Salı, Temmuz 12, 2011
Biz bu günlerde-4
Bir süredir bu çocuk ne zaman büyüyecek diye dert yanıyordum geleceğe odaklanmak gibi bir eşşeklik yapıp aman bu laf pek bir ağır oldu kayıtlardan silelim geleceğe odaklanmak gibi hata yapıp anı kaçırıyordum. Ne kadar sürer bilmiyorum ama bir süredir şikayet etmeyi bıraktım oğlumu seyretmeye ,anı kaçırmamaya çalışıyorum.Buyrun birlikte seyredelim taataaatamm biz bu günlerde 4 serisi.
Biz bu günlerde pek bi kendi hakkımızı kendimiz savunuruz...
Evde son günlerde kumanda savaşları yaşanıyor. Taraflar belli bir yanda tontalak, bir yanda babamız.Pazar akşamı tüm gün sokaklarda olması sebebiyle hiç çizgi film seyretmemiş olan tontalak akşam haber saatinde aytuy(arthur) aç der babasına babası da açamam haber saati dediği an kavganın fitili ateşlenir, arada kalacağını anlayan anne hemen tabanları yağlar, mutfaktan onları dinler.Tontalak öyle cabbardır ki aytuy konusunda, babası bile öylece kalır
Anne ise sadece şaşırır yahu minnağım sen hakkını savunacak kadar ne zaman büyüdün
Biz bugünlerde pek bi kafa tutarız herşeye...
Bir süre önce tontalak sinirli o kadar sinirli ki gece vakti kapıları çarpıyor, konu komşuya rahatsızlık veriyor babası da sinirlendi haliyle
-Eray beni yanına getirtme kapıları çarpma oğlum dedi.
-gel baba, gel baba hııı gel baba ( başını sallayarak vücut dili ise görülmeye şayan)
Anne sadece eliyle ağzını kapayabildi he bir de abovvvv diyebildi şaşırdı yahu minnağım sen babaya kafa tutacak kadar ne zaman büyüdün.
Biz bugünler de pek bi annemizden utanırız....
Dün sabah babaanneye tontalığı bırakmak için maaile evden çıkarlar. Annenin elinde koca bir giysi çantası(haftalık getiriyor giysileri),akşamdan pişmiş üç çeşit yemek bir de kendi boyuna eşit annenin çantası.Tontalak ise merdivenlerden tam inecekken anne birden arkasına döner ve koca çantalardan biri tontalağa çarpar tontalak merdivenlerden hoppp aşağıya. Allahtan kedi gibi yumuşak bir iniş yapar.Anne sabahın 07,00 de sokakta çığlık çığlığa bağırır
-Erol koş çocuğumu düşürdüm,erol koşşşşş
Bu arada eray hala yerde sadece annesine şuş(sus) anne şuşş anne diyor ama anne dinlemiyor.Sürekli soruyor eray bir yerinin ağrıyor mu ? -çık çık çıkk şuş anne şuş anne dediği an anne oğlunun lafı karşısında kendini toparlıyor
Anneye kal geliyor o saatler yahu minnağım sen annenden utanacak kadar ne zaman büyüdün.
Biz bugünler de pek bi oyunu kurallarına göre oynarız hatta işimize geldiğimiz gibi davranırız
Baba Eray’a der ki
-oğlum koskoca adam oldun neden böyle yapıyorsun
-baba men çüçüğüm (küçük)
10 dakika sonra
-oğlum sen küçüksün ya bunu alamazsın,
-baba men büükkk abiyim, büüük abiyim
Anne yine şaşırır yahu minnağım sen oyunun kurallarını ne zaman öğrendin hangi ara büyüdün.
Biz bugünler de pek bi kendi seçimlerimizi kendimiz belirleriz....
