Üç şeyden kesinlikle emindim.Birincisi, Edward kesinlikle bir vampirdi.İkincisi, onun ne kadar güçlü olduğunu bilmediğim bu vampir yani benim kanıma susamıştı.Üçüncüsü, ona koşulsuz ve geri dönülmez biçimde aşıktım.
Ve itiraf zamanı....Alacakaranlık serisine kesinlikle önyargılı baktığımı itiraf etmeliyim.Ne bilim daha çok 15-25 yaş arasına hitap ettiği için ya da Erol’un düştüğü yanılgıya(hiç affetmem sevdiceğime de kaşla göz arası çakarım)düştüğüm için bu seriyi hep görmezden geldim. Erol’un yanılgısı neydi daha faydalı kitaplar okumalı fikrine sıkı sıkıya bağlıdır.
Bu aralar daha öncede bahsettiğim gibi içimde bulunduğum gerçeklikten çıkmak için fantastik,polisiye kitaplarına kendimi verdim. Arkadaşım tavsiye etti bu dönemde kesinlikle bu seriyi okumalısın,inan sana çok iyi gelecek dedi.İnadım kırıldı ve bu seriye başladım.Ah okumakta ne kadar geç kaldığımı anladım,kendimi eleştirdim.Kitapların hiç gençlik,orta yaş, ihtiyarlık,bir ayağı çukurda gibi kategorisi olur mu diye çok utandım.
İçimde bulunduğum gerçeklikten bir an sıyrılmış kendimi havası sürekli kasvetli,yağışlı ve küçük bir kasaba olan Forks da buldum.Çok kısa bir sürede bu kitabı bitirdim.Aslında yarını düşünmeden edemeyenlerdenim ben.Ertesi gün iş olduğu halde iki gece uykumdan feragat ettim yani bu kitap bana yarınımı unutturdu diyebilirim.Dili akıcı ve sade.Kitap ayrıca klasik kana susamış vampir imajını yerle bir ediyor. Tabutta yaşamaları,gündüz dışarıya çıkmamaları gibi bir sürü şeyi çürüterek daha farklı bir gözle bakmayı sağlıyor.Tabi ana tema AŞK. Ve aslan kuzuya aşık oluyor.Kitabın kapağında zaten bu da vurgulanıyor
Yasak Meyve=Yasak Aşk yani
Vampir=İnsan Aşkı
Ve şuna karar verdim aşkı kadın yazarlar galiba çok daha güzel anlatıyor...
Yazar:Stephenie Meyer
Çeviren:Hüseyin Baran
Sayfa sayısı:400
Epsilon Yayınları
Not:Serinin üç kitabını sipariş ettim ama tatilden sebep gelmedi .Serinin arasına asla başka kitap sıkıştırmam ama mecbur kaldım:)Hemen kitapçıya gidip KürkMantolu Madonna'yı aldım,elimde şu an....
8 yorum:
bende de bu ön yargı mevcut.bunu nasıl kırarım bilmiyorum.Benim burnum bir kere klasiklere battı.çıkmakta istemiyorum.Ayrıca Tezer Özlü ,Yusuf Atılgan,Oğuz Atay
deryasında geziniyorum.Ve çıkmaya hiç niyetim yok.
Galiba Erol gibi düşünüyorum bende.
Kurt kuzuya aşık.çok ilgimi çekti aslında:)
Domatessuyu seni gerçekten çok iyi anlıyorum,bir kere ayak bastımı o dünyaya kaybediyor insan kendini.Mesela ben daha çok klasik ve tarih okuyan bir insandım.Şu yıla kadar fantastik ve polisiye okuduğumu bilmem hep önyargılarım yüzünden.Denedim denemekten bir zarar gelmez dedim,şimdi de bu dünyadan sıyıramıyorum kendimi:))
Çok da memnunum bu sonuçtan.Farklı dünyalar meşgul ediyorum zihnimi.
O zaman bir denemeye ne dersin:))
NE yaptın sen Ayla? İyi ama ben de önyargılıydım bu seriye? bir de Yüzüklerin Efendisi ne. Aklıma soktun. Elimdekiler bitsin alayım ben de.
Nilhan bence önyargılı olma önce bir tanesini al dene bence beğeneceksin.Bakalım ne hissedeceksin:)))şimdiden merak ettim.
ah ben bu seriyi ne heyecanla okumuştum nasıl güzel kitaplardır neyi sevdim bilmiyorum ama hikaye beni sardı sarmaladı arada özlüyorum dvd koyup izliyorum:)seriyi okumalısın.
belkide gerçek hayatta böyle sahici aşkların olmaması bağlıyor bizi!
Aylin aldım seriyi çünkü bende çok sevdim.Dvdyi aldım yarısını seyredebildim malesef ama şunu şimdiden söyleyebilirim kitapların havası başka.Yazarda bir bakışta, bir sözde küçücük ayrıntılarda çok güzel anlatmış aşkı..
fantastik, bilim-kurgu ve polisiye romanları nedense ben de okumuyorum...ne tuhafız bizler!.('ben' demek daha doğru olacak ama benim gibiler de çok sanırım kitap tercihleri konusunda!) neden ki önyargılarımız!.
en kısa zamanda alıp okuyacağım..teşekkürler paylaşımınız için..
Esmir ben 33 yaşıma kadar yani bu yıla kadar hep uzak durdum fantastik tarzı kitaplardan,şimdide sanki arayı kapatmak istercesine sürekli onları okuyorum:)Malesef insanoğlu yani bizler çok peşin hükümlüyüz...
Yorum Gönder