Pazartesi, Kasım 28, 2011

Dedemin İnsanları


Belki vardır 15 gündür peşimdeydi sinemaya gidelim diye. Eray hayatımıza teşrif etmeden önce 10 günü geçmezdi sinemaya gitmemiz.Evi otel olarak kullanırdık mutlaka bir aktivite peşindeydik. Aslında evde oturmayı ben çok severdim de Erol rahat vermezdi bana.Şimdi de öyle olsun istiyor haftasonu hep plan peşinde .

Pazar kahvaltıya ahretliğim ve ailesi geleceği için(hastalık sebebiyle plan iptal oldu)cumadan evi temizleyelim dedik.Annem ısrar etti Eray bu akşam bizde kalsın hem evinizi rahat temizleyin hem de azcık dinlenin dedi,bıraktık.Ben adamın hain planlar hazırladığını nereden bileyim.Sinemaya gidelim dedi olmaz dedim herzaman ki gibi. Evi temizledik 22,10 seanasına bilet ayırtmış gittik.O günde dedemin insanları vizyona giriyormuş onu seyrettik.01,00 de çıktık 01,30 eve girdik aynı eskisi gibi:)

Filmin tanıtım yazısı şöyle;

Ozan, Ege’de küçük bir sahil kasabasında yaşayan 10 yaşında bir çocuktur. Girit göçmeni dedesi Mehmet Bey nedeniyle arkadaşları onunla “gavur” diye alay etmektedir. Yalnız kalmaktan korkan Ozan, başta dedesi olmak üzere ailesine kızar “Biz Türküz.” diyerek onlara kafa tutar.

Ozan’ın dedesi Mehmet Bey, kasaba eşrafından, saygın bir adamdır. Kasaba halkına kol kanat gerer, sorunlarıyla ilgilenip, onlara yardım eder. Hoşgörüsüyle bilinen Mehmet Bey torununun bu durumundan dolayı üzülmekte ve endişe duymaktadır. Mehmet Bey daha yedi yaşındayken, ailesi zorla topraklarından kopartılmış, mübadeleyle Girit’ten göçmüşlerdir. Mehmet Bey’in en büyük arzusu ölmeden evvel doğduğu toprakları görebilmektir. Bu özlemle sık sık içinde mektuplar olan şişeleri Ege’nin mavi sularına bırakmaktadır.



Filmi iki kelime ile anlat Ayla hanım deseler herhalde sıcak ve samimi derdim.Seviyorum Ege insanının şivesini.Film ötekileştirmenin anlamsızlığına vurgu yapıyor. Ayrıntılar yani Mehmet bey’in esnafa ayıp olmasın diye dükkanını kilitlemeden gitmesi,komşu-müşteri dialogları,çırak-usta ilişkisi harika işlenmiş.Çırak demişken Mehmet bey’in torunu rolünde oynayan çocuk çok ama çok iyi oynamış,çok sevdim.Sadece bana göre filmin eksisi mesaj verme kaygısıyla edilen kocaman laflar özellikle darbe olunca edilen laflar(oldukça didaktik)Yani mesaj insanların gözüne gözüne sokulmuş işte bu kaygıyı ben sevmiyorum.O mesaj vermek istenirken bence filmden kopuşlar olmuş. Karakterler ve dialoglar o kadar sıcaktı ki o anlamda cast çok iyi seçilmiş sadece deli rolündeki Hümeyrayı sevmedim-sevemedim.Film kısacası;

Orada Türk tohumu,burada Yunan gavuru olan insanların hikayesiydi.

25 yorum:

Deli Anne dedi ki...

Ben de , ben de gittim Aylam ama ben kötü niyetle gittim filme.. ağlarım ederim diye ama olmadı be.. belki dediğin sebeplerden.. evet evet olabilir.. özünden uzaklaşıyordu insan sanırım.

Ayla dedi ki...

Mumine filmden çıkarken bir kızın konuşmasına şahit oldum o da diyordu mendili hazırladım ağlayamadım ama dedi.Birçok kişi galiba öyle düşündü tersine birkaç yeri dışında eğlenci bir filmdi.Konu ajite edilmeden işlenmişti.Beğenmedim noktalar vardı yazımda söylediğim gibi yine de sıcak bir filmdi.

Sibelbek dedi ki...

iyi yapmışsınız. arada bir lazım böyle kaçamaklar ;)

hypo dedi ki...

biz unuttuk vallahi, sinema günlerini.
brawo size.
fırsat bulduğunuza sevindim.

Emine dedi ki...

ne güzel olmuş öyle başbaşa :)

Ayla dedi ki...

Sibel evet insan dinlendiğini hissediyor zihnen,iyi geldi:)

Cüneyt bana kalsa ben tembelim Erol saolsun.Eskiden gece matinesi bile giderdik ama artık yorgunum:))

Emine güzel oldu annem dinlenin diye çocuğu aldı bizde bacadan kaçtık :))

otuzundansonra dedi ki...

bende bu hafta gideceğim inş.

abide dedi ki...

