Samsunda öğlen yemeğimizi yedikten sonra akşam yemeğimizi Ankara da yemek için çıktık yola.Eee gelmişken de ertesi gün bir gün de olsa gezelim dedik ve programımızı yaptık. Program geçen yıllarda ki gibi on numaraydı.Küçükken hep hayalini kurmuştuk tontalak büyüyünce gezmek daha kolay olacaktı yani biz öyle düşünmüştük.Bu hafta anladık ki sebebini daha sonra yazacağım nedenlerden dolayı çok yanılmışız.Gece Allahın emri peygamberin kavli ile Eray’ı anneme itinayla verip Çubuk barajından manzarayı seyretmek için yola koyulduk ama maalesef giriş 21,00 kadarmış giremedik.Çubuk da ayaz da dememe gerek var mı arabayı park edip ilçeyi gezdik.Sabah erkenden kahvaltımızı yapıp yola koyulduk.İlk durak tontalağımın görmesini çok istediğim Anıtkabir idi.Gezmeye başlıyoruzzz....
Aslanlı yol girişinde ki ilk fotoğraf erkekler grubu heykeli,diğeri ise kadınlar grubu heykelleri.Biraz ansiklopodik bilgiye ne dersiniz.'Kadın Heykel Grubu' heykelinin de kadınlar kenarlarda ki ikisi yere kadar uzanan kalın bir çelenk tutmaktadır.Başak demetlerinin meydana getirdiği çelenk Türkiye'nin bereketini temsil etmektedir. Soldaki kadın, ileri uzattığı elindeki kapla Atatürk'e Tanrı'dan rahmet dilemekte, ortadaki kadın eliyle yüzünü kapamış ağlamaktadır. Bu üçlü grup, Türk kadınının Atatürk'ün ölümünün derin acısı içinde bile gururlu, ağır başlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir.
Aslanlı yol; 262 metre uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 oğuz boyunu temsil eden 24 tane aslan heykeli bulunmaktadır. Atatürk'ün Türk ve Anadolu tarihine verdiği önem nedeniyle, Anadolu'da uygarlık kuran Hitiler'in sanat üslubu ile yapılan aslan heykelleri kuvvet ve sükûneti temsil etmektedir.
Atatürk'ün tabutunu 19 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı'ndan alarak Sarayburnu'nda donanmaya teslim eden top arabası
İlk fotoğraf Atatürk'ün makam otomobili(1935-1938)Lincoln marka 1934 Model.İkinci fotoğraf ise tören otomobili
İlk fotoğraf Atatürk'ün Özel otomobili(Cadillac,1936)Türkiye iş bankası tarafından armağan edilmiş.1936-1938 yılları arasında kullanılmış.İkinci fotoğraf Atatürk'ün çubuk baraj gölünde kullandığı gezinti teknesi.1937 yılında Haliç tersanesinde yaptırılmış.
Daha sonra Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesini gezdik. Burada çekim yasak ben bu müzeyi gerçekten çok beğendim.Burada Atatatürk'ün kullandığı eşyalar,kendisine verilen armağanlar ve giysiler teşhir ediliyor.Eray en çok bu bölümü sevdi.Çıkmak istemedi,çıkmak isteyince ortalağı ayağa kaldırdı.Eşyalara tek tek dokunmak istedi:)O kadar çok ağladı ki babasıyla bir tur daha attılar.Biz de dışarıda oturduk eşyalara dokunmasın diye sürekli Eray'ı kucakta taşıyan Erol'un gözlerinde şimşekler çakıyordu çıktığında.Ben de o ara şak şuk fotoğraf çekiyordum son kez bunu gören Erolum dedi ki 'Ohh be hayat Ayla hanıma güzel'....Bu sloganını tüm gün doladı diline.
Saate bir baktık ki yarım gün bitmiş bile.Eray'ı Anıtkabirden çıkarmak kolay olmadı Doğruca Hacı Bayram-ı Veli cami ve Augustus Tapınağına gittik.Zaten yanyanalar.Eray dua okudu,üstüne bir de namaz kıldı:)Burada da çok koşturdu.
