Salı, Mart 06, 2012

Hayallerinin peşinden giden kız olabilir mesela-Mim yazısı

Bazı insanlar kendine sunulan hayatı yaşıyor hiç sorgulamadan.Sokrates araştırılmayan-sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez demiş ya bir keresinde.Eğer ben film yapacak olsaydım adı kesinlikle ‘hayallerin peşinden giden kız’ olurdu.Ha bir de hiç büyümeyen bir kızın hikayesi olurdu.Büyümeyen bir kız peki neden? Hadi derler ya büyüdükçe hayaller küçülür diye.

Karakterimiz kendisine sunulan hayatın ezberini bozan,kırılgan umutları olmayan,rüzgara karşı yol olan, düştüğü gibi kalkmasını da bilen,tüm kapıları zorlayan,pes etmeyen bir tip olurdu gibime geliyor.Ana tema tabiki cesaret.Fonda da İskoç müziğinden(ya da kilt müziği de olabilir)bir kuble olmadı sadece gayda da yeter.

Birşeyleri değiştirmeye gücünüz olsa neyi ya neleri değiştirirdiniz demiş bir de domatessuyu?

2000 senesine hooopsss geri dönerdim,sebebi de öyle işte

Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi ve sahneleri?

Aslında çok var bu sahnelerden lakin ilk aklıma gelen içinde bulunduğum ortamdan sebep olmalı Bravehart filminde Mel Gibsonun freedom diye bağırdığı sahne.Bir süre önce öyle değildi artık öyle hafta içi gündüzleri kendimi yarı açık cezaevinde gibi hissetmeye başladım.Bu sahne esaret bittiğinde belki de özgürlük diye fısıldayacağım(kimse kusuruma bakmasın Wallece gibi höyküremem orta yerde) günü hatırlatıyor bana.

Yaşadığın şehir bir günlüğüne yalnızca sana tahsis edilmiş ve senden başka kimse yok.Ne yaparsın?

Galiba doğduğum evin önünde sokağın tam orta yerinde yani Ortaköy’de bağdaş kurup denizi bir süre seyredip,sessizliği dinlemek isterdim.Sonra diz kapaklarımı parçaladığım arnavut kaldırımlı yolda yokuş aşağıya yine bisiklete binmek ama bu sefer Gülten teyzenin evinin önüne uçmadan binebilmeyi çokk dilerdim

Şu an ilgiyle takip ettiğin diziler?

Bu sene hiç yok.Eray doğmadan önce televizyonla özellikle dizilerle alakam yoktu.Eray'ın doğar doğmaz ilk işi beni dizilerle  barıştırması oldu.Malum sabah 07,00 de uyuyan bir çocuk olduğu için yanlızlık çıldırtıyordu beni.Geçene seneye kadar izledim lakin biliyorum son dönemde nankörlük ettim.Hayatımız birçok açıdan  düzene girince ilk iş hayatımda ki dizileri şutlamak oldu:))İtiraf ediyorum pişman değilim yine olsa yine yaparım.

Bende bu mimi cevaplamak isteyen herkese gönderiyorum:))

22 yorum:

Esra dedi ki...

İkinci paragrafta 'karakterimiz' diye başlayıp anlatmışsın ya, eğer öyle biriysen çok kıskandım ve takdir ettim seni be Ayla zira ben tam o yazdığın gibi biri olmak isteyip, çok uzağındayım o karakterin ne yazık ki.

Bir de ortaköyde mi doğdun sen? Ne şanslısın orda büyüdüysen..

nil dedi ki...

Ayla, mim cevaplamayı ve senin de mim cevaplamanı seviyorum. Zaten iyi elektrik aldığın bir insanı böyle mimler sayesinde daha da bir tanıyor oluyorsun. Çünkü sen samimi yazıyorsun.

Bu arada aynen yaa okurken seni aynı duyguyu yaşadım yine, freedom evet ya, genel olarak mimlerde filmlerden bahsettik ya, ben unutmuşum hepsini yahu, sen de yazınca hatırladım.Amma yaa dedim yaa :)))

Sibelbek dedi ki...

Hayallerinin peşinden gidecek cesareti versin Allah herkese ;)

g dedi ki...

en çok yaşadığın şehirde yalnız kalsan bölümüne takıldım.En çok oraya,Neden bilmiyorum.

Bir de insanın iki bloğu olması ne zor şey arkadaş,kişilik bölünmesi yaşıyorum.

Nil'de bana küstü mü acep.
Nil....

Ayla dedi ki...

Esra evet Ortaköy'de doğdum büyüdüm 26yıl yaşadım sonra evlilik sebebiyle Erol'un semtine taşındım:)Bir ayağım yine orada hafta içi akşamları çünkü her akşam annemlere gidiyoruz Eray'ı almak için ve ne mutlu ki annemler hala doğduğum evde oturuyorlar.

Esra düşündüm öyle miyim diye ne diyeyim fifty- fifty desek daha doğru olur olmak istediğim karakteri yazdım desem sonuçta hikayelerde herşey mümkün.Ama inatçıyımdır aklıma koyarsam en azından denerim

abide berkman dedi ki...

