Fotoğraf Ekim 2010-Side
Sene Ekim 2010
Bunalmışız ama çok bunalmışız hadi bir Side yapalım, tontalak ile nasıl dinleniliyorsa o biçim dinlenelim demişiz
Otelin %99 u yabancı uyruklu belki de daha fazlası çünkü otel tam kapasite ile doluymuş sadece 5 oda Türk varmış. Öncelikle otele adımızı attığımız gün bozduk sessizliği, herkes yeminle anladı çocuğumuzun dolayısıyla bizim Türk olduğumuzu.Diğerleri genelde İskandinav ülkeleri.Gittiğim en sessiz otel, çocuk hiç mi yok derseniz yooooo tonla. Çocuk havuzunun yakındaki şezlonglara gidiyoruz her gün orada ki bir kadın gözüme çarpıyor, hoş o da tatil boyu maaile bizi izliyor*. (kısa bir anektod- kadın bildiğiniz fıstık)
Tamam gözüme çarpıyor dedim de banane zayıflığından,boyundan,posundan,güzelliğinden ,alımlılığından hoşluğundan şunundan bunundan canım valla çocuklarıyla iletişimi gözüme çarpıyor diyecektim eksik yazmışım, düzelteyim dedim. Neyse ne dedim heee iletişim, çocuk ,fıstık aman kadın...
Havuza giriyorlar çocuklar da maşallah hiçbir problem yok. Hiçbirşey için diretmiyorlar, ağlamıyorlar ,arızaya bağlamıyorlar, yerlere kendilerini atmıyorlar sessiz sessiz oynuyorlar,kollukları var çocukların sudalar kadınlarda kitaplarını almışlar kitap okuyorlar (kısa bir anektod daha- fıstık dediğim kadının yanında ki kadının da ayrı bir fıstık olduğunu söyledim mi)Eray da henüz 25 aylık falan.Bizim ki her gördüğünü istiyor, almayınca ağlıyor, ağladıkça yerlere atıyor yani diğer çocukların tam tersi yönde. Bir gün artık akşam yemeğine gitmek için hazırlanmak lazım kahramanımız olan anne havuzlada ki çocuklarına seslendi (iki tane doğurmuş bir de hasbam)galiba hadi gidiyoruz dedi. Çocuklar annesinin sözünü ikilettiyse ne olayım siz söyleyin.Neyse itiraz etmeden çıktılar annesi onları havlularına sardı ,sonra ellerinden tuttu huşu içinde bölgeyi terk ettiler. Tabi ben bu tabloyu görünce heveslendim ne yalan söyleyeyim. Sonuçta ben de bir anneyim benim de kendime göre bir güvenim var tamam kabul ediyorum fıstık değilim ama ben de kendi çapımda idare ederim dedim o gazla ayağa kalktım, saçlarımı açtım saçlarımı sağa sola sallayıp önce öhöö öhöö diyip boğazımı temizledim çok ama çok tatlı bir ses tonuyla (o tını hala kulağımda)
-Eray oğlum hadi gidiyoruz, yarın devam ederiz dememe kalmadan anammmm bir kıyamet koptu havuzda ki herkes çocuğun etinden et kopardığımızı düşünüp bizlere baktı. Herkes bakınca çok fena sindim, şezlonga attım kendimi bir süre bekledim hem eray sakinleşsin hem de ben bir kendime geleyim dedim. Sonra yine başımı çok mağrur bir şekilde kaldırdım bu sefer çok kararlı bir ses tonuyla -Eray yarın devam ederiz dememe kalmadan havuz da bir kıyamet dalgası daha ama bu dalga bu sefer alabora etti beni. İkna edemeyince yaka paça odaya getirdik ,bölgeyi terk edene kadar ortalığı ayağa kaldırdı.
Neyse biz giydindik kuşandık yemeğe indik.Bir masa seçtik oturduk güzel güzel yemek yiyeceğiz kafamı kaldırdım o da ne hay aksi şeytan yine o aile şıkır şıkır giyinmişler birde karşımıza geçmişler. Bir tane çocuk Eray dan küçük, annesi yemekleri parçaladı çocuğun önüne koydu sonra kafasını dönüp bir kere baktıysa ne olayım yine siz söyleyin. Çocuk güzel güzel yedi ben de o ara Eray’ a yediriyordum. Söylememe gerek var mı sonuçta ben de bir anneyim bende heves ettim tamam onlar kadar şıkır şıkır değilim(iki çocukla o şekilde hazırlanmış ya helal olsun valla) ama benim de kendi çapımda var bir havam dedim o gazla yemekleri minik minik parçaladım koydum tabağı Eray’ın önüne.Bundan sonra ki kısmında çocuklarınıza olumsuz davranışlar içeren hareketler söz konusu olduğundan anlatmıyorum.Direkt sonuca bağlanayım tam bir fiyasko, rezil etti beni rezil aldım ben boyumun ölçüsünü...O gün bugündür kimseyle hele de uyruğu yabancı olanlarla aşık atmamayı acı tecrübelerle öğrendim.
