Salı, Ekim 14, 2014

Bizim zamanımızda Ali topu atar Veli de tutardı


Hafta içi o kadar yoğun oluyorum ki gün ne zaman başlıyor ne zaman bitiyor hiç anlamıyorum. 06.20 de kalk borusu ötüyor ve maraton başlıyor. 07.30 da işte oluyorum 08.00 kadar kitap okuyorum sonra iş güç işte.

Dinlenebildiğim, kafamı boşaltabildiğim tek vakit öğle ve sabah kitap okuduğum yarım saat.Öğlen de bir koşturma halindeydim bu aralar. Kah Pdr servisindeki öğretmenle görüşmem vardı kah servis sorunuyla ilgili yetkililerle görüşmem gerekiyordu, kah öğretmeni ile. Bu durum bir süredir böyle devam etti.

Bugün de okuldaydım. Eray'ın beden kıyafetlerindeki tişörtlerde sorun oldu.Firma tüm beden tişörtlerinin değiştirilmesine karar vermiş. Onu değiştirmeye gittim bugün. Ben öğlen gittiğimden Eray'da uzun yemek molasında oluyor. Yani yemeğini yemiş bahçede oyun oynuyor oluyor. Nerede bulacağımı biliyorum onları. Arka bahçeye gidiyorum bir süre izliyorum. Zamanın ne kadar çabuk geçtiğine her gittiğimde çok daha çok şaşırıyorum. Minik kuzum büyümüş ve bahçede arkadaşlarıyla oynuyor. Ya da daha çok itişiyorlar diyelim.

Gruplar belli. Alp, Kerem, Mustafa ve diğer sınıftan birkaç çocuk aynı köşede futbol oynuyor. Neda- Seda( ikizler), Beyza, Eylül ve adını unuttuğum diğer kız birlikte takılıyor. Eray, Mehmet Rauf ve Mert ahh onlar yok mu haytalık peşinde. Kızları püskürtme timi kurmuşlar. Geçen gün anlatmıştı Eray kızlara savaş açmışlar.

Çok sonra varlığımın farkına varıyor. Anneeee diye yanıma gelip koşuyor. Kızlar grubu ve Eray'ın iki arkadaşı da yanıma geliyor. Ben başıma geleceği çok iyi biliyorum. Bu film sürekli oynuyor.Önce Eylül başlıyor.

-Eray'ınnnn annesiiiii neden sürekli okula geliyorsun. Yoksa Eray'ı mı alacaksın.(her geldiğimde gelme sebebimi sorar)
-Okulda bir işim vardı Eylül'cüm onu halletmeye geldim
-Ne işin vardı
-Beden tişörtleriniz bozuldu ya onu değiştirmeye geldim

demeye kalmadan Beyza başladı.

-Eray'ın annesiiii erkekler sürekli bize vuruyor. Mehmet Rauf  atlıyor

-Eray'ın annesi yalan söylüyor önce o bize vurdu. Beyza akıllı kız. (Eray ile üç senedir aynı okulda iyi tanıyorum) Tamam önce ben vurdum özür dilerim diyor. Mehmet Rauf da özrüne özür ile karşılık veriyor. İki dakika sonra itişme yine başlıyor. Kızlar erkeklere karşıymış. Erkekler de kızlara..

Neda ve Seda'ya yakalanırsam ki şu ana kadar yakalanmadığım hiç olmadı eyvah ki eyvah..

-Eray'ın annesiiii Eray bugün bana ne dedi biliyor musun? (cümle hep ama hep böyle başlar)
-Bilmiyorum tatlım (boy hizasında eğilmiş ve üzüntüsü benim üzüntümmüş gibi bir surat şekli  aldığımı düşünün)
-Çok konuşuyorsun artık sus başımı ağrıtıyorsun dedi
-Çok kabalık etmiş sana ben akşam evde konuşurum ama sen de derste çok konuşma olur mu?

Daha önceden Eray anlatmıştı bana. Neda ve Seda derste çok konuşuyormuş, başı ağrıyormuş evlatçığımın. Hatta aynı servisteler hiç anlaşamıyorlar. Annem ilk defa Eray'ı haklı görüyor. Kızlar o kadar çok konuşuyor ki Ayla gelene kadar başım şişiyor diyor. Okulda onları görürse Eray'ın anneannesiiii diye başlayacakları için annem tabanları yağlıyormuş bende çok gülüyorum bu duruma.

Sonra artık işim neyse onu hallediyorum.13.05 de ders zili çaldığı için de benim gittiğimi göremiyorlar ay ne üzülüyorum ne üzülüyorum :)

Koştura koştura işe dönüyorum, tekrar iş güç. Pazartesi-Cuma Eray anneanneden gidip geliyor okula malum. O yüzden dün anneme geçtim. Babası anneme gelene kadar da ödevlerini yaptırıyorum. Dün ilk defa itiraz etmeden oturdu ödev başına. Ben şok tabi.

L fasikülün 7. sayfasını ve çalışma kağıtlarını önlü-arka yapın diyor.Fasikülü açtım ve dünyam yıkıldı. Bu zamana kadar hep tek harf yazdığımız için Eray'a bunları nasıl yazdırırım diye düşündüm. Çok az düşünmüştüm ki Eray aaa ben bunları biliyorum yazarım ki dedi. Tamam düzgün değildi, kaydırdı ama elini kaldırmadan şakır şakır bir yazdı ki ben sevinçten çığlık attım. Eray tikkatimi dağıtıyorsun anne diyerek beni susturdu.

Ya boşuna kaygılanıyoruz be blog. Oluyor işte. Daha dün e harfini yazamıyor diye kendi kendime telaşlanıyorken dün Ela Lale el ele yazdı. O yazarken oğlum Ali neredeymiş dedim. Ali kim dedi. Veli'nin arkadaşı dedim. Ben bilmiyorum dedi. Ali topu atar Veli de tutar dedim annecim seni anlamıyorum dedi. Anlamaz tabii

Ali topu at
Veli topu tut

devri kapanmış ? Ela ile Lale el ele devri açılmış. Ha bir de Talat varmış. Henüz kendisiyle tanışmadık.

4 yorum:

Nil dedi ki...

07:30 işyerinde olmak için çok erken değil mi?

bizimkine gına geldi el, elle, el ele den...

Ayla dedi ki...

Nilhan mesai 08.00 başlıyor. Erol'un mesaisi de 08.00 de başlıyor. Beni bırakıyor o kendi işine devam ediyor. O yüzden ben biraz erken geliyorum..

Bana da geldi el ele, elle, ela, lale tiksindim resmen:)

Cebimdeki renkler dedi ki...

Allah kolaylık versin hepinize yeni öğrenci anaları :)
Üstelik çalışan anneler. Darısı başımıza ama yavaş yavaş tabi :))

Ayla dedi ki...

Ülker'cim kesinlikle yavaş yavaş anın tadını çıkara çıkara olsun. Hep ilkokul 1 zor derlerdi ne kadar zor olabilir ki erdim içimden. Yaşanmadan öğrenilmiyor bu el yazı olayı bizi mahvediyor:)