Cuma, Eylül 19, 2014

Ünlemini gördüm ve artırıyorum benden koca bir soru işareti




Bu sabah Nuran ablaya okulun neden göz ve işitme testi istediğini anladım dedim. Can sıkıntısı eşliğinde hafif bir tebessümle birlikte.

Biliyorum tontalağın sadece biraz zamana ihtiyacı var. Her çocuk aynı değil, olamaz da. Olay şu ki teneffüs saati bittiğinde tontalak sınıfa dönmüyormuş, öğretmeni okulda onu arıyormuş. Neden sınıfa dönmüyorsun diye sorduğumda duymadım ben annecim diyor. Hadi oradan elimde kapı gibi işitme testi var ayrıca kulaklarının da maşallahı var desen ne yazar belli adamın işine gelmiyor duymak.

Dün eve gidince 1.5 saat ödev yaptık. Aslında ödevi çok fazla yoktu lakin ders sırasında yapması gereken fasikülün yarısını yapmayınca öğretmeni yapılmayan yerlere ünlemler koyarak eve göndermiş. Öğretmeni de zora gelmek istemiyor anlaşılan. Öğretmenin ünlemini gördüm ve bende  kocaman bir soru işareti ile karşılık veriyorum.

'Tamam ödevleri, tekrarları bir ailenin sorumluluğu da ders saatinde yapılmayanlar kimin sorumluluğunda'.

Neden dersimizin bu kadar uzun sürdüğünü açıklamaya çalıştım. Derste yapması gerekenleri yapmayınca bunların ödev olarak eve geleceğini bizim oyun, sohbet, tv zamanlarımızdan çalacağını anlattım. Çizgi çalışmasını sevmediğini söyledi. Doğrudur dedim. Benim de işyerinde bazı işleri yapmaktan hoşlanmadığımı lakin yine de yaptığımı söyledim. Çünkü o iş benim sorumluluğum. Sorumluluk öyle bir şeydir ki sadece sevdiğimiz işleri değil, sevmediklerini de yaptırır insana diyerek konuşmaya örneklendirerek son verdim.

Dinledi bana hak verdi. Bir daha yapmayacağını söyledi de söylemesine biliyorum bir süre daha kendi bildiğini okuyacak tontalak efendi. Görüyorum onun biraz daha zamana ihtiyacı var.

Dün ders çalışırken itina ile her türlü zorluk çıkartıldı:

-oğlum balıkları kesik çizgilerden birleştirir sonra da büyük balıkları kırmızıya, küçük balıkları da sarıya boya
-Asla o renklere boyamam
- nedenmiş
-Çünkü o renkler Galatasaray


-Annecim mandalina yemek istiyorum ya da üzüm
-Ödevler bitsin yersin
-Annecim hayatta önemli olan ders yapmak değildir, önemli olan sağlıklı olmaktır. Ben yiyemezsem sağlıklı olamam.

-Annecim birazcık şuraya uzanayım, çok yorgunum
-Eray gel çabuk buraya
-annecim çok kabasın
-sebeplerini açıkladım
-ben de dinlenmeliyim, dinlemezsem yarın okulda gidemem

Bu arada ilk ödevi Matematik idi tontalağın bunu da not edeyim buraya. Konu ise örüntü. Aslında 3-4 yaşından beri yapıyor bunları lakin adının örüntü olduğunu bilmiyordum ne yalan diyeyim.

İlk Ödev: Matematik
Konu :Örüntü


Not: Matematik kitabını açınca bak annecim bunlar öyüntü dedi. Bunlar daha oyun çocuğu ya niye hemen her şeyi yapması beklenir ki.

6 yorum:

Cebimdeki renkler dedi ki...

Güldürdü yine beni Tontalak :) Alem çocuk yaw. Cevaplara bak sen.
Bu arada örüntü ne ki?

Ayla dedi ki...

Ülker'cim olay veya nesnelerin düzenli bir biçimde birbirini takip ederek gelişmesi durumu kısaca.

Örnek vermem gerekirse;
Bir top, bir gül, bir arı, bir lale sonra tekrar top,gül, arı, lale aynı sırayla devam ediyorsa bunlar bir örüntüdür:)

Aslına bakarsan haftanın günleri de bir örüntüdür:)

Yani anlayacağın öğrencilik günlerime geri döndüm. Ben çok konuşacağım bu konuda anlayacağın üzere. Çocuk ben sarıyı sevmedim bu konuyu biyenmedim diye diye deli edecek beni..

Cebimdeki renkler dedi ki...

:) Teşekkür ederim Ayla' cım. Bu yeni Türkçe kelimeler bazen zorluyor beni.

Ayla dedi ki...

Ben de yeni yeni öğreniyorum :) Aslında konuyu biliyorum ama adının örüntü olduğunu bilmiyordum. Öğrendikçe paylaşırım :) malum öğrenci adayı var sizin evde de

annesiningülü dedi ki...

ödevler konusunda ben "ahhh" diyim, sen anla ;)

Ayla dedi ki...

Bahar öyle deme öyle deme:))