Herkese ve herşeye cevap vermemeyi ya da kendimi birilerine anlatmamayı öğrendim ben O kişiyi arkadaş haneme atmasam da olur .Karşı taraf fütursuzca bir laf ettiğinde fütursuzluğu ile başbaşa bırakırım kendilerini.Tatlı bir tebessümüm vardır benim o tebessümü takınırım, gözlerimi hafiften kısarım yani bilenen tüm yapmacık hareketleri takıp takıştırırım karşımdakini sessizliğimle boğarım.Ben öğretmeni,meleği ,annesi değilim o kişi için, bu saatten sonra insanlığı öğretmem kimselere.Nasıl da laf çarptım ama diyerek egoyu da tatmin etmeye gerek yok, başka tatmin yolları da bulurum kendim için.Yorgunum kimselerle uğraşamam. Ne yani dünyanın enayisi ben miyim
Sevdiklerim, değer verdiklerim, nefes almamı kolaylaştıranlar,seslerini duymadan duramadıklarım için tabi ki bu durum geçerli değil. Sinirler, kırgınlıklar yatışınca zaman olarak da pek soğutmadan konuşmaktan yanayım.
Hatırlıyorum Erol’a flört dönemimizde bir sorun olduğunda susardı,içine atardı, anlardım ya konuşturmak için canını daha çok yakardım, yeter ki konuşsun ,yeter ki içindekilerini döksün bana.Bilirim kaybetmekten korkardı.Beşiktaş sahilinde cafede otururken aaaaa bu böyle olmaz Erol bey dedim, bu böyle gitmez. Lütfen çukurları dolduralım. Ne çukuru dedi.Şöyle ki dedim anlatmaya başladım hayat bazen düz, bazen yokuşlu ,bazen asfalt ,bazen çakıllı bazen kimisi için uzun, kimisi için kısa bir yol .Bir sorunla karşılaştığımızda o yola çukur açıyoruz sonuçta. Konuşmak çukurları doldurmak için koca bir adım. Konuşmamak ise gözleri boyayan aldatıcı bir örtü. Karşı tarafı kırmamak, kaybetmemek ,üzmemek için yani her ne nedenle olursa olsun susup yola devam edince çukuru bir örtü ile kapatıyoruz.
Hayat devam ediyor ya yolda da yürümeye devam ediyoruz örtüler hazır her çukurda.Örtüp devam ediyoruz, örtüp devam ediyoruz. Hayat tekerrürden ibaret ya bu herkesçe biline.Geçilen yollardan tekrar geçiyoruz. Unuttuğumuz örtü ile örtülmüş çukurların içine cumburloppp düşüyoruz. Sevgilimiz, dostumuz, canımız ciğerimiz yanımızda boru değil ya birbirimize yardım edip çıkıyoruz o çukurdan yine örtü ile örtüp devam ediyoruz.Demiş miydim hayat devam ediyor diye.Yine yürümeye devam ediyoruz cumburloopppp bu sefer başka bir çukurun içine yanımızda ki boru değil ya birbirimize yine yardım edip çıkıyoruz .Konuşmuyoruz örtülerimizi örtmeye devam ediyoruz. Amanın acayip yoruluyoruz. Yanındakini bırak kendini bile zaman geliyor o çukurdan çıkaramıyorsun yolda yürümek zorlaşıyor,korkular çoğalıyor ,tahammülsüz baş gösteriyor. Sorguluyorsun dostunla,arkadaşınla ilişkini herşey bu kadar zor olmamalı diyorsun eskiden ne kadar çok eğlenirdik herşey ne kadar da kolaydı, peki şimdi niye böyle diyorsun. NEDEN.Kendince sorularına cevaplar buluyorsun ben değiştim, canım ciğerim değişti, beklentilerimiz farklılaştı,zaman yok iş çok oooo dünya kadar sayabilirim.Hepsi koca bir yalan.Ne yani değişim olsa bile, beklentiler farklılaşsa bile,dünya görüşü 180 derece dönse bile o kişiyle o yolda yürüyemez misin?
Ben konuştum genelde çukurları örtmek,hayatı kolaylaştırmak adına. Herşeyde olduğu gibi hiçbirşey tek taraflı olmaz yani hepsi bir yere kadar. O koca çukuru tek başına örtemezsin kendine de çok büyük haksızlık olur bu. Yorulursun ama çok yorulursun..Sen çukurları can hıraş örtmeye çalışırken birileri yola devam edince gerçekten çok yorulursun
Galiba ben çok yorgunum
24 yorum:
bende çok yorgunum ayla...
negüzel yazmışsın.
çok güzel yaa,sevdim Ayla'cım bu sözü,dolduralım çukurları
unutmam bu lafını artık "çukurları dolduralım" :)
Elif teşekkür ederim beğenmene sevindim
Otuzundan sonra dolduralım arkadaşım boş bırakmayalım,ayağımız yere sağlam basacak konusunda emin olalım
Bahar sloganımdır bu benim Erol darılınca hoppssss derim çukurları dolduralım ya da o bana der çukurları dolduralım..