Pazar günü ilk defa tüm gün baba-oğul annesiz vakit geçirecekler,anne telaşlı babanın sahip çıkıp çıkmaması konusunda.Anne kot şort ve oğluna çok yakıştırdığı için beyaz bir tişört getirir giymesi için. Tontalak sinirlenir giysilerinin arasından penye bir şort, kırmızı bir tişört getirir. Onlarla pek bir rahat ediyormuş.
Anne yine şaşırır , tabiki oğlunun seçimini saygı duyarda:) yahu minnağım sen kendi kararlarını kendin verecek kadar ne zaman büyüdün?
Biz bu günlerde pek bi bilmişiz...
Annanenin bahçesinde hep birlikte gezinirler. Kahramanımız olan anne kendi annesine sorar
-Anne bu domates, bu salatalık peki bu ne der(bibermiş bu arada)
Tontalak kahkaha atar hatta annesinin cahilliği karşısında çık çık çıkk dedikten sonra
-anne o ağaç ağaççç
Anne bu sefer kahkaha atar yahu minnağım sen annene bilmişlik taslayacak kadar ne zaman büyüdün
http://hanimignesi.blogspot.com/2011/04/biz-bu-gunlerde-3.html
http://hanimignesi.blogspot.com/2011/02/biz-bugunlerde-2.html
http://hanimignesi.blogspot.com/2010/12/biz-bu-gunlerde.html
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
12 yorum:
adam olacak çocuk tontalaktan belli olur ;)
Yahu Ayla tontalak büyümüş bence sen görmek istemiyorsun. Yakında koluna kız arkadaşını takar seninle tanıştırmaya getirirse şaşırma e mi :)
Çok çabuk büyüyorlar ,zaman çabuk geçiyor.. birde laf yetiştiriyorlar.. kıyafet seçimlerinede onlar karar veriyor :)) çok tatlı çok ...
her diyalog ayrı bir güzel...bu çocuklar bize çaktırmadan bu kadar çabuk büyüyorlar işte ayla...tıpkı tontalakta olduğu gibi...sevsinler onun her hallerini :))
Sibel öyle mi dersin:))İnşallah diyelim.
Nilhan bak o sahneden ben inanılmaz korkuyorum:)) Ne yaparım kolumu nereye koyarım kıza ne derim, içime cadı bir kaynana kaçar mı:))) oyy oyyy oyy bak beni nerelere sürükledin.Yok yok artık görmeye başladım söylemeyi bırakınca ana odaklanabılıyorsun:))
Pelin teşekkür ederim evet gerçekten zaman çok çabuk ilerliyor sanki dün gibi klişe olacak bu laf ama dün gibi yürüdüğü zamanları, anne dediği zamanları görecek miyim diyordum şu an adam bize kafa tutuyor diye yazıyorum. Sanki dün gibi:)))
:)) Onlar büyüyor olabilirler ama bizim gözümüzde hala mini minnacıklar.
Bahriye teşekkür ederim, beğenmene sevindim.İnsan gözünün önünde olunca herşey bazen farkındalığını yitirebiliiyor.Bir es verdiği zaman hayata ne bilim bir adım geri aldığında kendini o an yahu diyor bu çocuk ne zaman büyüdü böyle tıpkı bugün benim dediğim gibi:)))
Abide buna en güzel örnek aslında annemle ben:))32 yaşındayım hala 3 yaşındaki tontalak gibi her dakika hizaya çeker beni he ona sorsan ben daha çüçüğüm:)))
dün akşam Erol'a dedim ki Eray uzaktan kumandalı arabayla oynuyor sadece 10 dakika gözümü ayırmadan seyrettim yahu bu şimdi bizim mi çocuğumuz:))))İnanamıyor insan zamanın nasıl geçtiğine...
sen böyle diye diye, bir gün Eray diyecek ki, anneee sen ne zaman yaşlandın yaaa:)
Cüneyt aynen öyle olacak galiba da yine de biz bu yaşlılık mevzusunu pek dillendirmeyelim istersen:)))
Yorum Gönder