Pazartesi, Nisan 28, 2014

Veli toplantısı üzerine bir söz



Cumartesi sabah tontalağımın veli toplantısı vardı. Sabah arabada giderken annecim nereye gidiyoruz diye sordu. Toplantıya dedim, ne toplantısı dedi. Okulunda bu zamana kadar ne yaptınız, neleri öğrendiniz gibi şeyleri konuşacağız dedim. Duruladı önce ve bombayı patlattı.

Annecim ben birazcık yaramazlık yapmış olabilirim, aslında çok da yapmadım biraz yaptım. Bazen de parnak kaldırdım, derslere hep katıldım annecim:)
 
Olayı kısaca özetledi aslında. Bireysel görüşme saatimiz 11,00 idi ve önce sınıf öğretmeni ile görüştük. Şunu belirtmeden geçmeyeyim insan kötüyü bilmeden iyiyi anlayamıyor. Bu seneki öğretmenimiz nasıl demeli işini bilmeyen, tecrübesiz biri beni bilgisizliği ile rahatsız ediyor. Bunu dile getirdiğimde backgroundu çok iyi dediler.Yemişim backgroundunu (Bu arada bizim Türkçe kelimelerimize ne oldu ) Bir de fıtrat diye bir durum vardır. Diplomaya, yabancı dile hiç bakmaz. Neyse daha fazla bu konuyu deşmeyeyim güzel geri bildirimler alarak branş öğretmenlerinin yanına tek tek çıkmaya başladık.
 
Beden öğretmeninin odasının önünde sıra yoktu oraya girdik. Öyle enerji dolu, pozitif bir kadın ki sabah sabah içimi açtı. Geçen sene Eray'ın en sevmediği dersti beden dersi.(geçen seneki öğretmen pek işini sevmeyen biriydi bence Eray bunu hissediyordu, zaten çocuklara da yansıyordu, yeni dönemde çalışılmadı kendisiyle) Bu sene ise seve seve giriyor derse. Okul açıldığında bir iki ay beni izledi, bence ön yargılarını kırmaya çalıştı dedi. Derse katılsın diye hiç zorlamadım yavaş yavaş katıldı şu an neler yapıyor bir görseniz dedi. Benim en sevdiğim öğrenci modelinden Eray yani canı hiç tatlı değil düştü mü, vurdu mu bir tarafını hiç bir şey olmamış gibi devam ediyor, ağlamıyor, mızmızlanmıyor dedi. Bir de karşı tarafa öyle bir izlenim veriyor ki bence kasıtlı yapıyor bunu yapacağım, edemeyeceğim izlenimi. Ama bir bakıyorsunuz yaptığı şeyi harika yapıyor diyerek bizi mutlu etti. Biraz daha konuştuktan sonra kendisine dersi sevdirdiği için teşekkür ettim. Kendimden biliyorum en sevdiğim ders en sevdiğim öğretmenlerin dersi olmuştur.
 
Sonra İngilizce öğretmeninin odasına girdik. Öğretmen Erolla beni Era, Era, Era oooo super boy diyerek şaşalı bir şekilde karşıladı.İnanılmaz yaratıcı bir çocuk dedi, bununla ilgili örnekler verdi. Derse katılımı iyiymiş.Resimler çizer, çizdiği resimleri İngilizce öğretmenine İngilizce kelimelerle
anlatırmış. Kocaman bir gülümseme ile odadan çıktık.
 
Müzik öğretmenin odasına girmeden Erol'la bakışıp gülüştük. Az çok neler söyleyeceğini bildiğimiz için. Derse pek katılmıyormuş hatta sıra altına giriyormuş. Öğretmeni bu konudan çok şikayetçi. Derse katılımını sağlamak için şarkıların ritimlerini öğrendim:) Onu anlatmak değil, görmek lazımdı. Düşünün
 
El-le-rim tom-bik tom-bik
Kir-le-nin- ce ne ko-mik
 
şarkısı eşliğinde sağ el masaya bir kere vur, sol el masaya bir kere vur, sağ el omzuma bir kere, sol el omzuma bir kere, üç kere el çırp şarkı bitine kadar devam et . Öğretmenle ritimleri sayıp masalara falan vuruyoruz. Hatta başka şarkı için ayağa kalktık ayaklar yere vuruluyor, eller çırpılıyor:) Dışarıdan nasıl görünüyorduk merak ettim.Dört şarkının da ritimlerini öğrendim. Küçük darbuka alıp evde bu ritimleri eğlenceye dönüştürmeyi düşünüyoruz belki sever kim bilir :)
 