Arada böyle kaçamaklar yapmak güzel olur.3 yıl oldu sinemaya gitmeyeli :( nasıl bir yerdi :((

Ayla dedi ki...

Otuzundan sonra filmde bol miktarda argo var haberin ola,eğlenceli bir filmdi ayrıca

Abide güzel yerdi:)Şaka bir yana aslında betüş uyuduktan sonra gece seansına gidebilirsiniz yani artık biz öyle yapacagız:))Erol öyle dedi.

g dedi ki...

Sinemada film izlemeyi çok seviyorum.O dokuyu hissetmek,nefes gibi içime çekebiliyorum.
Film Çağan Irmak imzası taşıyor.Güzel olduğunu düşünüyorum.

Ayla dedi ki...

Sevgili g bende sinemada izlemeyi seviyorum evde dvd seyretmek gibi olmuyor kesinlikle çok başka.Güzeldi bir konuyu anlatmanın binbir yolu vardır ya hani bu filmde en sevdiğim şey konunun çok fazla dramatize edilmeden işlenmesiydi,Hoşdu kısacası

annesiningülü dedi ki...

yaaa bende istiyorum gitmek. çok merak ediyorum.

Ayla dedi ki...

Bahar annen yakında diye hatırlıyorum Cuma ya da cumartesi akşamı 22,00 sonra gitseniz hem insan vicdanda yapmıyor çocuğu bıraktım diye hem de ey gidi günler eskiden ne giderdik gece matinesine diye eskiyi yadediyor:))

İkiz Annesi dedi ki...

Özledim sinemaya gitmeyi:(Adına sevindim canım.
Biz ancak 2-3 yıl sonra belki gidebiliriz kızlar biraz daha büyür belki o zaman bırakabiliriz bir yere..
Yazının başını okurken evliliğimizin ilk yılları geldi gözümün önüne biz de aynı sizin gibiydik hey gidi günler hey:))

Ayla dedi ki...

Aylin eminim iki tane olunca fırsat bulmak daha zordur,inşallah en yakın zamanda gidersiniz.

Herhalde hayatımız çocuktan önce çocuktan sonra diye ayırsak çok uc noktalarda olur herşey.

bahriye-krm dedi ki...

ayla'cım bu ara ne kadar çok duydum bu filmin ismini...mutlaka mutlaka izlenmeli...
bizde de kerem'le birlikte sinema devri sona erdi sayılır...gitmek yerine evde izliyoruz...ama sinema salonunu hiçbir şeye değişmem :(

Ayla dedi ki...

Evet bende görüyorum bloglarda yorumları kesinlikle izlemesin Bahriyeciğim.Bizde de öyle çocukla birlikte birçok şey değişti yine de azbuçuk yakalıyoruz yalan söyleyemem.Oranın atmosferi bile başka.

Didem Yazici dedi ki...

Bizde Emre'den önce evi otel gibi kullananlardandık. Bizde artık sinemaya çok az gidiyoruz.
Fİlmi merak ediyorum ama sanırım DVD'si çıkmadan izleyemeyeceğim. Yorumlara göre çokta acele etmeme gerek yok sanırım.

Ayla dedi ki...

Didem eğlenceli filmdi birşeyleri dramatikleştirmeden anlatması en çok hoşuma giden unsundur.Gidebilir ama dediğin gibi çok da acele edilmesine gerek yok.Çocuk olunca bazı şeyler değişiyor hele de desteksiz çocuk yetiştirenlere daha zor.

Adsız dedi ki...

mesaj kaygısı girdi mi bir işin içne ,olmuyor yok..güzelliğinden kaybediyor.bu arada biz de en son 6 ay önce felan başbaşa sinemaya gidebildik:))

Ayla dedi ki...

Deren 6 ay yine iyi 3 yıldır gitmeyenler var:)) Çocuk sinemasına gitmiyoruz ki artık kaç yaşına gelmiş insanlarız mesajlar böyle verilince ne bilm hoşuma gitmiyor.

bahriye-krm dedi ki...

çok geçmiş olsun ayla'cım :(
bana mail adresini yazarmısın....

Ayla dedi ki...

Bahriye teşekkür ederim aslında b_mutlu ile başlayan maıline maıl attım sabah gelmedi mi?Kullanıyormusun o maili

benim mailim hanimignesi@hotmail.com

Nil dedi ki...

Ahh Aylam sinemada en son hangi filmi izlediğimi unuttum desem :(

Sana bişey diyim mi? Biz Babam ve Oğlum da salya sümük ağlarken annem çoğu sahnede gülmekten ağlamıştı.

Dün Fatmagül'de gördüm herkes salya sümüktü. Bakalım fırsat bulabilecek miyiz izlemeye?

Ayla dedi ki...

Nilhan annem olmasa zaten biz var ya biz ölmüştük hiçbiryere çıkamazdık:)Ha birde Erol faktörü var adamın aklı fikri aktivite peşinde.Fatma gülü geçen sezon izlemiştim bu sezon seyredemedim televizyon şu aralar bize yasak(doktorun önerisi)