Perşembe, Kasım 08, 2012

Ceviz ile Karınca Dost Olunca

Baba-oğul arabaları incelerken-cep telefonundan malesef fotoğraflar

Bazen sohbet ettiğimizde en sevdikleri hakkında sorular sorarım ahh onları kayıt altına almadım ya şimdi pişmanım..

-Eray'cım en sevdiğin hayvan hangisi
-İnek çünkü o bana süt getiriyor:)

Öğrenecek inşallah çünkü demeden,nedeni olmadan koşulsuz sevgiyi elbet birgün öğrenecek

-Peki en çok hangi rengi seviyorsun
-kırmızı

Üç kuruş fazla olsun kırmızı olsun diyenlerden tontalak yani,annem duysa bayılır herhalde bu dünyada en çok kırmızıdan nefret ediyor galiba

-En sevdiğin ders hangisi
-çamur dersi(seramik),hak oyunu(halk) bir de müzik dersi

Sanatçı kişiliği mi olacak nedir..

Bu hafta sihirli torbadan Auto show çıktı,Allahım bir çocuk her arabaya binmek zorunda mıdır..Çok sevdi orayı nedense bana ise fenalık geldi acayip kalabalıktı.Allahım kurtar beni diye sessiz çığlıklar atarken bir bröşür dağıtıyorlardı,elime aldım inceledim.Bingo..Nankörlük bu ya Allahım başka dilek dilemeliydim diye söylendim..


Tüyap Çocuk tiyatrosunun ücretsiz tiyatrosu varmış.O gün ki program da Ceviz ile Karınca dost olunca. Hadi siz erkekler arabalara aşkınızı,sevdasınızı dile getirin biz oğlumla tiyaroya gidiyoruz dedim.Eray tiyatroyu duyunca gözü arabaları görmez oldu.Koştuk birlikte salona,kurulduk koltuklara..Beş dakika bekledi ya bağırıyor beyefendi hadi başlasınnn...

Başladı yine en çok kahkahayı Eray attı ha bir de anneannem gibi adamlara seslendi..Öyümcek arkada(Tiyatrocu abisini öyle uyarınca abi Eray'a göz kırptı komikti)...Nasıl heyecanlanıyor bir görseniz..Tek bir sorunumuz var oturarak seyredemiyor heyecan yapıp ayağa kalkıp öyle seyretmek istiyor.

Efendim konusuda şöyle; ceviz ailesiyle birlikte sepette giderken düşer ve ailesini kaybeder.Onu yerde düşmüş halde bulan ağustos böceği onu kendi emelleri uğruna kullanmaya karar verir. Ağustos böceği yine hikayede tembel ağustos böceği yani değişen bir şey yok.Örümcek ve ağustos böceği yan gelip yatarken ceviz sürekli onlara yemek taşır.Bir gün ailesini aramakta olan karınca ile karşılaşırlar ağustos böceği onu da kullanmaya karar verir fakat evdeki hesap çarşıya uymaz.
Karınca ceviz gibi saf değildir ağustos böceğinin onları kullandığını anlar işte bu konuda başlar karınca ile cevizin yarenliği...


Oyun tek perde 45 dakika sürdü bittiği zaman Eray bi daha bi daha diye bağırdı.Konser mi bu adamlar usulen bir şarkı söylesin..Selamlarını verip ayrıldılar sahneden ama Eray'ın ağlamaktan gözleri şişti.Bir daha seyredelim annecim,bir daha seyredelim annecim..

Sakileşince Eray'a sordum çok beğenmiş oyunu babasına anlatması ki vardı ki hiç sormayın.Bir ceviz vardı babacım ailesini kaybetmiş, karınca da biliyor musun ailesini kaybetti.Öyümcek çok tötüydü, karıncayı ağa bağladı.Karınca kuytuldu tıytıl(tırtıl),karınca onu ağa bağladılar..Sonra bitti

Ne diyelim efendim bir hikayenin sonuna daha geldik ve tontalağı daha sık tiyatroya götürmek konusunda babasıyla bir karar aldık..Yeter ki sevsin sanatı..


6 yorum:

Nil dedi ki...

Bu erkeklerin hepsi yedisinde neyse yetmişinde odur diyecektim ki ( foto yanılttı) Eray ın klasik erkek olmadığını anladım. Tiyatro sevgisine gıpta ettim. Tam annesinin oğlu. çok sosyal olacak. yaşadığınız şehire taşınasım geliyor aktivitelerinizi okudukça.

Ayla dedi ki...

Nilhan evet büyük şehirlerin avantajlarından biride bu ne yapsam ne yapsam diye düşünmek zorunda kalmıyorsun alternatif çok her konuda..Yeter ki sevsin Nilhan onu hep ben götürürüm...Ama seyrederken biraz cevreye rahatsızlık veriyor heyecandan laf atıyor,ayağa kalkıyor,cosuyor:)

nil dedi ki...

Utandım kendimden, çocuğu ne araba fuarına götürdük, ne bir tiyatroya, bir kere Şirinlere götürmüştüm.

Sözde aloha cmt diye söylendiydim :)

Şirinlerde Berk de durmamıştı ama tam zanında bitmişti,geçen kış olduğuna göre eminim Eray gibi ilgili izleyecektir.

Yok sen iyi ki yazdın, sinema, tiyatro sezonunu açıyorum böylece.

Gelelim Eray'a; dürüst en azından, nedenleri var mantıklı ama Ayla hepimizin sevmek için bir nedenimiz yok mu ? Tabi ki değişecek ileride çıkar ilişkisi olmayacak sevgisi çünkü Eray, duygusal bir çocuk ve duygularını içinde saklamayan bir kişilikte.

Araba konusunda aynen darallar geliyor oyuncaklarda bile, artık off Berk başka oyun oyna benimle ben sevmiyorum arabaları diyorum, kızsın sen ondan diyor valla işime geliyor. Futbol oynuyoruz:)))

Esra dedi ki...

Üç tür sevgi varmış, biri 'seviyorum ama' diye başlayan, biri 'seviyorum çünkü' diye başlayan ve bir üçüncüsü de '..rağmen seviyorum' diye biten. Bizim çocuklara üçüncüsü öğretmemiz gerekiyor ama Aylam kaç insan karşılıksız ve karşındakini olduğu gibi sevmeyi başarıyor?

Sanatçı ruhlu Eray'ım, ayakta heyecanlı heyecanlı izleyişini gözümde canlandırdım. Dilerim tez zamanda annen yeni bir oyun daha bulur sana, ana oğul tiyatro keyifleriniz bol olsun daima.

Ayla dedi ki...

Nil Eray seviyor ama çok hareketli bu hareketli durumuna bir çözüm bulsak varya bizi koparamazlar çcouğumla sanattan:)Yine de iyi seyrediyor diyelim..Var ya eray'ı iyi tahlil etmişsin çok duygusal ve içinde saklayamıyor bakalım nasıl olacak ileride..

ayyy birşey itiraf edeyim mi arabalarla oynamaktan artık bende nefret ediyorum öyle zorla oynuyorum ki görme halimi..

Ayla dedi ki...

Esra'cım yazdıklarını çok beğendim inşallah bizim çocuklarımız bunu başırır doğru bir eğitimle...