Salı, Haziran 03, 2014

Naciz vücudum toprak olmadan önce kitaplarım senindir tontalağım


Eray bu aralar kitaplıkta duran bir kitaba taktı. Kitabın adı Diploması. Yazarı Henry Kissinger. Eğitimim sebebiyle böyle kitaplar bolca bulunur kitaplığımızda. Pazar akşamı ben ütü yaparken kitabı alıp yanıma geldi. Annecim bu kitap benim olabilir mi dedi? Sana uygun bir kitap değil ki hem ne yapacaksın bu kitabı.

Almanya hakkında bir şeyler öğrenebilirim belki.. Belki Osmanlı hakkında.
 
Haliyle şaşırdım. Emanet olarak verebileceğimi söylediğimde çok ısrar etti. Ne olurrrrr annecim benim olsun dedi. Ben de emanet olarak verebileceğimi, biraz karıştırabileceğini söyledim. Sonra düşündü ve dedi ki
 
Annecim sen öldüğünde, toprak olduğunda peki bu kitap benim olabilir mi?
 
Adamın planlarına bak yahu desem de hayatın bir gerçeği. Topraktan geldi insan yine toprağa dönmeyecek mi? O zaman benim tüm kitaplarım senin olabilir dedim. Çok sevindi eşek. Sonra üzüldüm bu kadar beklemesine gerek olmadığına karar verdim. Eray'cım okuma-yazma öğrendiğinde söz bu kitap senin olacak dedim. Söz mü annecim diye yineledi. Söz dedim. Yaşasın diye çığlık attı.
 
Sonra kitabı inceledi. Annecim bu kitap İstanbul fethinden öncede var mıydı dedi. Yok o döneme ait değil Eray'cım o çok daha uzak bir geçmiş. Bu kitap biraz daha yakınlarda yazıldı dedim. Sayfaları çevirmeye başladı. Bu kim annecim. Amerika Birleşik devletlerinin o zaman ki yılardaki başkanı. Sordu da sordu. Bu diyalogun hissettirdiği duygu bambaşkaydı.
 
Apolitik bir çocuk olmayacak bu belli. Olmasını da istemem zati. Siyasetle ve tarihle o kadar içli-dışlı ki. Aslında bizim evde siyaset ve belli başlı konular Eray uyuduktan sonra konuşulur.( çok küçük bu konular için) Nereden öğreniyor acaba desem de bir yerlerden kulak kabartıyor demek.
 
Geçen gün Cumburbaşkanı Gül konuşuyor. Eray mutfaktaydı salona geldi. Girer girmez demez mi?
 
İrduğanın (Erdoğan) arkadaşı Gül değil mi o ne anlatıyor?
 
Pazar sabahı yüzmeye giderken de birden babacım biliyor musun Çanakkale vatan kapısıdır dedi. Ya da çok ağır bir mermi vardı ya hani onu taşıyan kimdi babacım? Ububatlı Hasan bayrağı dikerken kolunu kaybetmiş biliyor musun annecim? şeklinde bilgiler de verebilir.
 
Geçen gün Cumhuriyetten önce Osmanlı vardı, sonra Cumhuriyet oldu, Cumhuriyetten sonra ne gelecek annecim diyerek beni dumura uğrattı. Mantığa bak.
 
İşte böyle çok erken olduğunu düşünsem de tontalak tarih ve siyasetle çok ilgili.(hatta ülkelerle de, bu aralar Almanya'ya sardı.Sen Almanca biliyor musun babacım, Almaya'yı kim yönetiyor annecim)
 
Bu aralar hep bir araştırma halindeyim. Çocuğumun sorduğu soruları geçiştirmek istemiyorum. Sürekli Google amcaya bir danışma hali mevcut bizde. Dün akşam yatarken Eray dedi ki neden yağmur yağmadan hemen önce gök gürültüsü olur. Ben de sana yanlış bilgi vermek istemiyorum hatırlat da yarın akşam bu konuyu araştıralım dedim. Hay demez olaydım.
 
Kendin hatırlayamıyor musun, neden ben sana hatırlatıyorum. 
 
Bu arada ünlü üstad, yazar, çizer Nazan Öncel'in dediği gibi çok ukala dümbeleği..
 
 
Not: Ukala dümbeleği demişken aklıma geldi. Pazar yüzme çıkışı Eray'cım çok merak ediyorum neler yaptınız yüzmede anlatsana dedim. Bugün örtmen kulaç atmayı öğretti, işte şöyle atılacakmış dedi. Evet evet köşeden gördüm seni yapmaya çalışıyordun dedim. Gördüğüysen neden anlattırıyorsun o zaman bana dedi.
 
Takvim Fulya teyzesinden hediye. Eray hediyesini çok beğendi çok,tekrar teşekkür ederiz Fulya teyzesi.
 
 

3 yorum:

ayak izleri-sevgi dedi ki...

aa aa dillere bak.. cin olmuşta adam çarpmaya kalkıyor.. boyuna posuna da bakmıyor..oğlum çek git.. ısırırım çok fena..

Ayla dedi ki...

Bir de düşün yazmadıklarım var ;)

Yunkabu dedi ki...

Ilahi eray :))))
Gule gule kullansin kuzum.