Cuma, Kasım 04, 2011

Fark


Konuşma terapistimizi değiştirdik, dün ilk görüşmemizi yaptık. Şimdi ki gittiğimiz doktor daha önce pedagogmuş şu an sadece konuşma-ses terapistliği yapıyor. Bilerek öyle istedim. Konuşma terapisi alırken aklımda bir sürü soru var onlardan da faydalanayım dedim.Bir taşla iki kuş yani.....

Bu aralar sorunlarımız var okulla aslında öğretmenizle.Eray daha önce başka bir sınıftaydı ve eve hiç şikayet gelmedi. Öğretmenimiz zaten çocuk sevgisiyle dolu bir insan.Hep Eray iyi daha iyi olacak derdi.Öğrencileri hakkında konuşurken sanki öğrencilerinin annesi olduğunu düşünürdüm.Sürekli bilgilendirirdi ,bunu yaparken görev olduğu için değil isteyerek yapar bunu karşısındaki insana hissettirdi.Bir şey yanlış ya da eksik mi üslubuna çok dikkat ederdi.Mavi gözlerinin içi çocuklarıyla ilgilenirken ışıldardı ben bunu görürdüm.Kısaca çocuğum öğretmeninin yanındayken gözüm arkada kalmazdı.

Ahretliğim der eğer bir kişi hakkında iyi şeyler hissetmiyorsan sana inanırım,senin hislerine çok güvenirim.Bu yeni öğretmen beni mutsuz ediyor.Yeni öğretmen dediğime bakmayın aslında Eray’ın ilk öğretmeni buydu,ilk gördüğüm saniyeden itibaren negatif elektrik alıyorum kendisinden.Eray’ı tanımasının ilk yarım saati içinde hiperaktif olduğunu bana ima etti, önemsemedim sonuçta kendisi bu konuda otorite değil.Oğlumla uğraşmak istemediği için başka sınıfa gönderdi bir süreliğine. Pazartesi kendi sınıfına geçince tekrar her gün şikayet içeren notlar geldi.Sürekli bizlere birşeyleri ispat etme çabası içinde.

İki gün önce telefonda konuşurken benim otoritemi kabul etmiyor, sürekli itiraz ediyor dedi. Faaliyetlere katılmıyor,zaten onun sınıfına geçtiğinden beri eve faaliyet de gelmiyor. Konuşmanın bütününü yazmayacağım çünkü saçma sapan bir konuşmaydı.İlk günden beri belli bu kadın Eray’ı kendi sınıfında istemiyor bu çok belli.Sebepte hareketli olması.Her lafının başı Eray çok hareketli, zorlanıyorum.

Bende bazı müşterilerde çok zorlanıyorum ama küçük bir kız çocuğu gibi mızmızlanmıyorum.Sürekli ekşimik bir suratla geziyor,kesinlikle güldüğünü görmedim. Diğer öğretmeni kapıda iki kollarını açardı Eray onu görünce koşardı öğretmeni yavrum mu gelmiş derdi. Aynısı yapsın istemiyorum ama görür görmez insan çocuğa hafif bir tebessüm edemez mi? Mahkeme duvarı gibi bir yüz.Erol çok haklıymışsın dedi bana geçen gün bu öğretmen ile hissettiklerin ile ilgili duygusal yaklaştığını düşünüyordum ama tespitlerinde çok haklıymışsın.Bu da mesleğini sevmemekten ileri geliyor bence diye de devam etti.

Dün öyle bir yol teptikti sabah 08,30 da yoldaydık işe 14,00 geldim en iyi olsun diye.17,00 de eski öğretmeni aradı nasıldı terapiniz dedi.Biliyordum zaten arayacağını çünkü öyle ilgili bir kadın.Diğeri mi asla aramaz, sormaz,ilgilenmez çevresinde Eray olmasında.Dertleştik iki arkadaş gibi yarım saat konuştuk.Lafa başladı çok üzgünüm Erayımdan ayrıldığım için dedi, çok özlüyorum.Evlat sevgisini bilmiyorum sadece tahmin ediyorum sanki evladımdan ayrılmış gibi bir ruh halimdeyim.Sizin gibi bir veliyi de kaybettiğime çok üzüldüm biliyor musunuz? dedi ağlamaya başladım öğretmeni de üzdüm. İki insan arasında bu kadar mı fark olur.Şimdi ki öğretmende ruhen çocuğumun güvende olmadığını düşünüyorum.

