Neden aklımdan çıkaramıyorum, neden sürekli anılarımda geziyorsun bilmiyorum.Bizim mahallede onca hikaye varken Şaziye teyze peki neden sen. Film gibi bir hayat yaşadığın için mi, içimi acıtan bir aşk hikayesinden mi, yeminine sıkı sıkı bağlı oluşundan mı ,evladın gibi büyüttüğün ablanın torununa aynı kaderi yaşattığından mı...Bilmiyorum. Bildiğim tek şey sadece bir süredir aklımdan hiç çıkmadığın.Acaba hikayeni yazmam mı gerekiyor,yazarsam aklımdan çıkar mısın?
Şaziye teyze yan komşumuz,İstanbullu bir paşanın kızı, güzel ud çalarmış da ben hiç duymadım. Yokuşun inişi, ekmeğin içini yediği yaşta yani 70 li yaşlarında kapımızı çaldı bizim. Kapı öyle bir ırgalandı ki ürktüm anneme sarıldım. Züleyha dedi anneme o geliyormuş, bir yaprak gibi titriyordu, yüzünün beyazlığından ben korktum. O geliyormuş Züleyha beni duydun mu? Hemen ama hemen bana Gülbahar’ı çağır o geldiğinde kapıda karşılaşın onu, öyle biri yok desin ben dedim ama inanmadı, sensin Şaziye seni tanıdım, sesin hala kulaklarımda. Bende tanıdım biliyor musun? Züleyha , alo dedi hemen tanıdım sesini sanki hiç değişmemiş.Öyle biri yok dedim ısrarla,şimdi kalkıp geliyorum Şaziye çok pişmanım helaklık ver bana.Yok öyle biri yok dediysem de adresini buldum hemen çıkıp geliyorum dedi,Züleyha koş Gülbahar’ı çağır bana.
Sürekli tekrarlıyordu anneme Züleyha koş Gülbahar’ı çağır bana. O vakitler yani çocukların yanında herşeyin konuşulmadığı çok eski vakitler. Daha fazla bir şey konuşulmadı sadece Şaziye teyzeyi ben o zamana kadar hiç o kadar üzgün görmemiştim ne oldu anne dedim, yok bir şey hem çocuklar büyüklerin içine karışmaz dedi, hep laf dinleyen bir çocuk olduğum için sustum.
Sene aşk acısını anlayacak yaşa geldiğim zamanlar.Annemle otururken birden aklıma geldi.Anne öyle bir olay var mı yoksa hafızam bir oyun mu oynuyor Şaziye teyze gelmişti birinden bahsediyordu.Kimdi o. Hemen hatırladı .Türk kahvesi yaptım ikimize, kahveleri hep ben yapıyordum nasılsa.Annem benim hep en iyi sohbet arkadaşım olmuştur benim bunu hiç size söylemiş miydim?
Şaziye teyze yan komşumuz,İstanbullu bir paşanın kızı, güzel ud çalarmış da ben hiç duymadım.Bir kaptan sevmiş zamanında. Paşa babası onu hiç bilmediği birine nişanlamış sevdiceği varken.Şaziye teyzem gençliğinin baharında üzüntüden ince hastalığa tutulmuş biliyor musunuz? yataklara düşmüş, iğne ipliğe dönmüş, analığı kendi evladı gibi bakmış o dönemde. İnce hastalığı yenmiş babası da hemen nişanları atmış.
Engeller kalktı ya açılmış babasına bir adam seviyorum demiş, kaptan der dermez babası onay vermemiş. İstemediğin ot dibinde biter hesabı babası sanki kızının kaderini bilirmiş gibi sürekli sakın kaptan sevme dermiş, şaka gibi nasıl bir kader bu.Kızı kaptan sevmiş babası onay vermeyince sevdiceğiyle arkasına bile bakmadan çekip gitmiş. Bir otele yerleşmişler. 3-5 ay öyle yaşamışlar da babası artık kızının hasretine dayanamamış ben seni affettim bir nikah kıyın artık her ikinizde kabulümsünüz demiş. Gel zaman git zaman adam bir türlü nikah kıymamış, paşa babası şüphelenmiş hakkında araştırmalar yaptırmış.Nikahın bir türlü neden kıyılmadığını anlamış kaptan Trabzonda evli ve 3 çocuğu varmış. Şaziye teyze bunu duyunca karnındaki bebeğin haberine bile sevinemeden, kaptana ait radyoyu alıp babasına evine gelmiş. Yalnız gitmeden bir yere uğramış, o kadar öfkeliymiş karnındaki bebeğine kıymış.
Babasından af dilemiş o gün bir de yemin etmiş. Bir daha asla sevmeyeceğine, yanından hiç ayrılmayacağına, evlenmeyeceğine. Sözünde durmuş.Şaziye teyze çok gururlu bir kadındı, duruşunda bile bir mağrurluk vardı o kendine yapılanı hiç hazmedememiş.Anneme her bahsettiğinde biliyor musun Züleyha ben o şerefsizi ailemi arkama alacak kadar çok sevdim dermiş.
