Cuma akşamı anneannede kalacağım diye tutturunca hatta ortalığı yıkınca kesin dedim teyzesiyle bunlar başıma yine bir çorap örecek. Düşündüğüm gibi de oldu.(Eray'ı anneme bırakınca Eray'a değil ablama derim zaten abla uslu dur diye)
Facebook'tan Eray diye biri bana arkadaşlık isteği göndermiş. İsim-soy isim benzerliğidir herhalde diye tam red edecekken zır telefonum çaldı. Arayan benim ufaklık. Annecim artık seninle faceleşebileceğiz diye çığlık attı. Anında jeton düştü tabii. Hoparlör de hazır açıkken teyzesini tebrik ettim bu parlak(!) fikri için. Hoş o fikrin kendine ait olmadığı konusunda ısrarcı.Ha bir de teyze der ki niye kızıyormuşum yazması gelişirmiş..
Neyse daha fazla uzatmadım konuyu. Şifre bende olduğu sürece kontrol altında olur hem ne bilecek mesaj atmayı. Bu düşünceye daha nokta koyamadan telefonum kıpraştı. Eray faceden mesaj atmış. Yahu ben kiminle dans ediyorum bunlar Z kuşağı.
Ne yapıyorsun dedi bana. Hiç ne yapayım oğlum yatacağım, face hesabın uğurlu olsun dedim. İyi uykular dedi ardından. Ben konuşmayı bitirdi zannettim. Nerdeee. Yazdıkça yazdı. Ama nasıl yazıyor...
Teşekkür. Ederim.Beni. Ananeme Postaladınız
Her kelimeden sonra nedense nokta koyuyor.. Stop..
Bir de bir ajitasyon. Sanki akşam kalacağım diye yaygarayı koparan kendi değilmiş gibi beni postaladınız yazmaz mı?
Bu arada cumartesi sabahı Eray'ın veli toplantısına katıldık. Şükürler olsun ki iyi gidiyor, güzel geri bildirimler aldık. Tek sorun aslında sorun mu bu bilemedim biraz yalnız olması. Değişik oyunlardan, değişik düşüncelerden, konulardan hoşlandığı için bazen kalabalıklar arasında yalnızlaşması..
Seramik öğretmeni maşallah çok özgüveni yüksek dedi hatta bir de örnek verdi. Bir gün teneffüste koridorda nöbetçi iken Eray gelmiş yanına. Öğretmenim sizinle hamurdan bir şeyler yapabilir miyiz demiş. Nöbetçi olmasam yapardım lakin görev yerimi bırakamam deyince 'isterseniz Y. beyden(müdür yardımcısı) sizin adınıza izin alabilirim demiş. Bence hocam özgüvenin fazlası da zararlı..
Düşünce becerileri-üretkenlik dersleri en sevdiği dersler arasında olduğu için öğretmeniyle daha uzun konuştuk. Sürekli bana soru sorar, anlatır dedi. Evet Eray bu dedim. Bir şeyler üretirken çenesi de durmaz. En son öğretmenim bebeklerin, çocukların kalbi yetişkinlerin kalbinden daha hızlı atar biliyor musun demiş. Nedeni sormuş öğretmeni de.Çocukların büyümeye ihtiyacı var. Kalpleri daha küçük ve büyülemeleri için daha fazla kan pompalanması lazım demiş. Eee o zaman büyüklerin neden daha yavaş diye sorunca tipik Eray cevabı;
Çünkü yetişkinler daha hızlı mezara girmesin diye :)
Ya işte böyle. Zaten büyüklermiş. Daha hızlı büyümelerine gerek yokmuş, Daha hızlı büyürlerse daha hızlı mezara girerlermiş. Kalpleri de bu yüzden bebeklere göre daha yavaş atarmış. Düşündüm de çok mantıksız değil..
Toplantı çıkışı gençleri aldım(Eray ve Eren) sinemaya gittik. Eray Ejderha yuvasına gitmek çok istiyordu ona girdik. Gözlerini ayırmadan seyrettiler, filmi çok beğendiler. Liya ve Lambert'ın yakınlaştığı bir sahnede vardı ki Eray hayır olamaz dedi ve gözlerini kapadı. Çok utanıyor çok.
Film çıkışı babası daha filmi sormadan 'babacım bir görmeliydin film de her şey vardı, heyecan, savaş, korku,ejderhalar....coşkuyla sıralarken Eren aşkı unutma dedi. Ya evet bir de aşk diyerek yürüyen merdivendekilerin gülümsemesine sebep oldu.. Gülüyorum bu ara ona.