Dün terapiste anlattım herşeyi. Eğer Öykü(diğer terapistimiz olur kendisi, şimdiki doktor eski doktorumuzu iyi tanıyor)çocuğunuzda dikkat eksikliği yada problem yok dediyse endişelenmeyin ben Öyküye çok güvenirim dedi.Öykü çok iyi bir doktordur. Bence ortadaki sorun öğretmenin otoritesini kullanamamasında, Eray sadece bu durumu anlıyor,nabza göre şerbet veriyor,öğretmenin telefonu bana verin kendisiyle görüşeceğim dedi.Bu terapist o kadar ilgili ki herşeyle çok şaşırdım.Yeni ödevler verdi.Annaneyi ve babaanneyi tanımak istedi onlara da anlatacaklarım var onlara da ödevler vereceğim bir hafta birini,diğer hafta birini getirin,gelirler mi diye de sordu Kadın daha bizim aileyi tanımıyor:)Sadece hı hıı gelirler dedim:)Bayram olduğu için 17 kasıma randevu verdi.

Şu an beklemedeyiz, bu durum böyle devam ederse harekete geçeceğiz,bizde kendi tespitlerimizi öğretmenimizle  paylaşacağız.

Mutlu bayramlar herkese.

Not:Benim otoritemi kabul etmiyor, laf dinlemiyor bu konuda ne yapacaksınız dediğinde hayret ettim,kalakaldım telefonda.Ben kendime düşen görevi yapıp doktora danışınıp nasıl davranmamız gerektiğini öğreniyorum.Erol keşke bu konuda siz ne yapacaksınız diye sorsaydı ya dedi. Doğru ben çocuğumu sadece okula iki pul yapıştırsın bunu öğrensin diye göndermiyorum.

19 yorum:

Didem Yazici dedi ki...

Anaokulu öğretmeni çok önemli. Ailenin öğretmenle anlaşabilmesi de önemli. Eski sevdiğiniz öğretmenin sınıfına gönderemiyormusunuz Eray'ı ?

Ayla dedi ki...

Didem malesef dönemeyiz. Eray'ın eski sınıfı 3 yaş sınıfı geçici süreliğine gönderildi oraya.Çünkü bireysel ilgilenilsin başta kuralları öğrensin dediler.Çok şanslıydık o dönemde iyi bir öğretmene denk geldik.Artık kendi yaş grubunun olduğu sınıfaa döndü,zaten orada olması en doğrusu.Eski öğretmeni sadece Eray hareketli onu öyle kabul eedeceğiz çocuğum herşeye alıştı demişti. Bu yeni öğretmen hareketliğini kabullenemiyor bir de uğraşmak istemiyor.Bakalım inşallah bir yol bulacağız yani öyle umut ediyorum.

Sibelbek dedi ki...

eğer terapistinizin yapacağı konuşma fayda etmezse muhakkak yönetimle konuşun Ayla. bir öğretmenin iyi dediği diğerine göre nasıl kötü olur! kesinlikle konuşun yönetimle...

Ayla dedi ki...

Sibel Erol hemen görüşecekti ben engelledim herşeyin bir sırası var dedim.Ben sıramı beklemeyi iyi bilirim.Dediğin gibi önce terapistin konuşmasını bekliyoruz bakalım sorun çözülecek mi.Bana diyor ki benim otoritemi kabul etmiyor bu konuda ne yapacaksınız böyle birşey olur mu?Diğer öğretme nasıl kabul ettirdi.Keşke o öğretmende kalabilseydi.Boncuk yapıştırmasını öğrenmesede keşke o kadından sevgiyi öğrenseydi.Kalbi,yüzü,yüreği öyle güzel bir öğretmen ki

annesiningülü dedi ki...

