Çarşamba, Temmuz 13, 2011
göz gez arpacık
Ben cesaret edemezdim çünkü adamın çocuk arabasına binmek gibi bir derdi yok. Dün gel demiş babaannesi seninle pazara gideceğiz ama yürüyeceksin tamam mı?
Her zaman ki nanam demiş he birde hızını kesemeyip söööö demiş(söz vermiş)
Dökülmüşler babaanne- torun yollara üç bilemedin beş adım sonra kucağına al beni demiş. Babaanne artık sen büyüdün ben seni taşıyamam dediği an
Eya çüçük(Eray küçük), eya çüçük diye tüm yol boyu söylenivermiş.Rahat durmuş mu peki diye sorarsanız ben de size bu soruya soruyla cevap veririm rahat durması mümkün mü?
Kayınvalidem yaptıklarını anlatırken sadece tebessüm ettim yok canım ne münasebet çocuğum yaptıklarını takdir ettiğimden değil gülmelerim sadece ne bilim ben beceriksizliğime yandım
Geçmiş zaman geldi aklıma. Ablamla 20 ay var aramızda ikimizde küçüğüz alırdı bizi pazara da giderdi annem , kıyafet alışverişine de Beşiktaş pazarlarına, otobüsle taaaa 12 saatlik yola Samsun’a giderdi hiç de sorun yaşadığını ben bilmem.
Bana deseler ki al Eray’la otobüsle Göktürkten Ortaköy’e git ciddi ciddi düşünür, tartar ,sonra oğluma bakar masum bakışlara aldanmaz yok yok babayı bekleyelim derim cesaretim inanın hiç yok. Laftan, sözden mantıklı açıklamadan valla hiçbirinden anlamak istemez.
Annem konuşmazdı bile bizle,yapmayın dediğini bile bilmem. Annemin kaş göz koordinasyonu çok iyiydi o ikisiyle bizi çok da iyi idare ederdi.Kaşlar yukarıya kalkarsa eğer yapmayın, etmeyin, gitmeyin demekti. Yok eğer o kaşlara rağmen yapıp eder ve gidersek gözler girerdi devreye ki o an işte bizim bittiğimiz andı.. Gözler yuvarlarından çıkıp pörtlediyse ve annemin güzel kafası da bu ritme uyup aşağıya yukarıya sallanmaya başladıysa bu da ‘size ben gününüzü evde göstereceğim’ demekti ki olduğumuz yere sinerdik . O gözler, o pörtlemiş gözler hedefi vurur, amacına çokda güzel ulaşırdı.
Yok ben gözlerimi de pörtletsem, kaşlarıma da dans ettirsem ı ıhhh anlamaz, aslında anlamak istemez.
Bir gün bir hata yaptı (hani diyorlar ya uzmanlar)çömeldim, göz hizasına indim , gözlerine baktım çok tatlı bir ses tonuyla yaptığının yanlış olduğunu anlattım tabii Eray da tınnnnn , duydu ama dinlemedi. Halbuki herşeyin farkında ne yapmak istediğimi biliyor sadece anlamak istemiyor, he kendine yapılanı da hiç unutmuyor.
Bir gün ona göre ben hata yaptım yani Eray’a yaramazlık yaptığı için çok bağırdım, yerde oturuyordum eğildi, göz hizama indi, gözlerini ayırmadan gözlerime baktı çok ama çokkk tatlı bir ses tonuyla eliyle sus yaparak şuşşş anne şuş anne dedi sonra da çekti gitti:)Yani beni benim silahımla vurdu afacan ben hiç itiraz etmedim onu dinledim sustum ama.
Neyse sonuçta her çocuk farklı diyelim konuyu bağlayalım.Eray’ın dinlemesi için anlaşılan biraz daha zamanı var.(çok polyanna gördüm kendimi çokk) Sabır, sabır sabır. Boşa dememişler
Sabırla koruk helva olur dut yaprağı atlas diye....
Bu arada ben bu hanımiğnesine son zamanda çok yükleniyorum farkettim de beceriksiz demeyelim kendisine de zamane çocukları diyip olayı tatlıya bağlalım olmaz mı?