*Örnek davranışlar sergilediğimiz için izlemedi bence bizi. Her türlü krize rağmen karı-koca kenetlenip Voltranı oluşturduk ya bizi kıskandı anladım ben onu.Ben mi kıskandım hahhh gülerim size.
Not: Düşüncelerim bugün seyir halinde olduğu için ne bilim geldi aklıma işte. Seyir halinde demişken dün akşam arabada seyir halindeyken aslında cümleyi şöyle kurmak daha doğru olur trafik felç araba stop etmiş seyir halinde olmak için can atarken Eray buldu çözümü öndeki arabaya arkadan çarpıp pommm yapacakmışız.Ama oğlum amca beni döver dediğinde yine buldu çözümü Eray babasını koruyacakmış.Hadi ordan soğan erkeği seni tanımıyor muyuz hemen annenin eteğini arkasına saklanırsın demedim diyemedim ne bilim anne yüreği işte.
Tontalağıma not: Böyle karşılaştırdığıma bakma, sakın şikayet ettiğimi sanma can oğlum. Dünyada ki hiçbir çocuğa değişmem ben seni. Zaten seni sen yapanda bu huysuzlukların:)
18 yorum:
karizmanın çizilmesine mi yanayım, yabancılarla kaşık atmanın sonunda hüsranına mı üzüleyim, sabah sabah neye dert yanacağımı şaşırdım vallahi:)))
ha ha ha :))
Üzülme be arkadaşım geçti gitti.Zaman herşeyin ilacı derler ya aynen öyle. Hoş ekimden beri ancak kendimi toplayıp ,acı gerçeği kabullenip yazdım ya olsun.Zaman gerçekten herşeyin ilacı
tontalağım tüm yabancılara taş çıkartır bi kere. hem senin o taştan neyin eksik? sorarım sana???
Ahahaha! öldürdün beni be Aylam.. ayy ama içim de şişti bir yandan.. neyin suyunu çıkarıyoruz ki böyle oluyor bilmiyorum.. benim ilteri dinlemem lazım.. yeiyor mu bırak yemesin. bir daha yemek verme anlasın ki yemezse gitti giden, der ben hep karşı koyarım.. çocuk bu anlamz diye..
Sibel zaten sorun şuydu inan hiçbir eksiğim yoktu bilakis fazlam vardı:)))Şaka bir yana ben yorumunu tek geçerim:))) Bir hava geldi valla üzerime,hatta bir hafiflik ben bu gazla arı gibi çalışırım bugün.
Bugün de hava pek bir güzel di mi:))Tontalağım da teşekkür etti ablasına sana.
Müninem aslında doğrusu İlter dediği gibiymiş de ne bilim içim elvermiyor işte. Aslında normal şartlarda Eray yer, açıktıysa maşallah söyler çorba dışında kendi yemeğini yer ama evdeysek .Evde dışarıya adımızı attığımız an nerde olursak olalım yemez. Otelde de sabah yemedi üstelemedim öğlen yemedi üstelemedim ama bakıyorum çocuk asla yemek istemiyor ne yaparsan yap acıkmıyor ,işte bu noktadan sonra ben yelkenleri indiriyorum aşağıya evet doğru değil ama ne yapayım diğer türlüsünü de ben beceremiyorum.