Hep değil tabii. Geçen gün bir şey konusunda çok ısrar edince yaa Allah'ım ya güzel Allahı'ım dedim. Çok sakin bir şekilde hep Allah'ım diyorsun farkında mısın annecim dedi. Rutinlikten hiç hoşlanmaz bu arada. Ne diyeyim peki diye sordum sinirli sinirli. Immm yaaaa Peygamberim, ya güzel Peygamberim mesela diyebilirsin dedi.
Ana-oğul yine epeyce güldük..
Not: Fotoğrafı toplantıya gidince çektim. Resimleri sınıf kapılarına asmışlar. Galiba soru ailenle ne yapmaktan hoşlanırsın .Eray ailemle piknik yapmayı severim demiş ve çizmiş.Meğer benim çocuğum tabiat resmi de çizermiş( Arabamızı, güneşi yarım yamalak çekmişim ama olsun)
esme bakıyorum da baba-oğul şapkasız çıkmam abi modundalar benim saçlarım ise her zaman ki gibi rüzgarla dans ediyor. Pikniğe bile topuklu ayakkabı ile gidiyorum bu nasıl kokoşluk böyle. Aslında benim tanımlayan kelime pejmürde. Eray nedense böyle görüyor kızları .Pazar günü asansörde yol alırken aynaya bakarak saçımı toplayan bene yorumu ' babacım kızlar hep güzellik peşinde değil mi? Babasının yorumu ' o zaman erkeklerde hep kızların güzelliğinin peşinde diyebilir miyiz? Hayır babacım kesinlikle değil.. Erkeklerde hep para kazanma peşinde...
Kim. Neyin. Peşinde. Olursa. Olsun. Sizin. Peşinde. Olduklarınız. Hep. Umut. Ettikleriniz. Olsun. STOP..
6 yorum:
baştan sona kıkırdadım amaaa :)
Deep; Ne yapayım bazen ağlanacak halime gülüyorum çünkü Eraylayken ağlamak mümkün olmuyor :)
Bunları aklında tutabilmen bile harika. :))
Eray çok şanslı. İleride, ben küçükken nasıl biriydim? Cevabını bloguna baktığında görecek. Sevgilerimle.
Ahhhh Eray ahhhhh :)))
Benimki de bu sene tutturdu face de face diye ama inat etmekle hata mı yapıyorum bilemiyorum...
Özgüvenli olmaları gerçekten çok memnun edici ana galiba bazen özgüven patlaması yaşıyorlar :))) Yine de olsun diyorum bazen biz yani bizim kuşak utana sıkıla ne zor atlattık bazı evrelerimizi, onlar bu özgüvenleriyle halletsinler çarçabuk...
Öpüyorum...
Safiye hanım ablamda sizin gibi düşünüyor.Anneme küçüklüğümüz hakkında bir şeyler soruduğumuzda bazen hatırlamıyorum diyor ya ablam o yüzden sürekli bloğu okudukça Eray çok şanslı bir çocuk diyor.
Belki de bırakma isteği ağır bastığında devam etme sebeplerimden en önemlisi bu olduğu için devam edebiliyorum bende..
Sevgiler benden..
Şebnem kesinlikle bizim dönemin çocukları özgüvenleri eksikti ve bu başarabileceğimiz bir çok şeyi başaramamamıza sebep oldu belki de.
Bundan muzdarip olan bizler şimdide özgüvenleri ve egoları tavan yapmış çocuklar yetiştirmeye başladık.(her zaman bizden kaynaklanmıyor tabii bir de fıtrat diye bir olgu var) Özgüvenleri şu an küçük olmalarından sebep çok sevimli görünse de bence büyüdüklerinde bir sorun olabilir .En azından ben öyle düşünüyorum. Yani azı da fazlası zarar :))
Teyzesi almış birkaç gün kullandı neyse ki şu an girmiyor. Zaten sadece aileden olanların arkadaşlık istekleri kabul ettim diğer tüm tanıdıklarımı sildim. Şu yaş da ve aşamada hiç gerek yok. Ama oytun büyüdü artık. Belki bu yaz bir hesap açabilirsin tabii ara sıra kontrol edilmeye ses çıkarmayacaksa :))(Büyüdü dediysek o kadar da büyümedi)
Yorum Gönder