Pazartesi, Kasım 24, 2014

Üçüncü Bölüm: Göreme Açık Hava Müzesi- Özkonak yeraltı şehri


Aynalı kiliseden çıktıktan sonra Göreme Açık hava müzesine doğru yol aldık. Giriş 20 lira. Benim müze kart sürem dolmuştu, Erol'un devam ediyordu. Hemen oracıkta bir müze kart edindim. Eğer gezmeyi seviyorsanız kesinlikle çok karlı bir alışveriş oluyor, tavsiye ederim.40 tl ücreti ve bir yıl geçerlilik süresi.

Çocuklar ücretsiz bu arada. Geçmeleri için bir bilet verdiler onlara ve okutup geçtiler. Bir görseniz havaları oldu 1500. Altı üstü bir bilet değildi onların nazarında,birey olduklarının en güzel kanıtıydı kanımca. Tüm gün sakladılar. Özkonak yeraltı şehrinde bile onu gösterdiler:)

Göreme Açık hava müzesinden bahsedelim efenim. 2. yüzyılın sonlarında iki piskoposluk bölgesi bilinmekteymiş. Bunlardan biri bölgede uzun süre Hristiyanların merkezi olacak Kayseri, diğeri de Malatya. 3.yüzyılda kuvvetli şahsiyete sahip rahipler bu bölgeyi dini düşünce ve yaşantının canlı yaşantısı haline getirmişler.

4. yüzyılda Kapadokya üç büyük azizin (Kayseri psikoposu büyük Basil, kardeşi Nyssalı Gregory ve Nazianuslu Gregor ) memleketi olarak bilinirmiş. Bütün Hristiyanlık fikirleri, bu hocalar tarafından birleştirilerek yeni bir şekil verilmiş. Aziz Basil'in davranış ve doktrinleri bugün bile Hristiyan toplumları için önemliymiş.

Aziz Basil, çok sofu bir hayatı tercih etmemiş, köy ve kasabalardan yeteri kadar uzakta, toplumların manevi sığınak yeri olarak küçük yerleşim yerleri kurmuş(kayalara evler oymuşlar). Buralarda bir vaizin nezaretinde günlük dini ibadetler yerine getirilmiş. Fakat bunlar Mısır ve Suriye'de olduğu gibi diğer Hristiyanlardan ayrı özel ve imtiyazlı gruplar haline sokulmamışlar. Aziz Basil'in Kapadokya kiliselerinde yapmış olduğu en önemli reform cemaatle dua usulünü yeniden kurmasıymış. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi bu eğitim sisteminin başlatıldığı yermiş. Soğanlı, Ihlara, Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlermiş.

İlk girdiğimizde Aziz Basil Şapeli çıktı karşımıza. Sonra aklımda kaldığı kadarıyla kiliseler; Elmalı Kilise, Barbara kilisesi, Yılanlı kilise, Çarıklı kilisesi ve Karanlık kilise. Karanlık kiliseyi gezemedik. Çünkü ekstra 10 tl istiyorlardı. Zaten çocuklar bir oradan bir buraya koşturdukları için dışarıdan baktık ve döndük. Kilisenin içlerine ait hiçbir fotoğraf yok bende.Çekim yasak. Ama uyan kişi ne kadar var o tartışılır..
 
Şimdi fotoğraflarla Göreme Açık hava müzesi. Buyurun birlikte gezelim..
 
 
 









Burası yemek yenilen yer. 40-50 kişi sığabilirmiş.
 
Göreme Açık hava müzesinden sonra düştük yine yollara. Çok acıkınca yolda bir yerde mola verdik. Galiba Zelve idi orası. Gözlemeci gibi bir yere girdik. Her yer duman altı. Arkamıza bakmadan kaçtık. Birkaç fotoğraf da o çevrede çektik.
 
 
 
 
Yolda tekrar sıra sıra gözlemeciler gördük. Çocuklar başladı mızıldanmaya biri der ben dürüm isterim diğeri der dürümün içine et isterim. Olanla yetinmeyi bilmelisiniz dedik, onlarda yemeyiz dediler. Sonra temiz olduğunu düşündüğümüz bir yere girdik. Ah adını tutsaymışım ya aklımda, gözlemeleri çok lezzetliydi. Yemeyiz diyen çocuklar elimizde olana yumuldu. Tontalak çok lezzetliymiş zaten ben gözlemeye bayılırım bile dedi. Ufonun karşısında mayıştık. Sıcağı hissedince aslında ne kadar üşüdüğümüzü fark ettik.
 
Arabaya bindik tartışma başladı.Zaman kısıtlı. Ben Derinkuyu yeraltı şehrine gitmek istiyorum, Erol Hacı Bektaşi veli müzesine. İkisi de uzak. Derinkuyu yeraltı şehrine yetişemeyeceğimiz kesinleşince artık başka geziye dedik.
 
Hacı Bektaşi'ye gitmeden önce Özkonak yeraltı şehrine uğradık. Müze kart geçerli. Yeraltı şehirleri Kapadokya'nın en ilginç kültürel zenginlerinden biri. Bu şehirler yumuşak tüfün oyulmasıyla oluşturulmuş.Yeraltı şehirlerin yapılış amacı ise; tehlike anında halkın geçici olarak sığınmasını sağlamakmış. Yeraltı şehirleri aynı zamanda yörede bulunan hemen hemen her eve gizli geçitlerle bağlantılıymış.
 

 
 
Bu yeraltı yerleşim yerlerinde uzun süre olağanüstü zamanlarda kullanılmak üzere oturma birimleri, ahır, erzak depoları, kiliseler, şırahaneler, öğütme taşları bulunmaktaymış. Ayrıca havalandırma delikleri, katlar arasında haberleşmeyi sağlayacak sistem ve savunma amaçlı sürgü taşları da varmış. Özkonak yeraltı şehrinde Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirlerinden farklı olarak katlar arasından haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktaymış.
 
Özkonak yeraltı şehrine girerken bir uyarı ile karşılaşıyorsunuz. Astım ve kalp hastalarının girmesi yasak. Oraya girince nedenini anlıyorsunuz :) Küçük bir yeraltı şehriydi o nedenle çarçabuk gezip, çıktık. 8 katlı Derinkuyu içimde kaldı ya neyse. Yine yollara düştük.
 
Eyvah güneş batıyor, müzenin kapanmasına çok az kaldı. Acaba yetişecek miyiz?
 
 

 To be continued
 
 
 




4 yorum:

Nil dedi ki...

Eskiden daha çok geziyordunuz ve ben sana birşey demiştim hatırlarsan. "ayağı yanık hamamböceği" o geldi aklıma :)
Kafa dengi olması çok önemli gezilerde. Bize hiç denk gelmedi şimdiye kadar.

Ayla dedi ki...

Nilhan hiç unutur muyum ara ara gelir aklıma benimde :)

Çocuk büyüyor ihtiyaçlar artıyor. Eskiden bütçe de ayırırdık zaman da.. Geçen arkadaşa dedim zaman ayırdığımızda para olmuyor, para ayırdığımız zamanda ise vakit:)O nedenle seyreldi gezmelerimiz. Bizde şehir içi geziyoruz artık..

Gezilerde kafa dengi bulmak çok zor. O nedenle genelde biz ailecek gezmeyi tercih ederiz. daha az sıkıntı oluyor:))

deeptone dedi ki...

demek ki ben bu tarafları hiç bilmiyom görmemişim ya :)

Ayla dedi ki...

Deeptone görmeni tavsiye ederim tarih, yaşanmışlık dolu yerler...