise “erotik öğeler” bulmuş.
Ölüm Allah’ın Emri”nin yasaklanma gerekçesi, girişinde zurna çalması... “Bir halk müziği enstrümanı, pop şarkısında ne arıyor” gerekçesi ile denetime takılmış.
Bir Bahar Akşamı”na da “Olmaz” demişler; “Çünkü bir pop müzik şarkıcısı, klasik Türk müziği söyleyemez.” Sezen Aksu’nun “Gel Gel Sarışınım Gel” şarkısının Aysel Gürel imzalı sözleri “ahlaka aykırı bulunduğu için”, TRT'den onay alamadı.
Cem Karaca’nın “Emrah”ı, şarkı sözlerinde geçen “ak memeler“ yüzünden reddedildi.
 Özdemir Erdoğan’ın “İkinci Bahar”ı, “ahlaka aykırı sözler barındırdığı için” TRT tarafından yasaklanan şarkılar arasına girdi.
Bulutsuzluk Özlemi’nin, “Güneye Giderken“i; ‘’solda güneş yükseliyordu’’ cümlesinde solculuk iması sezildiği için onay görmedi. B
ergen’in “Acıların Kadını“ şarkısı “insanların ruh halini kötü yönde etkilediği için” TRT denetimine takıldı. Şenay’ın “İnsanlar el ele tutuşsa/ Hayat bayram olsa“ dediği şarkı, komünist propagandası yaptığı gerekçesi ile onay görmedi. İ
brahim Tatlıses’in, “Güneş Doğmayacak Üstüme” şarkısı “intiharı özendirdiği gerekçesiyle” TRT tarafından reddedildi.
Ayla Algan’ın Fikret Şeneş imzalı “Bak Şu Adama Âşık Oldu” şarkısı “evli bir erkeğe âşık genç bir kadının hikâyesini anlattığı” için, TRT'den onay görmedi.
En son da Aylin Aslım’ın “Güldünya” şarkısı “halkı küçük düşürdüğü” gerekçesiyle yasaklanmış.

Yasaksız günler diliyorum

Pazartesi, Nisan 05, 2010

Hep Eğlence

Fazıl Say mı? O da kim benim fındık kurdumun yanında. Ağaç yaşken eğilir dedik başladık kurslara ama maşallah ilk ders için fena değildi.

fazıl say

Şaka bir yana cumartesi anne ve babası (aynı işyerinde çalışıyorlar)nöbetçi olduğu için çalıştı bir süpriz yapıp dedesiyle işyerimize geldi. Önce annesinin şirketini güzelce bir karıştırdı, yok bu böyle olmayacak dedi annesi dedesiyle arabayla tur attırılıp uyutuldu(zaten uykusu olduğu için çok huzursuzlandı) Annesi işyerinde koltukları birleştirip çok güzel bir yatak yaptı.17,00 işten çıkıp tekrar eğlenceye akıldı. Metrocity alışveriş merkezinde piyano ile çok haşır neşir oldun, inşallah sanatın her dalıyla ilgili olursun küçük adamım.

fazılsay1

Sonra pilotluk dersleri başladı:) Maşallah o konuda da çok iyiydin. Anneciğin evde canı çok sıkılırsa gel anneciğim havada bir tur atalım dersin artık.

ucak3

 ucak1 ucak5

Akşam vakti olunca karnımız açıktı sana çocuk döner menüsü aldık, annen seni dışarıda pek yedirmediği için saklama kaplarında yemekler taşıdığı için acaba yer mi dedik, döneri çok sevdin hatta o kadar sevdin ki pide arası dönerini bitirdin.

 ucak7

Maalesef pazar günü baban çalışınca anneannenlere gittik .Ortaköy'de anneannenin kapısının önünde dolaştık ,Kuruçeşme'de anne-oğul çok güzel bir gün geçirdik ama maalesef malum bir gün öncesi pilotluk dersleri alınca denize uçarsın diye(aman Allah korusun)fotoğraflayamadım.

Annen o gün akıllandı biraz daha büyüyünceye kadar öyle yerlere tek gidilmeyecek(aslında deden de geldi bizimle ama hemen geliyorum işim var diye bizi satınca tek kaldık)Çünkü o kadar hareketlisin ki hızına tek yetişmek ne mümkün

Perşembe, Nisan 01, 2010

Yoruldum

Sabahtan beri hep aynı şarkı kafamın içinde dolanıyor,

Ben yoruldum
Söyle senin gücün var mı hala
Kac yenilgi var
Söyle ömürde Allah aşkına
Gece geç yatmak(herzaman ki gibi),
sabah birazcık uyuyakalıp(aslında uyanık olmak sadece göz kapaklarımızı yukarıya kaldırıp yataktan kalkamamak) 20 dakikacık evden geç çıkmak,
20 dakika da nasıl bu kadar trafik yoğunlaşır onu düşünmek,
bücürü babaanneye bırakınca babaanneyi görür görmez çığlık atması,(babaannesini çok sever sadece sabah erkenden babaanneyi görmesi annesinden babasından ayrılması demek)
eve girince o çığluğın katlanarak tüm apartmanı inletmesi,
annesin balon şişirip kandırmak istemesi ama balon fikrinin bile vız gelip tırıs gitmesi; merdivenlerden inerken bile Eray'ın sesinin annesinin kulaklarında çınlaması ,
işe geç kalmak,
telefonda babaannenin Eray'ı çok zor kandırdım bu sefer arkanızdan çok ağladı, yeni sustu demesi

bu şarkının kafamın içinde dolanmasınının sebebi galiba