Agustus Tapınağının fotoğrafını çekmeyi unutmuşum.Hadi şimdi Ankara kalesine gidiyoruz dedim.Kuzenimin oğlu dedi ki 'pardon ama herşey sizin istediğiniz gibi olamaz o yüzden şimdi Ankara Foruma gideceğiz dedi bana o dakika kal geldi... Tabii bunu duyan tontalak durur mu hayır İkeaya gidiyoz dedi.İkisi arasında az daha kavga çıkıyordu ama program ama program dedim durdum sonra kendime sordum.Ayla hanım bu tatil sadece sizin tatiliniz mi?Tabi ki değil hep demez miydiniz Eray da bir birey ve kendi istekleri-fikirleri var diye.Demek ki büyünce o kadar da kolay değilmiş çünkü artık onunda fikirlerivar:) Ankara kalesi çok yakın görebiliyorum lakin seçim yaptık melül melül kaleye bakıp doğruca Ankara Foruma doğru yol aldık.Ankara Resim ve heykel müzesini gördükçe ahh ahhh dedim.Yetmedi gün bize ama tekrar gelmek üzere Erol'la anlaşıp oyuncakçılara daldık.
Akşam da yola çıktık ben müziği kapattım anneme de hadi artık sen uyu da ben kitap okuyayım dedim.Erol tepki gösterdi olmaz biz haberleri dinlemek istiyoruz dedi.Lakin kaç saatlik yolda annem sohbet etti,Erol kah müzik dinledi kah haber dinledi eee ya benim isteklerim...Yakın zaman da küçük bir üstad demişti bana onu hatırladım 'pardon ama herşey sizin istediğiniz gibi olamaz'.Minik üstadın bu lafını gerekli şahıslara söyleyip kurgunun içine bodozlama daldım.
Ne diyoruz efendim bir daha ki gezimiz de buluşmak üzere seyir halinde kalın.
Not:Samsun dialoglarını çok sonra...
26 yorum:
oraya kadar gidip Forum'a gitmek şaka gibi :D şaka dimi ;)
yok değil anladım :)))
çocukla hayat güzel :D
Sene 1994-95 falan olması lazım ben Anıtkabir'e gideli. Seninle tekrar gezmek beni gençlik yıllarıma götürdü Aylam. O zaman perçemlerim bile vardı. Oradaki askerlerle pozlarım falan. Hey gidi günler hey :D Fotoğraf makinem de şu filmli olanlardan. 36 lık :D
Bir sonra ki gezide buluşmak üzere Aylam. Sağlıcakla kalın. Yalnız fena tökezlemiş planların bu sefer :)
anıtkabiri bende çok merak ediyorum .
ama hep kendimizi düşünmemek gerek değilmi :)
biim merdo daha fikir bile değilken eşimle gezmiştik anıtkabiri,şimdi onun görmesini çok isterim gerçi daha küçük ama şimdi sizi görünce heyecan yaptım:)
yaa ben daha babasıyla uğraşırken kendi isteğim olsun diye bide bu büçürler var başımızda:)
yaşlandığımızda onlar evlenip gittiklerinde ve eşler kocayınca mı dediğimi yaptıracağım ben ya:)))
çok güzeldi yazı beni de içine çekti kendimi kaptırdım:))
Bahar gerçekten çok güzel:))Hoş foruma 16,00 sonra gittik pişman değiliz:))çocuklarında gönlü oldu böylece.Ama 1 gün kalmak akıl karı değilmiş .bir dahaki sefere 3 gün kalacağız..
aaa nilhan aynı benim fotoğraf makinası da öyle ve de çok zayıftım yahu:)
Nilhan Eray en çok askerleri sevdi bak fotoğrafları var aceleye geldi post işlerin yoğunluğından sebep onları çok dikkatli seyretti.Ben Eray'la gitmeyi çok istiyordum bizde Lise gezileri çok olurdu giderdik ama pek fotoğraf çektirmemişim.Ohh bak ne güzel şeye vesile olmuşum eski günler gibisi gerçekten yok.
evet evet demek ki Nilhan eskisi gibi olmayacak geziler.Ya arabasına ya da babasının sırtına atar istediğimiz gibi gezerdik.Şimdi nerdee...Açıkcası 1 gün yetmedi birde öyle bir sebep var.