Ayla bayramdan sonra tontalak okula gitmek istemiyorum demeye başlayabilir. Öğretmenden dolayı.
önlemini al. ilk öğretmen çok önemli zaten bilirsin. Sibel'in dediği gibi okul yönetimine bir konuyu aç. Gerekirse diğer birkaç veli ile görüş.
Düzelmezse kendisini bir terapitte başlatalım. Bölye öğretmen olmaz. hele anaokulunda hiç.
Şimdikten iyi bayramalar :D
sıkma canını ;)

hypo dedi ki...

sert konuşmak istemiyorum ama o öğretmene aldığı o diplomayı wc'ye asmasını rica ediyorum. saygılarımla.

Ayla dedi ki...

Bahar öyle deme çok üzülürüm.Bu konuda sıkıntı yaşamadık biz.Kapıya kadar bırakırım öper,kokar bir daha gel anne der.Okulunu çok seviyor çünkü.Evet kesinlikle önemli o yüzden zaten bu kadar tedirginim.Evet düşünmedik bak diğer velilerle konuşmayı,onları düşüncesini de bir alayım,iyi fikir.

Evet Erolda diyor bir terapist mi önersek kendilerine diye:)Şaka yapıyor tabii.Saol canım sanada iyi bayramlar...

Ayla dedi ki...

Cüneyt aslında bir tebessüm yeter bence otoriteyi sağlamak için..

Saygılar bizden....

nohut oda dedi ki...

yani bu öğretmenın sounu bunu velıye soylemesı paylasması bıle cok ilginc soylese bıle bılgılendırme amacııle solenır ama duzelıcek soyle apalım felan demesı gerekırdı..enteresan dırek mudure sıkayet et :) ne fenayım dımı

Ayla dedi ki...

Gülcan zaten ona şaşırıyorum eşime dedim benim otoritemi kabul etmiyor demeye utanırım dedim.Veliye ne yapacaksınız denilmez.Bu konuda Erayla konuşun lütfen dedi.Sürekli konuşuyorum ne yapayım .Oğlum öğretmenini dinle vs diye.Bakalım terapistin öğretmenizle konuşmasını bekliyorum.

Şu an beklemedeyim ama böyle giderse zaten konuşacağız hiç de fena değilsin:)sonuçta bunu müdürün bilmesi lazım.Aynen bu şekilde devam ederse konuşacağım.Yok baktım Eray'ı sindirdi,hareketliğini kabul edip yola devam etti konuşmaya gerek yok dedik eşimle.Bakalım beklemedeyiz.

abide dedi ki...

Bu nasıl öğretmen böyle,uslu uslu oturup laf dinleyen çoçuklara öğretmenlik yapmak istiyorsa mesleğini bıraksın gidip evinde otursun.Çocuk eğer öğretmenini ,arkadaşlarını yada bulunduğu ortamı sevmezse kreşe gitmek istemeyebilir.Bence yönetimle görüş.

Berna dedi ki...

Damdan düşer gibi dalıverdim konuya ama uzun süredir okuyorum yazdıklarını. İlgili bir ailesiniz, çocuğunuz bu ilgi ve sevgiyi hissediyor ve bu da sağlıklı bir gelişim göstermesini sağlıyor bence. Hareketlilik bir çocukta karşılaşılabilecek ennnn doğal özellik ve iyi ki de böyleler! Çocuk dediğin böyle olur, hareket eder, bazen söz dinlemez, bazen tutturur. İş biz yetişkinlere düşüyor. Onunla anlaşabilecek bir dil kurabilmek bütün mesele. Bu öğretmende bu özelliklerin olduğunu sanmıyorum. Uzun vadede Eray'ın üzerinde iyi bir etki oluşturmayabilir. Bu konu çok önemli, kurumla da görüşmelisiniz. Hatta ben olsam bu öğretmenle olmaması için elimden geleni yapardım, tabi burdan konuşmak kolay. Koşullar nasıl onu bilemem.

Çocuklarımız tüm çocuklar gibi çok kıymetli, birey olarak saygılı davranışları hakediyorlar.

Umarım kısa zamanda bir çözüme kavuşur bu durum. Uzun oldu özür dilerim...

Sevgilerimle :)

Ayla dedi ki...