He olma mı?
Not: Babanne torunu sever diye mısır almak için kalk pazarlara git Erayla o kadar çile çek,gel haşla, yesin diye eline ver ama beyfendi bardağa goyyy diye mısırı babaannesiyle gerisin geriye mutfağa yolla. Az ye de evladım totona uşak tut demek isterdim de demeyeceğim yok artık buna da yorum yapmayacağım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Aylam hep aynı mevzu. "bu zamane veletleri" yahu neyi farklı yaptık biz? annemiz gibi niye olamıyoruz? gözler pörtletilirdi tehditler alırdık ama psikolojimiz taş gibiydi.
şimdi yok eğil , ses tınını ayarla, sevimli görün hoşnut olmadığını dile getir. sonuç? seni tınlamayan velet
nerde yanlış yaptık biz aylam?
zamane veletleri demeli :)
içtikleri sudan mı? acaba böyle oldular :))
bizde annemizin bir bakışıyla al aşağı olurduk baba bakışında sen düşün :D
valla bence olur netekim gerçekten de zamane veletleri bunlar :)
(başka türlü kendim nasıl sıyrılırım ki içinden :P)
Nilhan nerede hata yaptım sorusunu milyon kere inan kendime sordum.Cevabını tam anlamıyla bulabilmiş değilim ama sesli düşünürsem eğer tabii bunları hep kendim için söylüyorum herkesin şartları bir değil
Kendi çocuğuma kendim bakmıyorum belki bu sebep olabilir. Annane-anne-babaanne denkleminde gidip geliyor eray top gibi anlayacağın...
Anneme diyorum ki beni yetiştirdiğin gibi yetiştir karışırsam namerdim diyorum yok bu torunum olsada emanet diyor tepeme çıkarıyor,gözler hiç pörtlemiyor, kaşlar ise oynamıyor.Soruyorum sana benim günahım neydi şaka bir yana neydi o söz evlat ana para ise torun faizdir tatlı olur gibi birşey
Belkide çok irdeliyoruz ,herşey gözümüze çok batıyor bu da olabilir belki çok okuyoruz bu da bize bilmişlik getiriyor.
Belki de zaman değişiyor, çocuklar zamane adapte olmuş biçimde programlı dünyaya geliyor.Herşeyleri biliyorlar mübarek herşeyleri biliyorlar
Bence bazı şeyleri saymazsak aslında hata yok ortada bir kitap var okuyorum Zor çocuk vakit bulursan oku istersen. Bazı çocuklar zor ,mizaçla alakalı,kabullenmek lazım
anlayacağın blogdaşım biz masumuz:)))
Bahar babamdan sebep baba bakışını ben pek bilmiyorum, çünkü annem o kadar es es subayıdır ki o yeterdi bize, akşama sorun bırakmazdı anlayacağın:)))
Evet yukarıda bir sürü sebep yazdım bunu unutmuşum bence de bu memleketin suyundan...
Sibel yazma sebeplerimden bir tanesi de bu işte. Bugün ben mayanın bir yazısını okudum orada diyordu ki eğer insanlar başlarına gelenin başkalarının başına gelenden farklı olmadığını görünce güçlenirler(böyle birşeydi galiba)Yoksa kötü niyetlerle sevinmek değil, yanlız olmadığı bilmek sadece.
bencede arkadaşım zamane veletleri bunlar:))
Zamane çoçukları bunlar , nerdeee kaş göz işaretinden anlayacaklar.Kızdığımız zaman birde üstüne azar işitip totomuzun üstüne oturuyoruz.Ben bu yaşıma geldim hala annemin bir bakışından korkarım, bağırmasına gerek bile kalmaz.
Evet aynen öyle yaramazlık yapınca bana şuş anne şuşş anne demesi yok mu beni bende alıp başka alemlere savuruyor.
Bence tek annemde yetiştirseydi de anlamayacaklardı çünkü zaman artık o zaman değil.
Yorum Gönder