çukurları boş bırakarak kendine gizemli bir hava verip karşı tarafın ilgisini kendi üzerinde hissetmektir, benim anladığım.
biz erkeklerin flört dönemlerinde en çok kullandıkları bir tavlama metodutur.:)
vah canım EROLUM'un hevesini kursağında bırakmışsın:)
kendine dikkat et.
fazla yorma kendini.
sen bize daha çok lazımsın:)
Cüneyt dinlenmek lazım ama dinlenmek için yeni kararlar almak lazım henüz onlar için cesaret yok
Susmak ve gizem için demişsin ya flört döneminde en çok kullandıkları bir tavlama metodudur diye bence köprüyü geçene kadar metodu ... Köprüyü geçeyim ben sana neler edeceğim metodu:))
:)
bir de resime bir lafım olacak.
bu çukurun daha küçüğü yok mu?
doldurmakla bitmez bu:)
Beğendiremedik bugün sana hiçbirşeyi:))Yok bulamadım aslında araştıramadım pek şirkette işim çok bugün aklımda bu fotoğraf yoktu da farklı birşey düşündüm uğraşamadım.Herkes bir kürekk atsa dolar çarçabuk bu çukurda boru değilsiniz ya sonuçta:))
Çukurlar dolmuyor ki, hep yarım kalıyor;düşen de zıplayıp çıkıyor tekrar:)
Sıradan bir balık; bir gün ya düşmekten ya da zıplamaktan yorulacak ama .Tıkanacak bir yerde....
siz çok güzel bir çiftsiniz Aylacım. yorgunluklar birbirini anlayan çiftlerde uzun sürmez bence... ;)
Sibel Erolla ilgili de ara sıra kırgınlıklar,üzüntüler oluyor mümkün değil olmaması ama biz çift olarak pek boşluk bırakmayı sevmeyiz hallederiz.Bugün yazdığım Erolla ilgili bir yorgunluk değil başka bir durumla ilgili,adam yanımda bile değil ki Antalyalarda:(
Erolla ilgili olduğunu düşünerek yazmamıştım zaten. ama konuşabildiğin bir ilişkide mevzu kim olursa olsun, yorgunluğun çabuk geçer. yani Erol'la her türlü sıkıntını paylaşmak seni rahatlatır demek istemiştim :)
onun tıkandığı ve yorulduğu an da sen de bitmiş oluyorsun ayla..
Sibel durup baktığımda çoğu zaman ben konuşmuşum ben bir yerleri doldurmaya bakmışım ve hiç farkında olmamışım bunu yaparken.Bazı şeyler malesef tek tarflı olmuyor
Bence yapabilme insanlar tükenmeye yüz tutmuş ilişkiyi bitirebilmeyi.Ben yapamayanlardanım ancak böyle konuşanlardanım, cesaret yok belkide. Tükenenin yerine bazı şeyler konulamıyor,giden geri gelmiyor.Aslında en iyisi kangren olan kola yapılan şey yapılmalı kesitirip atılmalı da işte
Çukurları dolduralım...güzelmiş bundan sonra kullanırım.Kızdığımda ,sinirlendiğimde bende konuşmam ,konuşursam daha kırıcı olabileceğim için susarım.Yolumuza bazen öyle büyük çukurlar çıkıyorki(resimde ki gibi) birtürlü dolduramıyoruz.Bizde yanından geçiyoruz...
Abide sinirliyken bende kimselerle konuşmam dediğin gibi lafımı tartamayabilirim,sinirler biraz yatışınca ve de arayı soğutmadan karşımdaki insan benim için değerli ise mutlaka konuşurum.Bazen benim de konuşmayıp düştüğüm çukurlar var çünkü hiçbirşey tek taraflı olmuyor tek konuş nereye kadar
Saklayamam kendimi. Düşüncelerimi duygularımı pat diye söyleyiveririm. Üstünü örtemem, örtersem uyuyamam.
Yasemin bende sevdilklerim için saklayamam .İçimde birikmesin sonradan daha yıkıcı olmasın diye....Konuşmak en iyisi bencede
Erkekler genelde suskun kaliyor anlasmazlik karsisinda. Ben de senin gibi konusup anlasmak taraftariyim.
Didem eskiden suskundu da fazla dedim galiba içindekilerini dök bana diye bu seferde susturamıyorum adamı:))
aynı sıkıntı bende de var :( tükendiğimi hissediyorum o çukurları doldurmaktan.
Nalan bir zaman gelecek dinlenme ihtiyacı hissedeceksin.İşte o an herşey bitmiştir artık.Geri baktığında ben elimden geleni nasılsa yaptım diyebilmektir önemli olan,sen elinden geldiğini yaptığına inandıysan inan geride kalan herşey artık yalan
Yorum Gönder