Annem anlattığında hatırladım sadece kaptana ait radyoyu alıp çıkmış ya o otelden, çocukları çok severdi yanına gittiğimde hep görürdüm o radyoyu. Radyonun yanında çok ağlardı hatırlıyorum. Annem türk filmlerinde ağlardı ya ben ne bilim şarkıya çok hislendi onun için ağlar zannederdim.Ay ben onun gözyaşlarını gördükçe ne çok üzülürdüm herhalde birde hikayesini bilsem mahvolurdum. Daha fazla dayanamazdım giderdim yanına hemen saklardı gözyaşlarını gel sana ne verelim mutfaktan derdi hüzün bulutlarını dağıtmak için.Sadece o radyonun başında ağlamasa yeterdi bana,ben mutfaktaki azığı neyleyeyim
Hiç evlenmedi, hiç çocuğu olmadı ablasının torununu kendi çocukları gibi baktı.Emeği o kadar çoktu ki üzerlerinde.Küçük torunu aynı mahalleden bir kız sevdi. Şaziye teyzenin ailesi eski İstanbullular, görmüşler geçirmişler torununun sevdiği kızı onaylamadılar. Nasıl yazmalı bilmem ki şimdi kızın ailesi biraz offff nasıl yazmam gerek inan bilemedim şimdi.Hilebaz mı,yalancı mı ne diyeyim siz anlayın işte kendi ailelerine layık görmediler işte.Kız sevdi, erkek sevdi Şaziye teyze asla onay vermem dedi. Erkek dadısını(dadı derlerdi Şaziye teyzeye) ezmedi,kız evlendi erkek bir daha da sevmedi.Torun mecburen dadısının kaderini paylaştı.
Nilüfer abla uzun süre bekledi hakkını yiyemem.Her iş çıkışında yolu uzatır bizim oradan geçer hep o cama bakardı. O zamanlar yani aşk açısını Nilüfer ablanın gözlerinden okuyabildiğim çok eski zamanlar.
Şaziye teyze 100 yaşına yakın bir yaşta 3-4 sene önce önce vefat etti.
17 yorum:
canımm yaa:))bu nee hoşş bir yazıı ve sayfa böyylee:))
sanki su misali akıp giden,akarkende içine benide sürükleyen bir romanın içine düştüm sanki:))
harika tümmm paylaşımların...
okumalara doyamadım inan..
artık ben hep burdayım,takipçisiyim bu roman tadındaki sayfanın...
bende beklerim sayfama..
sevgilerimle....
nice güzel paylaşımlara ortak olabilmek dileği ile...
Al sana bir Ali kaptan vakası daha. şerefsiz.
Ah şaziye teyzem. mekanın cennet olsun.
Allah böyle sevdalardan korusun,aşk acısı zor ...
toprağı bol olsun.
nasıl bir ömür bu :(
Roman tadında çok güzel bir yazı olmuş.Şaziye teyzenin toprağı bol olsun.
Bir tutamtkekik bende derim ki bu nasıl güzel bir yorumdur böyle.Oku oku doyamadım.Sayfanda gezindim en kısa zamanda daha ayrıntılı inceleyeceğim biber dolmalarının fotoğrafına takıldım kaldım fotoğrafların netliği bir harika.Hoşgeldin ve hep beklerim
Sevgiler benden
Nilhan şaziye teyzenin hikayesinden mi bilmem annemde kaptanalara gıcık gider(İnşallah bir kaptan okumuyordur bu yorumu)Amin.
Otuzundan sonra amin.Şaziye teyze aşk acısından ziyade kendine yapılanı hiç hazmedememiş derdi anNemm.Allah böyle ihanetlerden korusun insanı.
Bahar amin mekanı cennet olsun, acıyla,suçlulukla,pişmanlıkla geçen bir ömür:(
Abide amin inşallah.Nedense bir süredir aklımda,çıkartamadım aklımdan belki yazarsam gezinmeyi bırakır mı ki dedim.bakalım göreceğim.
böyle bir hayatın yaşanmış olduğunu bilmek çok üzdü beni:(
yaşanmamış bir ömür gibi.bir kere gelmişiz şu dünyaya o da öyle geçmesi çok acı:(
Sezobigo kesinlikle çok üzücü.Eskden komşuluk vardır bilirdik acıları mutlulukları sevinçleri.Artık şu yaşadığımız dönemde o da kalmadı.Allah bilir ne hayatlar var çevremizde bihaberiz:( Şaziye teyzenin yanında oturan Emine teyze vardI,arabadan düşmüş kundaktayken kendisi Ermeni bir türk aile bulmuş büyütmüş neler var bir bilsen:(
sevıyorum boyle hıkayelerı..yasanmıs hıkayeler.. keske bır de Sazye teyzenın agzından dınlemek mumkun olaydı dı mı... gozlerındekı acıyı, duyguyu, mımık hareketlerını gormek mumkun olaydı...
Ya Emıne teyzenın hıkayesı? onu ne zaman anlatacaksın?
Ayrıca baslıgı cok sevdım, belırteyım. kalemıne saglık canım
Fulyacığım beğenmene çok sevindim.Benim için senin görüşlerin önemli bunu biliyorsun.Keşke daha büyük olsaydım keşke bana da anlatabilseydi.Annem kızı yaşındaydı anlatırdı aslında ben öğrendiğimde şaziye teyze hala bizim mahalledeydi, onu gördükçe hikayesi canımı yakardı.İlk ağızdan dinlemek eminim çok farklı olurdu
Emine teyze sırada anlatacağım da dur oturup yazayım diyemiyorum,aklıma, kalbıme düşüyor bir bakmışım yazmaya başlamışım.O yüzden inşallah bir ara yazağım.
Biliyorsun önce başlık düşüyor önce sonra hikaye:))sevmene sevindim
Yazik...Huzunlu bir hikaye. Uzuldum
Didem malesef çevremizde bilmediğimiz ne hayatlar oynanıyor
Yorum Gönder