Abide Erayın diğer çocuklar gibi olmasını bekliyor.Diğer çocukları az çok gördüm nispeten daha az hareketliler.Eray da zorlanıyorum diyor.Ben işyerinde öyle birşey demeye hakkım yok.Öyle müşterilerle uğraşıyorum ki yine de yola devam ediyorum.Eğer şöylenmeye başlarsam çıkıp gitmeliyim

Ayla dedi ki...

Berna ses verdiğine sevindim.Arkadaşım der hep hareketlilik bir çocuğun sağlıklı olduğunun göstergesi daha ne istiyorsun.Dediğin gibi iyi ki de öyle. Malesef bu öğretmenle ilgili ciddi kaygılarım var.Mesela bir gün dedi ki Eray özgüveni çok yüksek bir çocuk, ya da çocuğunuza çok seçim hakkı tanımışsınız.Yani bunları derken hep yüzünde bir memnuniyetsiz ifadeler. Ben çocuğumu izin almadan giydirmemek için biryerlere geç kaldığımı bilirim.Mengeneye sıkışrırı gibi giydirmektense 20 dakika ikna etmeyi tercih ettim.Yani birey olarak gördüm elimden elimizden geldiğince

Malesef şartlarımız bizi zorluyor.Çok okul gezdik mesaimiz çok erken başladığı için annaneye yakın doğal olarak işe yakın bir okul olmalıydı.Eve uzak olduğu için servis yok doğal olarak Eray bizimle erkenden yollara dökülüyor.Diğer okullarda-kreştlerde nöbetçi öğretmenler bu kadar erken gelemiyor(mesai saatimiz 08,00)Nelerle karşılaştık bir bilseniz çaycı bakar çocuğa öğretmen gelene kadar ya da öğretmenin evine bırakın öğretmen okula getirir gibi.Güvenli bir yerde olmalıydı. Aklıma yatan tek yerdi ama öğretmen fakötürünü hesaba katamamışım.Konuşacağım inşallah işte okulda tek sınıf 4 yaş var iki sınıf olsa hiç düşünmeyeceğim diğer sınıfa alacağım,bakalım müdürümüz nelere öenerecek ya da nasıl bir çözüm bulacak,teşekkür ederim ilginiz için

sevgiler

Berna dedi ki...

Sevgili Ayla, ne güzel işte, özgüveni yüksek çocuklar olsun diye değil mi tüm çabamız :)) Kötü bir şey değil ki bu :) Memnuniyetsiz bir ifadeyle söylenecek bir şey de değil.

İçini ferah tut:) Konuşma terapistiniz duruma el etmış gibi görünüyor. Her şey yoluna girecektir :)

Ayla dedi ki...

Berna teşekkürler.İnşallah bir yol mutluka bulunacaktır...

seda dedi ki...

Çok zor bir durum aylacım,hissetlerine rağmen eray'ı genede o öğretmene göndermek..her çocuk farklı özelliklere sahip,uslu,hareketli,konuşkan vs..bu insan öğretmen olurken bunları göze almamış mı..öğretmenlerin öğrenci seçmek gibi bir şansları yoktur herhalde diğmi?

didem dedi ki...

Bir ogretmenin aktif de olsa sessiz de olsa her turlu cocukla ugrasacak sabri bilgisi egitimi olmasi lazim. Oyle basindan savamaz ki. Bozma moralini. Kucucuk cocuktan ne bekliyor ki...

Ayla dedi ki...

Seda ben öğretmen olamayacağım için bunalrı göze alamadığımdan seçmedim bu mesleği.Öğretmen sabır, anlayış,özveri gerekli malesef bu öğretmende o kadar belli ki mesleğini sevmediği...

Didem çok şey bekliyor,çocuğa fırsat vermiyor hemen herşeyin olmasını istiyor.Çocuklar bazı alışkanlıkları zamanla kazanır.Bu kadın hoppp desin ve olsun istiyor.Birde ne kötü huyu başka çocuklarla karşılaştırıyor yani en olmaması gerekli şeyi yapıyor.Zaten önce kendisiyle sonra müdür ile görüşeceğiz...