Köyde ağaç sularken
Günlerden cuma yani 09/09/2011 akşamı ilk defa oğlumla ayrı bir gece geçirdik. Aslında ilk değil doğumunun beşinci gününde yenidoğan sarılığı olduğu için bir gece hastanede kalmıştı. Beş gün kucağımda idi sonra yoktu çok ağlamıştım o gece içime sindirememiştim yokluğunu.Bir insan bir kokuya bu kadar kolay alışılabilir miydi?
Doğumun beşinci gününde karar verdim ben kendi hislerimden ödün vermeyeceğim onun annesi benim dedim o günden sonra da kimseyi dinlemedim ne yalan diyeyim.Hiç de pişman olmadım. Çocuğumda bir tuhaflık vardı sararıyordu sanki kayınvalideme 'galiba sarılık oldu hastaneye gitmemiz lazım' dedim, yok ben bir dünya yenidoğan sarılığı olmuş çocuk gördüm benim torunum sarılık değil dedi.Doğumdan çıkalı beş gün olmuş, duygular karışık ,ev dolu,her kafadan bir ses çıkıyor benden çıkan tek ses 'oğlum galiba sarılık oldu'.Leyla gibi dolanıyorum ortalıkta .Kayınvalidem torunum sarılık değil dedikçe eşim de Ayla çok vesveselisin dedi.O da haklı o iki çocuk yetiştirmiş bir anne ben kimim ki 5 gün olmuş doğum yapalı bir kadın hatta kimine göre o saatler henüz anne bile değilim.O gece bir haykırdım sesimi kimse duymuyor mu çocuğum sararıyor diye hala kayınvalidem çok vesveselisin diyor ekliyor çocuğu doktorlarla büyütmeye alıştırma bu da ne demekse.Götürdük acile kan testi yapıldı evet sarılığı yüksek yarın sabah erkenden gelin kendi doktorunuz baksın dedi bol bol emzir dediler de çocuk gözlerini açamıyor ki nasıl emzireyim.Sabah erkenden gittik yine kan testi yapıldı geceden beri yükselmiş sarılığı annesi bence bugün alalım oğlumuzu hastaneye bir gece küvezde kalsın dedi.Kaldı o gece ben çok ağladım hatta ben ağladım annem ağladı ben ağladım annem ağladı. Nasıl insanları dinledim diye kendimi bitirdim. Üç saatte bir sütümü makine ile çekip hastaneye getirdim, sabaha yakın gelme dedi hemşire annesi azcık sende dinlen,dinlen ki yarın inşallah bol bol vakit geçireceksin oğlunla.O gece işte o gece oğlumla ilgili hislerimden ödün vermemeyi işte o gece öğrendim.Herkes duydu mu bilmem onun annesi benim.
O geceyi saymazsak eğer oğlumla Cuma günü tekrar ayrıldık bu sefer bu ayrılıkta acı yoktu.İş çıkışı kayınvalideme gittik tontalağı almak için.Tontalak men gelmeyeceğim köye gideceğim diye tutturdu.Yarın söz seni köye getireceğiz desek de hayır men gelmem dedi. Kayınvalidem Eray kalsın demez bilir gelinini bırakmam oğlumu. Arabanın yanına gittik kıyamet kopuyor sokakta ben köye gideceğim diye. Belki babası bir on dakika uğraştı bindirmek için ama o kadar da güçlü ki .Tamam ya kalsın o zaman dedim zınk diye kaldım benden bu laf nasıl çıktı diye hemen ağzımı kapadım:)Sözümün geri dönüşü yoktu tontalak duydu ,kayınvalidem duydu zaten kayınvalidem hemen atladı bu teklife tabii tabii kalsın.Hemen yan çizmeye başladım Eray gece bizi arar ama o yüzden erteleyelim bu planı. Yok tontalak duydu durur mu? Erayı bıraktık köşe başına döndük Erol ben çok pişmanım dedim .Hadi çocuğumuzu geri alalım birden çıktı ağzımdan valla lütfen geri dön.Dönmedi tabii çocuk oyuncağı mı bu.
Hep planlar yapmıştım Erayım büyüdüğünde annane-babaannede kalırsa ben neler yaparım diye.Cevabı öğrendim hiçbirşey kös kös oturdum. Saat başı aradım kayınvalidem Aylaaa artık arama bizi Eray çok mutlu dedi. Öyleydi de .
-Oğlum özledin mi anneni
-hı hııı
-Dur hemen almaya geleyim seni
-Ahi (hayır)anne Ahii
Pişman olacağım şeyler yaptım zamanında.Şöyle yapsaydım daha iyi olur dediğim şeyler. Fakat pişmanlıklarım ve keşkelerimle yaşamayı öğrendim ben.Eğer o gün o saat mikrafon uzatsalar hanımiğnesi hayata dair en büyük pişmanlığın ne deseler hiç düşünmez oğlumdan bu gece ayrılmak derdim inanın bana bir dirhem abartı yok. Kötü gece geçirdim sabah dişçiye gittiğim için öğlen köye koşarak gittim. Neler bekliyorum bir bilseniz .Eray anam anam parfüm kokulu anam diye sarılacak,kıymetimi bilecek, bir daha bırakma beni diyecek.Çocuk geldiğimizi gördü suratı düştü gettttt anne dedi sonra babamda gelmesin dedi.Ben köyde kalacağım diye tepiniyor.Tamam oğlum seni almaya gelmedik dedik ikna oldu ancak bahçeye girebildik geldi yanı başımıza bizi öptü sarıldı neler yaptığını anlattı, çok mutluydu.Akşam olunca bizimle geldi çünkü artık hevesini almıştı.