Ne yapalım ünlü üstad annemin de dediği gibi öyle böyle büyüyecekler işte:))
:))) boş ver arkadaşım onlar fıstıksa bizde türk lokumuyuz :) Tatile gittiğimizde bende yabancıların çocukları ile iletişim dikkatimi çekerdi.Tamam bizim çocuklarımıza göre uslular ama hep aralarında bir mesafe varmış gibi gelir bana hangi yabancı fıstık evladını bizim gibi sarıp sarmalar.
biz şu söz dinleme (havuz) olayını problemsiz hallediyoruz da ,iş yemeğe gelince bir elim de tabak bir elimde çatal dolaşıyorum masanın etrafında...tıpkı senin gibi benim de dikkatimi çekti canım yabancılar ve çocukları...senin verdiğin örneğin aynısına şahit oldum 2 hafta önce 3 aile şeklinde gelmişler...anneler,babalar ve 2şer çocuk...anneler tıpkı senin tarif ettiğin alımlı ,çocuklar tarif ettiğin gibi söz dinleyen türden...nasıl yapıyorlar,nasıl yetişiyorlar anlamadım...sürekli herşeyleri ile de ilgileniyorlar...bir de 2şer çocuk...yaşları da çok büyük sayılmaz...taktir ettim :))
biz tek çocukla onlar kadar aktif değildik...
Evet Bahriye aynen öyle iki aile gelmiş ikisinde de 2 çocuk ve ikisinde de yas araları çok az.Düşün biri Tontalaktan küçük diğeride biraz daha büyükdür ama 4 dört çocukla bir kere kriz yaşandığına şahit olmadım, seslerini duymadım.Biz tek çocukla bırak bizi tüm otele yettik:)
Galiba kararlıkla alakası var.İlk etapta belkide yemezse yemesin diye bırakıyor çocuk aç kalıyor yemek saati geçtiği için vermiyorlar çocuklar akıllanıyor mu ne? Ay ben ne pişmanın doğurmadan önce şöyle yabancı ailelerin yanında staja gitmediğime:)))Formulü bende bilmiyorum ama nasıl yapıyorlarsa yapıyorlar gerçekten iyi yapıyorlar
Abide gerçekten sen söyleyince aklıma geldi evet bir mesefe var gibi tabii içlerini bilemem ama öyle gerçekten
Ne diyelim arkadaşım yaşasın Türk lokumları go home yabancı fıstıklar:)
Allah seni napsın Ayla? Allahım şu saçlarını açıp, salınıp, boğazını temizleyip seslenişin gözümde canlandı da. öldüm öldüm
sen çok yaşa e mi?
az önce kızımla telefonda konuştuk.
-annecim kahvaltı yaptın mı?
- hı hı çay bi de ekmek
-doydun mu?
- hı hı
-anneanne dolma yapacakmış yiyecen mi?
- ı ıh yemeyecem
-yeme annecim . peki aç kal bişey olmaz kızım
- bişey olmaz di mi anne?
ne diyim şimdi ben buna?
harika bir yazı.. çok güldüm valla.. bir daha ki yaz başıma gelecekleri hayal ettim birden.. vah halime diyorum.. onları çocukları efsunlu diyorum ben.. gerçekten anlattığın gibiler.. ah ah.. yabancı bir bakıcı tutsak bu işi çözebilirmiyiz acaba..
Nilhan ımmm dur düşüneyim tamam buldum Allah beni fıstık yapsın fıstık:)) Şaka şaka ama ne yapayım havaya girmem lazımdı ama bak aklıma ne geldi o gün ki başarısızlığım tüm sebebi saçlarımdı çünkü açtım ama saçlarım formunda değildi:))ben masumum
Aman sakın yemesin gıdım vitamin falan alırrr bünyeye yararlı bir lokma gider Allah korusun:)Şu açıdan takdir ettim kızını hiç değilse açık sözlüüüü
Napcan blogdaşım son söz onların .Gel bizde sözün bittiği yerde dans edelim.
Sevgi öncelikle hoşgeldin bloguma ayrıca blogunda hayırlı uğurlu olsun, çok iyi yapmıssın yazmaya karar vermekle.
yazımı beğenmene sevindim mutlu ettin beni, yabancı bakıcı çözüm olur mu bilmem sonuçta annesi yine sen olduğun için yine ne yapar ne eder kaşla göz arası yine yapar yapacağını:))
bak aklıma gelmedi hiç bencede efsunluuuuu
hhhaaaaa
çok güzel anlatmışsın ayla,
nasılda keyifle kudum,bukadar doğru olur ama bir farkla bizler daha fıstığız :))
Elif beğenmene sevindim daha o fıstıklarla aman kadınlarla ilgili ne tespitlerim vardı da dedim o kadar da yazmayayım:)))
Bence de sizler söyleyince baktımda biz daha fıstığızzz haklısın :)sonuna kadar katılyıorum
ben bu yazının altına hiç yorum bırakmadan kaçıyorum :D
sen neler geçiyor içimden anla :))
Bahar anladım ben seni galiba:))
Yorum Gönder