Çarşamba, Aralık 01, 2010

efendiler götürsün seni

koltuk
Eray 8-9 aylıkken,annanesinin hediye ettiği koltukta otururken

-dedeeeee diye sesleniyor bizimki
-evet oğlum diyor dedesi
-dedeeee
-söyle oğlummm
 -baba efendim demen gerekiyor(ben)
-dedeeee
-ee dinliyorummm
-dedeeee
-hııı
-dedeee
-evettt
-dedeeee

artık dialogu dinleyen babaanne çıldırır ,dedeye bir fırça atar çocuğaaaa efendim deseneeee,bilmiyor musun efendim demezsen derdini anlatmayacağını.Emir büyük yerden geldiği için efendim oğlum dedi.Erayda tontalak dilince birşeyler anlattı. Birine seslendiği zaman (anne-babası, zezesi, dedesi farketmez)karşılığında efendim demezsen konuşmaya başlamıyor,efendim dedirtene kadar diretiyor.

koltuk1

Eray sosyal bir çocuk, her girdiği ortama ışık hızıyla adapte olabiliyor.İlk zamanlar bu durum pek bi hoşumuza gidiyordu ama artık hoşlanmıyorum bu durumdan. Mesela parkta birisi ilgi göstersin(aman ne sevimli çocuk gibi öylesine bir laf etsin)peşini bırakmıyor o kişinin, gidiyor kucağına oturuyor, sohbet etmeye çalışıyor, bizimle eve gelsin diye diretiyor,ağlıyor vs.

Bu durum karşısında hemen herkesin ilk tepkisi 'ayy çocuklar zaten beni çok severler, çocukların bana hemen kanı kaynar gibi laflar işitiriz. Halbuki bilmezler bu durumun bizim tontalağının aşırı insan sevgisinden ileri geldiğini. Eve biri gelmeye görsün bizi konuşturmaz illa kendisi anlatır birşeyler, karşıdaki insanı usandırır.Hele de o kişi bizden gitmeye yeltensin ayağa kaldırır ortalığı çığlıklarıyla .

Bazen ailecek konuşuyoruz neden böyle oluyor diye. Desek ki çocuk insan görmüyor, apartmanda büyüyor, insana hasret desek yok öyle de değil. Çünkü kalabalık bir çevrede bir yılını geçirdi, eee taşındık daha sakin hayatımız ama babaanneye, annaneye gittiği zamanlar misafirler eksik olmaz eee oralarda hareketli, anası-atası da evde canı sıkılmasın diye işten arta kalan zamanda mutlaka çıkarır yeni ortamlara...

 bahçe
annanesinin bahçesindeykene, marullarımız, soğanlarımız, lahanalarımız vs bu bahçenin mahsulleri

Pazartesi apartman toplantısı bizim evdeydi, apartman sorunları ayyuka çıkmış kimsenin umrunda değil, yönetici istifa etmiş, yangından sebep apartmanın boyası çok kötü, bir dolu eksik var.Erol biz organize etmesek bu böyle sürüp gidecek gel bize çağıralım herkesin derdi ne ise eteklerindeki döksün dedim.

Saolsunlar hemen herkes geldi o gün. Erayı kendi odasına çıkardık annanesiyle amann umrunda mı oyuncaklar salonda bir dolu insan varken. Yarım saat çığlık kıyamet kendi odasında tutmuşken(çünkü ben biliyorum başıma geleceği) aman başlarım toplantısına dedim salona geçtiler annanesiyle.Odaya girince herkes ilgilince pek hoşuna gitti, gel diyene gitti, öpelim diye öptürttü , sarıl diyene sarıldı ,bir oda dolusu insanın bir çoğunu ilk gördüğü halde kanka oldu.Sürekli insanlara o gece birşey anlattı, hatta ara ara konuşmaları böldü.

Benden küçüktür herhalde 6 numaralı dairenin sahipleri karı-koca yanyana oturuyorlar.Eray abisi demeye başladı, cevap alamadı, abisi demeyi sürdürdü cevap alamayınca dizine elini koydu adamın, Eray pes eder mi hiç bilmem kaç kere abisi diyor cevap alamıyor. Ortamdan koptum sadece onları izliyorum, geriliyorum Eray'ın durumunu gördükçe. Adam baktı çocuk çok samimi yüz vermeyeyim dedi kanımca.5 dakikanın sonunda dedim ki size sesleniyor galiba size birşey söyleyecek, aaa öyle mi dedi, efendim söyle dedi.

Artık ortak kararlar alınınca herkes teker teker gitmeye başladı,her gidenin arkasından ağladı ama öyle böyle değil kendini yerlere attı. Bir komşu dediki Eray'ın o durumunu görünce aa gel o zaman seni bize götüreyim(nasılsa gelmez diye düşündü eminim) Bizimki ilk defa gördüğü ama gecenin sonunda kanka olduğu abasına açtı kollarını bana öpücük verdi, el salladı gitmeyi bekliyor tabii kadına kalll geldi bu durum karşısında. Kadının kucağından alana kadar yine ağlama krizine girdi. Son iki kişi kaldı nasıl şebeklik yapıyor onlarda bırakıp gidecek diye.

 bahçe

Evet gördüğü çocuklara çabuk ısınır, oyunlara hemen adapte olur, uyum sağlamaya çalışır bu güzel birşey ama yabancılara karşı bu tutumunu nasıl değiştireceğiz , nasıl bir yol izleyeceğiz hiç bilmiyorum valla.

1 yorum:

Hayal Arkadaşlarım dedi ki...

Ben onun o köfte ayaklarını yerim. Maşallah ne güzel girişken olması :)