Perşembe, Eylül 23, 2010

yumurta çıktığı kabuğu beğenmez derler ya hani

şaşkın

Ateşböceğini işten gelip biraz gezdirmek için apar topar evden çıkarken kapıyı hızla o kadar çarptı ki apartman inledi ve bana döndü bağırdı ne olduğunu anlamadığımız için annemle birbirimize bakakaldık .Sonra sessizce kapıyı açtı ayaklarını göstererek ayyak ayyak dedi(ayakkabılarımı giydirin).İşittiğim azarın sebebi kapıyı o değil ben açtığım için idi.

Uzun bir süredir hemen herşeyi kendi yapmak istiyor. kapıyı kendi açacak asansörü kendi çağıracak,düğmesine kendi basacak yolda elini tutmadan kendi yürüyecek yemeğini kendi yiyecek gece gözleri yarı açık yarı kapalı iken bile sütünü kendi içecek bezi alınırken mutlaka elinde bir tane formaliten kolonyalı mendil altını kendi silecek mama sandalyesi değil, büyüklerin oturduğu sandalyelere oturacak Eğer unutup asansörün düğmesine onun yanında bastıysanız vay geldi halinize, kızılca kıyamet kopuyor, uzun süre kendine gelemiyor. Bir gün yemek yerken makarnayı çatala batırıp ateşböceğimin eline verdiğimde çatalı aldı, makarnayı çıkardı tabağa koydu ve aynı markanayı çatala batırdı yedi ve elini leziz olmuş şeklinde sallayarak anne ımmmm dedi.Annanesi de bak sen yumurta çıktığı kabuğu beğenmez ya hani o hesap dedi,herkes güldü Tabi bu durumun yumurta-kabukla hiçbir alakası yok.Erayın 2 yaşındaki gelişiminin doğal bir parçası.(Bağımsızlık evresi)Artık o birey ve annesinden yani ailesinden bağımsız hareket edebilmenin tadını çıkarmak istiyor. Bu yaşa özgü en belirgin özellik bütün ikili ilişkilerde öne çıkan benmerkezci tutummuş.Yani sadece kendileri varmış ve tüm dünya onların dediklerini yapmak zorundaymış gibi tavırları varmış(ki gerçekten öyle) Bu tavırları 3 yaşına kadar çok belirgin olurmuş, zaman içinde giderek azalan bir şekilde yaklaşık okul çağına kadar sürebilirmiş.Yapısı ve doğal gelişimi içerisinde isteklerini ve beklentilerini ertelemeyi bilmeyen çocuklar ailesini bu konuda zorlayabilirmiş(ki bizde bundan dertliyiz beklemeyi asla bilmiyor).

Bu dönemin ne zaman biteceği yada daha sakin bir döneme girileceği de tamamen ailen tutum ve tepkilerine bağlıymış. İşte biz bu noktada tıkanıyoruz ve bu noktada çok kaygılıyım,düşünmeden edemiyorum. Çünkü eray annane, babaanne- anne üçgeni içinde büyüyor.Bu dönemin en önemli özelliği çocuğa karşı tutarlı olmak yani birinin hayır dediğine diğerinin evet dememekmiş..Babaannemiz çok serbest ağlamasın ,üzülmesin ,yormasın diyerek hemen her istediğini eline veriyor(verilmeyecek şeyleri bile), annanemiz ise tam tersi aşırı kuralcı, aşırı disiplinci, arada ben orta dengeyi kurmaya çalışıyorum ama olmuyor ,olamıyor. Dengeyi kurmaya çalışırken birde iki taraf tarafından eleştiriliyorum o da ayrı bir konu.

Geçen akşam Eray kendi çorbasını kendi içmek istedi, pilav makarna gibi katı yiyecekleri rahat yer ama sulu şeyleri doğal olarak döküyor. Annane hemen karşı çıktı hayır heryeri pisletir. Masada örtü var yıkanır, üstü çıkartılır, sandalyeler silinebilir(deri) bence sakıncası yok anne döke döke yesin dediğimde yemek boyunca hem çocuğa baktı hem bana bakarak cık cık cıkladı çok rahatsın ayla hem de çok rahat dedi.Bunun rahatlıkla alakası yok bence yapabileceği şeyleri yapmaya izin vermek gelişimi açısından çok faydalı olacağını düşünüyorum.Zaten Eray hiç beceremeyeceği şeyler konusunda mutlaka yardım ister. Yani evet asansörün düğmesine kendi basmak ister ama düğmeye uzanamadığı için kucağımıza almak için kollarını açar al al der(sonuçta uzanmak için yardım istiyor).Evet kapıyı kendi açıp kendi kapamak ister , dışarıda elini tutmadan yürümek ister ama ayakkabılarını kendi giyemeyeceğini bildiği için ayyak ayyak der. Annem geçen gün kayınvalidenle ortak bir dil geliştiremedik dedi ama her ikisi de kendi yaptığının daha doğru olduğunu düşünüyor.Bu konuda dün akşam eve giderken yolda kaygılarımı eşimle paylaştım(zaten hep paylaşıyorum da)Canım haklısın ama 50 küsur den sonra insanları değiştiremezsin sen ne okursan oku, onlarla ne konuşursan konuş yine kendi bildiklerini yapacak sen de aslında çok iyi biliyorsun bu konuda yapılacak şimdilik bir şey yok dedi(4 yaşında kreşe vermeyi düşünüyoruz) ve konu herzaman ki gibi kapandı

Not: Resimde Eray 2-3 aylık iken, baksanıza Eray ile anlattıklarıma şaştı kaldı.

2 yorum:

mariposa dedi ki...

Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim, bebişler tam yaşıt sayılı o nedenle ilgimi çekti. Durumlar bayağı benzer, annane babaabbe ve anne üçgeni bende de var. umarım herşeyi ben yapıcam evresi herkes birbirini kırmadan kolay biter :)

Ayla dedi ki...

İnşallah, bu dönem biraz sıkıntılı bir dönem herşeyi kendi yapmak istemesi, herkesin farklı davranması, herşeye itiraz etmesi bunaltı cok bizi.Yorumunuz için teşekkürler sizlere kolay gelsin