Yaşadığım şehirde tek başıma birgün geçirmek istemezdim,ben yalnızlığı sevmiyorum.Yine çok güzel mim olmuş ayla'cım bu sayede birbirimizi daha yakından tanımış oluyoruz.Ekranın sağ üst köşesinde ki geri sayım neyin başlangıcı,hadi artık söyle çok merek ettim :))

Ayla dedi ki...

Nil güzel yorumun için teşekkür ederim çok mutlu ettin beni.Mimler gerçekten bu anlamda çok faydalı.İçimden geldiği gibi yazmayı galıba tarz edindim:))

Bu aralar özgrülüğe ihtiyacım var şirket ortamında o nedenle bu filmden de başka gelmiyor aklıma:))

Ayla dedi ki...

Sibel bolca versin hemde bir de verdiği karardan pişman olmamayı öğrenmek lazım en kısa zamanda

Ayla dedi ki...

Nil küsmemiştir sana:))Birine kızsada çabuk affedecek birine benziyor yani bende uyandırdığı hid bu.

Sessizlik biryerlere koşturan insanlar görmeden etrafı izlemek başka da birşey gelmedi aklıma.Benim küçükken süspansiyonlu bisikletim vardı dik yokuştan inerken alamadım virajı ve Gülten teyzesin evine uçtum annemde o bisikleti erkek çğdem denilen kıza hibe etti.O bisikleti ne çok özledim bilsen

g dedi ki...

:((
uff Ayla özlemek dedin de içime birşey çöreklendi.

Annen de niye öyle yaptı ki:((

Ayla dedi ki...

Gezgin bence bu sorunun cevabı çok basit yani o zamanlar anlamamıştım neden neden neden dedim erkek çiğdemi her bisikletimin üstünde gördüğümde daha cok neden dedim.Bence anneliğinden,yavrusuna bir zarar geleceğinden düşün iki diz kapağımda kötü haldeydi o gün annemin ceza verdiğini düşündüm,ikimizde anneyiz bence çocuğunu koruma iç güdüsüydü yani bunu 29,5 yaşında anladım:))

Ayla dedi ki...

Abide beğenmene sevindim yanlızlıgı o kadar severim ki bir bilsen evet Allah tek başına koymasın kimseyi ama yalnızlıgın tadı da farklı

Mail adresin var mı diye baktım bloguna ama bulamadım cevabı oraya yazacaktım şimdilik buraya yani bloga yazmak istemiyorum

g dedi ki...

Ayla ,evet haklısın,evladımızı koruma iç güdüsü bu,
Ama bazen çocuklarımızın düşüp dizlerinin kanamasına da izin vermeliyiz.
Evet onun canı acıyacak ve bizim ondan daha çok canımız acıyacak.
Ama bazen buna izin vermeliyiz.

Sen nine olduğun zaman bile hep o özlem içinde kalacak.

Nil dedi ki...

Ayla sen ve hypo bu işi biliyorsunuz.

Cesur Yürek Mel Gibson, iskoç müziği demek oluyor ki ben senin yaptığın filmi izlerim :D

Hayallerinin götürdüğü yere git arkadaşım.

bahriye-krm dedi ki...

ayla'cım öncelikle mimlerim birikti sende,farkındayım ama bu ara bir tembellik üzerim de..
mim cevaplama konusun usta oldun desem :))
kalemine sağlık (sen bunu pcye göre algıla )

Ayla dedi ki...

Gezgin bende senın gibi düşünüyorum nereye kadar koruyabilirsin ki...

Bu konuda yazı yazacağım evet bisikletimle ilgili:))ne yapayım aklıma düştü bir kere

Ayla dedi ki...

Nilhan mısır da patlarım yanında gördüğün gibi hizmette sınır yok hemde bedava:))

Nilhan teşekkür ederim saolasın.Biliyor musun bir dönem iskoç müziği dinlerdim ama ne dinlemek bana nasıl bir enerji sağlardı bir bilsen:))Yine başlayacağım dinlemeye

Ayla dedi ki...

Bahriyeciğim beğenmene sevindim klavyem nasıl bir sevindi bir bilsen:)))Acele etme istersen bir ara cevaplarsın biliyorum bazen benimde başıma geliyor o durum.Yazacaklarını da merak ettim aslında şimdiden

nil dedi ki...

Ayla; haklı ben küsemem bir,ikincisi Gezginim ben sana niye küseyim yahuuu, düşmüyor panele yazdıkların anlamadığım kimi severek ilgiyle takipteysem onların yazıları düşmüyor :(

g dedi ki...

:))

nil biliyorum burdan takılıyorum sana.
Aylacım yazmışsın yazını:)

Ayla dedi ki...

Nil o zaman arabuluculuk yapmama gerek kalmadı:))

Ayla dedi ki...

Gezgin yazacağım dediysem aklıma düşmüştür ve pek bekletmem:)))