Cuma, Kasım 16, 2012

Sinema Günleri



Madem evdeyim  o zaman tadını çıkarayım bugünlerin dedim. Bir arkadaşımla haftada bir günümüzü sinema günü ilan edip sinemaya gidiyoruz.Sinemadan sonra kitapçı da kendini kaybetme ,Taksim'de Ara cafe de bir kahve içme sonra çocuklar okuldan dönecek koştura koştura eve dönme şeklinde bir program yaptık...

Bu hafta Sessiz Tepe filmine bilet aldık.Aslında gerilim ve korku fimlerini sevmem..Arkadaşım sevdiği için girdik.Sen sevmiyorsun boşver girmeyelim dediyse de girdik sonuçta ortak bir plan yapılıyorsa tek tarafın istekleri olmaz herzaman.Karşı tarafında istekleri, sevdikleri de önemlidir benim için..

Sevmem çünkü korku filmlerinin bana kattığı hiçbir şey yok beni korkutmaktan başka.Ama şaşırdım kendime bir 10 yıl olmuştur girmemiştim bu tür filme çığlık atmadan seyrettim..Bu değişimime kendim bile şaşırdım..

Polisiye,aksiyon olsa bir amaç var kötü adamı yakalamak,olayı açıklığa kavuşturmak gibi..Fantastik olsa seni bu dünyadan alıp başka dünyalara götürüyor ,hayal gücünün sınırlarını zorladığı için severim..Dram olsa ne bilim konuda bazen kendinden birşeyler buluyorsun.. Lakin korku filmleri öyle mi garip yaratıklar birbirlerine böhhhh demekten ileriye gitmiyor bence:)

Filmin konusu ise kısaca şöyle; sürekli şehir değiştiren bir baba-kız var. Kız çok kötü kabuslar görüyor ve her kabus onu Sessiz Tepe'ye çağırıyor..Babası ne olursa olsun Sessiz tepe'ye gitmemesi konusunda yemin ettiriyor..Ve bir gün babası kaçırılıyor ve sessiz Tepeye gitmeye karar veriyor..O tepede gerçek kimliğini de, kabusların nedenini de anlıyor...


Geçen haftada Bulut Atlasına gittik ben filmi çok beğendim..Farklı zamanlarda beş altı öykü var.Her oyuncuyu değişik rollerde görüyoruz ve anlıyorsunuz ki geçmiş,şimdi, gelecek birbiri ile bağlantılı. Oyuncu kadrosu gerçekten iyi.Kısaca ben tavsiye ederim:)


8 yorum:

Nil dedi ki...

Korku filmi izlemeyi Ece'den sonra bıraktım. Ve işin ilginci animasyona da Ece den sonra ilgi duymaya başladım. Ama ben artık eskisi gibi etkilenmiyorum filmlerden, kitaplardan etkilendiğim gibi. Hoş elime kitap da almıyorum uzun zamandır.
Kendine eküri bulman ne güzel. ben ev hanımı olsam ekürim bile yok .

Unknown dedi ki...

Sessiz tepe tarzım degıl ama bulut atlasını merak ediyorum sagol paylasımın ıcın.sevgıler

Cebimdeki renkler dedi ki...

KOrku filmlerini ben de sevmiyorum Ayla' cım, uzun zaman önce severdim hatta ışıkları kapatır gerilim ortamı yaratırdım evde.. Bana bir kaç yıl DVD dışında film keyfi yok biliyorsun. DVD den izlerim tavsiye ediyorsan.

Yunkabu dedi ki...

Ben de gecen hafta bir film seyrettim internetten. Intouchables. Cok guzeldi. Hep bildigim seyleri tekrar tekrar seyrederken , yeni bir sey seyretmek gercekten iyi geldi. Bulut atlasi da internette yayinlaninca ilk is seyredecegim.

Ayla dedi ki...

Nilhan animasyonları ben kendimi bildiğimden beri severim hatta annem koskoca kız oldun çizgi film mi seyrediyorsun derdi bana:))Kitap konusunu açma sanki kitaplarla nefes alıyorum bu ara...

Ayla dedi ki...

Derya Bulut atlasını beğeneceğini tahmin ediyorum değişik bir konusu var sürekliyici aynı zamanda

Ayla dedi ki...

Ülker'cim Bulut atlasını kesinlikle
tavsiye ederim bilenen konuların çok dışında en azndan değişiklik oluyor bu filmler

Ayla dedi ki...

Ahretliğim can dostumu çevremde çoğu kişi çok beğeniyor zaten bende onu izlemek var ne zamandır beri aklımda sen de öyle söyledin ya izlemek şart oldu artık.