Elif hep ben hep ben demek nereye kadar.Eee bu tatil bizim kadar Erayımın da hakkı o nedenle kulak verdik düşüncelerineee :))İnşallah en kısa zamanda gitmen ümidiyle
Sezobigo teşekkür ederim beğenmene sevindim.Eray okulda gördüğü için Atatürk'ü tanıyor,Atatürk'ün evine gideceğiz dediğimde çok sevindi.Hatta sürekli sorular sordu beni çok şaşırttı.Burada yapıyor(ne yapıyor)Atatüt annecim dedi durdu.Orayı çok sevdi.Büyüyünce hatırlamayacak ama arkadaşlarıyla tekrar gider belki.
Yaa işte öyle evlenince sen sen olmaktan çıkıyorsun biz diye bir kavram giriyor hayatımıza.O yüzden hep bir tarafın dediği olamıyor.Bu bücürler ve fikirleri avr hayatımızda.Evet yaş alınca dediğini yaptırman bence daha olasılıklı...
Annemlerinde aynı fotoğraf makinesi var görünüşü biraz kaba ve siyahtı.ve hala annemlerde o makine:))İlk göz ağrım
Bir Ankaralı olarak gezinize 10 üzerinden 10 veriyorum gayet güzel ve verimli olmuş.. :)
Hayat Ayla Hanımcığıma hep güzel olsun,ne var ki:)
Anıtkabiri görmesini ben de çok istiyorum.Ama sanırım bir-iki sene daha beklemeli, boşuna mı post yazıyorsun :)
İzmir'e de bekleriz, bizim İkea da güzeldir:)
Gezi/yorum teşekkür ederim:))Çok eksik kaldı lakin inşallah bir daha ki sefere...
Nilcim di mi ama ne var ki:)Gözünde şimşekler çoktu beli ağrımış taşımaktan çünkü valla gık demedim,bildiğim yoldan devam ettim.
Evet evet anlamaları için birkaç sene daha lazım.Bir sorma öğretmenine tüm gün anlatmış öğretmeni not yazmış gezdiği yerler hakkında sohbet ettik diye,çok mutlu görnüyordu diye.
İzmir karşıyada bir kahvaltı ettik geçen haziran,oradan Selçuğu gezdik 3 gün.Seni tanımıyordum o zamanlar ama tanısaydım direkt kahvaltıya sana gelirdim:))
ay ne güzel bir gezi olmuş.. süpersiniz..kıskandım..
Sevgi tebdil-i mekanda ferahlık vardır dedik çıktık yok iyi oldu küçük mola kendimize geldik,teşekkkür ederim.
herkesin gidip gormesi gerekir Ankara'yi. eveeeeet ama ben, bu yasima geldim hala goremedim:(((
Seyhan inşallah bir gün görürsün...
Ayla; artık tanıyorsun,beklerim:) Ayrıca söz pişi yapmam:))
Nil inşallah.Biz ekmeğimizi alıp geliriz ne olur ne olmaz diye ama o tatdan bizi mahrum bırakma lütfen belki bu sefer içi pişer şansımıza kimbilir.
Benim eşim ankaralı ama hala gezdirmedi.Senin sayende bende gezmiş oldum canım.Bir sonraki yolculuk ne tarafa :)
Abide bir sonraki Bursa dedik ama hiçbir zaman dediğimiz yere gitmeyip çok alakasız bir yerden çıktık:))O yüzden inan bana bende bilmiyorum
Ayla:)))
:))
teşekkürler yazı için
Ceren hoşgeldiniz rica ederim
Donus yolunda gezilen yerlere bayilirim. Hani son firsat deyip daha bir kiymetini bilirsin...
Anitkabir gezisi harika olmus!
Yorum Gönder