Ben derim ki böyle ayrılıklara çocuğun hazır olması yetmez bence ,annelerin de hazır olması gerekmez mi:)
Not: Görev adamı bir oğlum var benim. Bir iş verildiği zaman öyle bir ciddiyetle yapar ki işini yüzünü gören bu ülkeyi bu çocuk yönetir der.Oğlum gel bahçeyi sula nanam anne, gel oğlum masayı kuralım nanam anne...İşini hakkıyla yapmaya çalışır. Tek istisnası var Eray oyuncaklarını topla denilmeyecek. Onu işten saymaz baba toplasın der.O gün köy de kendine verilen işleri hakkıyla yerine getirdi bir de ne kadar duyarlı olduğunu gösterdi çok şaşırdım hala büyümüş olması fikrine alışamadım.Yan komşu ağaçları buduyor Eray’a göre ağaçları katlediyor. Abi ağacı tıkırt(kesmek)yapma diye o kadar çok bağırdı ki şaşırdım.
12 yorum:
çok doğru söylemişsin.. anne ne kadar tecrubesiz olsada çocuğunda ki huzursuzluğu hisseder.. böyle durumlarda kendi bildiğini yapmak en iyisi.. meleğinden ayrılma meselesine gelince.. gece bende hiç onsuz uyumadım.. ama gündüzleri maalesef ayrılmak zorunda kalıyorum.. büyük bir boşluk oluyor o yanımda olmayınca.. zor gerçekten..
bizimki arada ananede kalıyor. Büyüdü 5 olacak, alışılcak bir durum değil.
allah kötü ayrılıklar yaşatmasın.
annelik böyle galiba, büyüyünce arkadaşımda kalıcam dediğinde ne yapıcaz. Ben izin vermem şimdiden söyleyim :D
Sevgi işten sebep gündüz ayrılığa alıştık da gece bende kalmamıştım acaba sürekli kalınsa alışır mıyım inan bu sorunun cevabını henüz bilmiyorum.Kesinlikle öyle bir boşluklu hiçbir şey yerini dolduramıyor aman yaramazlık yapsada beni çıldırtsa da yanımda olsun diyorsun...
Bahar büyüsün hatta epey büyüsün:) diyorum kalsın ne olacak ama anlaşıldığı üzere henüz Eray değil ben hazır değilim:))Amin inşallah Allah hiçbirimize yaşatmasın.
Arkadaşta kalma meselesine gelince annem gece arkadaşımızda kalmamamızdan hoşlanmazdı geç de gelsen bu çatı altında uyu derdi.Hoş o vakitler anne sözü dinlemenin yasak olduğu vakitler olduğu için dinlemezdik çok sık olmasa da kalırdık. Düşnüyorum da şimdi kesinlikle kalınmaması gerekli:) Geceye kadar kalsın önemli değil gider alırız aynı çatı altında uyulmalı, bu prensip hiç bozulmamalı:))Bu vakitler anne sözünün altın değerinde olduğu şimdiki vakitler
bizim bücür büyüdükçe dışarıda kalmak istememeye başladı. bensiz uyuyamazmış :) şimdilerde evde tümüyle yasak olduğundan, sırf ananesine bilgisayar için gitmek istiyor ama akşam oldu mu gidip alacakmışız beyefendiyi. büyüdükçe seninkide istemez belki biryerlere gitmeyi :)
Ters orantı olur belki diyorsun yani. Ben henüz hazır değilim de büyüyünce gitsin canım bir itirazım yok sanki:))Çocuklar çabuk huy değiştiriyor dediğin gibi belki büyüyünce ayrılamayacak bizden,bakalım neler yaşacağız
Tibeti öperim ben öper annesiz uyuyamazmış öyle mi.Allah annesiyle sevdikleriyle güzel bir ömürler yaşatsın.
İlkini saymazsak allah böyle ayrılıklar versin canım:) Keyfi yerinde , mutlu daha ne olsun.Bak biz neredeyse 3 aydır ayrıyız.Ama keyfi yerinde olunca bende mutlu oluyorum.
çok güzel yazmışsın.
benim duygularımı dile getirmişsin.
benzerlik aynı.
Abide amin ALLAH hiç kimseye kötü ayrılıklar yaşatmasın.Evet biliyorum takip ediyorum blogundan yazlığa gitmişti tebrik etmiştim seni.Mecbur olunca dayanılıyor belkide dediğin gibi en önemli sebep mutlu olması, oralarda nefes alması galiba bu da ayrılıklarda annenin yüreğine ilaç oluyor di mi.
Cüneyt beğenmene sevindim.Benzerlik aynı derken hangi konuda...
yazdığın kelimelerin benzerliği konusunda.
Kusura bakma şaftım kaydı bugün işten anlayamadım.Evet o konuda benziyoruz galiba aynı his sen yazarken bana da oluyor.
bana da cocugu bızımle bırak dedıklerınde, sinirden uyuşuyorum...
Fulya bir çocuğun yeri annesini yeridir acil bir durum yoksa neden bırakayım kı diyorum:)9
Yorum Gönder