Evet bilerek en sona bıraktım görsel sanatlar öğretmeni. Her konuştuğumda oğlumun keşke böyle bir sınıf öğretmeni olsa dediğim kişi. Bilgisine, tecrübelerine güvendiğim bana her konuda yardımcı olan kişi. Eray'ın sanata olan tutkusunu artık herkes biliyor. O nedenle bu ders de öğretmeni de bizim için çok özel. Bir ara bizi güldürdü. Cep telefonuna Eray'ın çizdiği bir resmi kaydetmiş 16 yaşındaki oğluna bunu 6 yaşında bir öğrencim çizdi gel de (kendisi cin ali çizemezmiş) çizmeyi dene demiş, oğlu inanamamış. Dışarı da ne yapabiliriz dediğim zaman sakın ha dedi çok erken ilkokul 3 ten önce olmaz ilk iki sene çocukların okuma-yazma öğrendiği zor bir dönem o yüzden geri bile teper yeteneği törpülenir dedi. Çok güzel geri bildirimlerle toplantıyı bitirdik. 
 
Eray çıkışta hiç önemsemiyormuş gibi 'yaramazlık yapıyor muymuşum peki' diye sordu.

Öğretmenin aileleri öğrencilerini şikayet etmek için çağırmadı ki sadece derslerden konuştuk dedim. Derslere katıldığın için öğretmenlerin senden çok memnun, sadece müzik dersine girmek istemiyormuşsun. Sorumluluk öyle bir şey ki istemediğimiz şeyleri de yaptırır bize. Bana da  bazen iş de istemediğim şeyleri veriyorlar. Bana ne ben bu işi sevmedim yapmam demiyorum, yapıyorum. Çünkü o iş benim sorumluluğum, görevim. Okul da senin görevin, sorumluluğun o nedenle çarşamba günü müzik dersine girmeye söz veriyor musun dedim. İtiraz etmeden söz veriyorum annecim artık gireceğim dedi. Bakalım sözünü tutacak mı tontalak efendi...
 
Veli toplantısı 26/04/2014
 
Not:Ana-oğul ilk selfiemiz :) İnsanlar bir üst seviyeye geçti yani Belfieye biz ancak selfie çektirdik... Ne bilim sevmiyordum şimdi şimdi ısınmaya başladım
 
 

6 yorum:

ayak izleri-sevgi dedi ki...

aylacım sınıf öğretmeninizin vasat olmasına üzüldüm.. benim de en korktuğum şey bu.. çünkü öğretmenin kalitesi bütün sınıfı etkiliyor..umarım dedikleri gibi backraundu iyidir..

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Toplantilardan bizde memnun ayrildigimizda bana aglamak filan geliyor gözlerim doluyor,sizede ömür boyu basarilar diliyoruz...

Cebimdeki renkler dedi ki...

Dilerim öğrenim hayatı boyunca sevdiği öğretmenleri olsun hep. Başarıları daim olsun. öğretmen çok önemli Ayla haklısın ama herkes mutsuzsa değişmez mi öğretmen?

Ayla dedi ki...

Sevgi evet diploması ya da diğer etiketleri iyi de bence birde bu işin kabiliyet, fıtrat gibi kısmı da var. Maalesef bazı yönlerden çok eksik bir öğretmen:(

Ayla dedi ki...

Bir Terazi Kızı; teşekkür ederim. İnşallah çocuklarımız yaptıkları işte hep mutlu olurlar..

Ayla dedi ki...

Ülker artık üç yıl oldu az çok bazı şeyleri anladım. Öğretmen değiştirmiyorlar, laf ettirmiyorlar bir şey olursa seneye çalışmıyorlar o kadar. Banane diğer yıldan:) Çok da kafama takmadım çünkü branş derslerine ayrı öğretmen giriyor. Mesela günde üç saat İngilizce dersi var ne bilim drama ,beden, müzik falan oluyor yani çok da vakit geçirmiyorlar. Bu sene boşverdim ama birinci sınıf önemli bakalım nasıl olacak...