Pazartesi, Ekim 27, 2014

FURY

Etüdü sevdi. Ben danışmanın karşısında bulunan koltuklarda kitap okudum. Beklemek bu sefer sıkıcı gelmedi. Ohh kurgunun içine bodoslama dalmışım sağolsun kahve de ikram etmişler bana. Daha ne olsun.

Her teneffüs yanıma geldi hem de mutlulukla. Bu etüdü çok sevdim biliyor musun etüde gelince evde ödev yapmak zorunda kalmayacağız o yüzden bu etüt güzel bir şey dedi. Arkadaşından duydu galiba. O da başka birinden. Oğlumu kandırmak istemediğim için bu yanlış anlamayı düzeltmek istedim. Etüt de ders tekrarı yapıldığını, evde yapması için ödevlerin olacağını söyledim.Umursamadı, üzülmedi hadi arkadaşlar beni bekler diyerek vınn diye gitti.

Etüt çıkışı kahve dünyasına gidip sıcak çikolata içmeyi teklif etti. Allah'ım ya büyümüş de program yapar olmuş. Hay hay dedim. Ortaköy de kahve dünyası olmadığından ya da varsa da bilmediğimden Starbuck'a doğru yol aldık. Başladı hava da çok güzelmiş, sıcak çikolata da bu hava da içilmez ki değil mi annecim demelere. Niyeti belli. Dondurma yemek. Sahile girdik bir top vanilyalı bir top da çikolatalı olmak üzere iki top dondurma aldık. Ben de kendime bir kahve ısmarladım, güneşe sırtımızı vererek dışarıda oturduk.

Anneannenin evinde bahçede yemek keyfinden sonra ders keyfine(!) geçtik. Eray mırın kırın yine. Allahtan ödevlerinin yarısını Cuma akşamından yapmıştı. Cumartesiye yığılma olmadı ama yine de Eray beyler söylendi. Sanki ben bayılıyorum da.

Arkadaşım whatsapptan mesaj attı sinemaya gidelim diye. Eşi Fury filmine gitmek çok istiyormuş hep birlikte gidelim dedi. Şartları zorlayarak gittik filme.


Bir David Ayer filmi. Brad Pitt, Shia Labeouf gibi ünlü isimler var. Savaşın son günlerinde bir grup Amerikan askerlerinin Almanya'da ki Nazi gücüne son vermek için giriştiği mücadeleyi anlatıyor. Film genelde tankta geçiyor. Zaten filmin adı da tankın ismi. Yani Fury..

Hikaye anlamında bence vasat hatta hikayede zorlayıcı unsurlar var. 8 haftalık yazıcı bir askerin kendini fury gibi bir tankın içinde bulması ne bilim zorlayıcı geldi bana. Onun ekseninde o askerin gelişimi. Hikaye dışında oyuncuların performansı bence çok başarılıydı. Özellikle Shia Labeouf'un performansı takdir edilmeli.

Sinematografi açısından diye devam edermişim yok yok ben öyle konuşmaları pek sevmem mirim.. Film de görsellik ve teknik unsurlar da güzeldi, sevdim. Bir filmin en can alıcı noktalarından biridir bence müzikleri. Ve savaş filmlerinde müzik daha da önem kazanır diye düşünürüm. Müzikler içime işledi.

Sonuç olarak hikaye vasat olsa da oyuncuların performansları için gidilebilir.

Film biraz geç bitince hadi kaçtık diyerek herkes çil yavrusu gibi dağıldı bir anda. Halimiz görülmeye değer. Evde küçük bekleyenlerden azar işitmekten korktuk. Eray pijamasını giymiş bizi bekliyordu hiç içeri girmeden aldık kendilerini..

Arabada dizlerime yattı. Film nasıldı dedi. Sesi biraz bana kırılmış gibi geldi. Saçlarını okşadım. Fena değildi dedim. Nasıl bir filmdi nasıl bitti dedi. Kan revan içinde, herkes birbirinin kafasını uçurdu nasıl diyeyim kelimeleri özenle seçiyorum. Savaş filmiydi ve bir asker kahraman oldu dedim. Peki nasıl başlamıştı dedi. Bir asker var ,asker olmayı öğreniyor dedim. Biliyor musun hala ben daha ne olacağıma karar veremedim dedi. Olsun daha çok erken, önünde uzun bir yol var, acele etme dedim. Peki dedi ve uykuya daldı.

 Not: Fury- 25/10/2014- Özdilek Avm

Hiç yorum yok: